Abdullah Öcalan’ın Özgürlük Yoldaşı: Rıza Altun

img

HABER MERKEZİ - PKK kongresinin Ali Haydar Kaytan ile birlikte atfedildiği Rıza Altun, kimliğini tanımaya başladığı ilk andan itibaren mücadele arayışında oldu. Apocularla tanışan Altun, Abdullah Öcalan tarafından “Özgürlük Yoldaşlığı”nın sembolü olarak tanımlanacak bir mücadelenin sahibi oldu.  

PKK, 12’nci Kongre’nin sonuç bildirgesinde, 25 Eylül 2019 tarihinde Rıza Altun’un yaşamını yitirdiğini açıkladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, PKK’nin öncü kadrolarından Rıza Altun’u “Özgürlük Yoldaşlığı” sembolü olarak kabul ettiği belirtildi. 
 
Rıza Altun, 1954 yılında Kayseri’nin Sarız ilçesine bağlı Küçükzebeçimen köyünde dünyaya gelir.
 
“Bizim köy bir sürgüne uğramış bir köydür. Zazaca konuşuyorlar, fakat Kürdistan’ın neresinden geldiğini tam olarak kimse bilmiyor. Zazacadan hareketle, Dersim, Bingöl yöresinden geldiği düşünülüyor. Fakat ne zaman geldikleri ve esas olarak hangi nedenle geldikleri tam olarak bilinmiyor. Kimsenin bilmediği bir tarihte önce Sivas’ın Kangal ilçesine yerleşmişler. Orada akrabaların bir kısmı kalmış, diğeri Sarız’ın Küçükebeçimen köyüne yerleşmişler.” 
 
Çocukluğu köyde geçen Altun, ailesiyle birlikte babasının çalışmak için sürekli bulunduğu Ankara’ya taşınırlar.
 
 “Babam Ankara’ya gittikten sonra 3 yıl sonra gelip beni götürdü. Ben 5-6 yaşındayken Ankara’ya taşındık. Köyden tümden ayrıldık. Her şeyimizi aldık, gittik Ankara’ya yerleştik. O zaman babam inşaatta çalışıyordu, bir ağabeyim orada okuyordu. Onların önceden yapmış olduğu hazırlıklar vardı, gittik oraya yerleştik. Sadece babamın inşaattan aldığı aylıkla gecekonduda kirada oturup, çalışıyordum.”
 
İlkokuldan sonra okulu bırakarak birçok işte çalışan Rıza Altun, bu dönemi şöyle anlatır: 
 
 “Sürekli çalıştım. Muhtelif yerlerde, günü birlik işlerde sürekli çalıştım. Ta devrimci olana kadar çeşitli aralıklarla da olsa sürekli çalıştım. İlkokuldan sonra 1974’e kadar sürekli bir çalışma durumu oldu. 12 Mart’ın ardından devrimci ortam yeniden gelişti. Bu ortama girme durumu söz konusu oldu. Daha çok profesyonel devrimcilik başladı. Ondan sonra çalışma durumu olmadı.”
 
Ve Ankara'nın Tuzluçayır semtinde yeni bir dönem başlar. Sadece Rıza Altun'un devrimciliğe yönelmesi değil, aynı zamanda Tuzluçayır'ın dönüşümü için de yeni bir dönem olur. Tuzluçayır, Ankara'nın doğusundaki Mamak ilçesinin sınırları içerisinde yer alır, hapishanesi ve büyük çöplüğüyle bilinir. Oysa asıl kimliğini ne hapishaneden neden çöplükten almıştır. Gecekondu bölgesidir Mamak. Kürdistan'dan, Anadolu'dan gelen çoğu Alevi yoksulların, bir gecede inşa ettikleri gecekondularla bilinir. Tuzluçayır ise Mamak'ın sol kalbidir. 
 
 “Ankara'ya ilk geldiğimiz yıllarda epey zorlandık. Özellikle benim annemin giyim kuşamı, tamamen Bingöl, Dersîm giyim kuşamıydı. Puşisiyle, elbisesiyle, giyimi kuşamı tam bir Bingöl, Dersîm giyim kuşamıydı ve bunu değiştirmesi mümkün değildi. O an hiçbir toplumsal koşulunu değiştiremezdi.” 
 
KİMLİĞİNE YÖNELİK SALDIRI
 
Altun ailesinin köyden yeni gelen fertleri, semtin yerleşik sakinleri tarafından hoş karşılanmaz. Kürtçe konuşmaları, Hatice Ana'nın Kürt kıyafetler giymesi nedeniyle hakarete uğrarlar.
 
 “Kürtler Türkçe bilmediği için sürekli bir aşağılanma durumu vardı. Kendi içine almama, toplumun kendi içine almama durumu yaşanıyordu. Bu çok zorlayıcıydı. Özellikle çocukların toplumla bu temelde kaynaşma durumu olamıyordu. Günlük ilişkilerde reddediliyordu, aşağılanıyordu ve kovuluyordu. Bundan daha kötüsü, annemin bu kez çok aykırı. Kürtlerle tanışmadığı için, ilk defa öyle bir şey görmek, ilgi odağı oldu. Bu ilgi odağı, sempatiden çok, bir reddetme, bir aşağılama, bir hakaret etme durumuna dönüştü. O zaman bizim evin etrafında küçük çocuklar sürekli bizim etrafını, ‘Kürtler, Kürtler’ diye taşlıyordu. Annem sokağa çıktığı zaman çocuklar peşine takılıyorlardı.”
 
 
MÜCADELE İLE BULUŞMA 
 
Bir süre sonra verilen tavizler karşılığında zorluklar aşılır. Rıza Altun'un devrimci düşüncelerle tanışması da bu dönemde olur. 70'li yılların tanınan devrimcilerinin yolunun bir biçimde Tuzluçayır'dan geçmiş olması, Rıza Altun gibi gençleri de etkiler.
 
 “68'lerin sonuna doğru Tuzluçayır’da, siyaset daha çok girmeye başladı. Bilinçli bir yaklaşıma dönüştü. Artık olayları, olguları korkmadan devrimcilikle ifade eden ve böyle kabul eden, en kaba bir devrimci çerçeveyi çizen ve bunu benimseyen bir hava oluşmaya başladı ve kabul gördü aslında. Devrimcilik peşinde sempati topladı. Olaylar hızla gelişmeye başladı, işte Mahir Çayan, Deniz Gezmiş olayları çok gelişti. Bu iyi bir hava yarattı. Çünkü İbrahim Kaypakkaya orada oturuyordu. Ailesi Tuzluçayır’ın alt yolunda oturuyordu. Hüseyin İnan Tuzluçayır’da oturuyordu. Bununla bağlantılı birçok devrimci o dönemde Tuzluçayır’a gidip geliyordu. Bir yanda mevcut durumlar, diğer yandan devrimci önderlerle temas kurma durumu oldu.”
 
Rıza Altun'un örgütlü yapılarla ilişkilenmesi 1973 yılında olur. O artık bir Deniz Gezmiş sempatizanıdır. THKO sempatizanlarının buluştuğu Tuzluçayır ve Maltepe'deki derneklere gider.
 
“Ben o derneğe gittikten sonra, bir daha çıkmadım. Bir daha işe de gitmedim. Eski alışkanlıklarımı da sürdürmedim. Eski alışkanlıklarım da vardı. Çalışıyordum, kazandığımla sadece kendim yaşıyordum. Bireysel bir yaşam… O atmosfere girdiğim andan itibaren ne eski yaşamla ilişki kurdum ne de çalıştım. Bir daha da o dernekten çıkmadım.” 
 
Mahalleden tanıdığı birçok arkadaşının o derneklere gittiğini görür. Sözünü ettiği kişiler, ileride Tuzluçayır'ın Apocuları olarak şekilleneceklerdi.
 
 “Bugün bizim arkadaşların hepsi vardı hemen hemen. Hasan Şerik vardı, o zaman derneğin saymanıydı. Doğan Kılıçkaya vardı. Şehit Ali Doğan Yıldırım vardı. O aktif faaliyetler yürütüyordu. Yine O’nun abisi Ali Rıza Yıldırım vardı. Herkes vardı, bugün bizim partinin içinde olan birçok arkadaşla, halen yaşayan arkadaşla, bunun dışında da Türkiye solundan tanığım birçok kesim o dernekte toplanmıştı.” 
 
1975 yılı, tanıdığı ilk “Apocu” Kemal Pîr'dir. Bu tarihten sonrası Kemal Pir'in Tuzluçayır'da Apocu grubu kurması sürecidir. Bir ev kiralar. Evin müdavimlerinden biri de Rıza Altun'dur. Kemal Pir, grubunu kurar ancak grubun hangi düşünceleri savunacağı konusunda tercihi onlara bırakır.
 
 “Hepimiz zamanla kayıtsız koşulsuz Kemal Pir’e sempati duyduk. Fakat Kemal Pir’in çizgisini bilmiyoruz. Bazı şeyler ima ediyor, ama gerçek anlamda neyi savunduğunu bilmiyoruz. Eylem yapalım, faşistlere karşı mücadele edelim, çeşitli dernekler ve akımlara karşı mücadele edelim. Bizimle sadece genel devrimcilik bir ilişkisi hakimdi. Bir şey anlatmadı bize. Bir gün çağırdı, bir şey konuşacaktık, oturuyorduk. ‘Ben gidiyorum, bir süre gelmeyeceğim’ dedi. ‘Sizden kimliğinizi biraz tanımanızı istiyorum’ dedi. ‘Biraz kendinizi tanısanız, Kürtlüğünüzü tanısanız… Belki zamanla yine görüşürüz’ dedi. Çekti gitti, bir daha görmedik.” 
 
Bir süre sonra başka bir Apocu ile tanışır. 1976 yılının başlarıdır. Bu kez gelen Haki Karer'dir.
 
 “Rıza Güzel diye bir arkadaşım vardı, O’nun bir küçük yeğeni vardı. ‘Biri bizim eve gelmiş, sizi arıyor, sizinle görüşmek istiyor’ dedi. ‘Beni Kemal Pir gönderdi’ diyor. Biz gittik, bir arkadaşla karşılaştık. Tip olarak da giyim olarak da çok ilginç geldi. Üstünde bir parke, bir pantolon, ilginç bir bıyıkları vardı, ortası boş. ‘Beni Kemal Pir göndermiş, kendisi bir yerdedir, sizi de bekliyor, görüşmek istiyor’ dedi. Biz tabi Kemal Pir ismini verdiği için güvendik. Bir yandan da bu kim diyoruz, meğerse Haki Karer arkadaş…” 
 
ABDULLAH ÖCALAN İLE TANIŞMA 
 
Haki Karer, Rıza Altun'u Anıttepe'de bir eve götürür. Ev, bir anlamda Apocuların buluştuğu bir örgüt evidir. Evdekiler pür dikkat konuşmacıyı dinliyor. Rıza Altun konuşmacının kim olduğunu merak eder. O kişi Abdullah Öcalan’dır. 
 
“Birisi vardı, çok hakim konuşuyordu. Ben de merak ediyordum. ‘Acaba Apo kimdir?’ diyordum. İkide bir soruyordum, ‘Acaba Apo kimdir’ diyordum, ‘Ben de bilmiyorum’ diyordu. ‘Apo var mı?’ diye merak ediyordum. Kemal Pir bana gülerek gösterdi, ‘O çok konuşan, hakim konuşan arkadaş’ dedi. Ben o gece başkanı tanıdım. Ama hareketleri bana çok ilginç geliyordu, çok hakim, kendinden çok emin konuşan, herkesin de saygıyla dinlediği bir durum yaratıyordu. Evde bir örgüt havası yok, bir gençlik evi gibiydi. Biz Kemal Pir ile eski arkadaş olduğumuz halde, o ev havası içerisinde sohbet edemiyorduk. Önce salonda biraz genel konuştular, ondan sonra birkaç arkadaşla bir odaya gidip, tartışmayı sürdürdüler. Başkanı da ilk kez o zaman gördüm. Bu kez, artık ilişkilerimiz bilinçli ve daha örgütsel, kopmayan bir ilişkiye dönüştü.” 
 
Rıza Altun, Anıttepe'deki toplantı ardından artık bir Apocudur. Apocu bir militan olma yolunda ilerleyen genç Rıza Altun, 22 yaşında Kürdistan gerçeğiyle tanışır. 6 yaşından beri Tuzluçayır'dan çıkmayan Rıza Altun için yeni bir dönem başlar. 1976'nın sonlarında Dîlok'a gider.
 
SAVAŞI DEVRİME ÇEVİRMEK
 
 “Kemal Pir’i dinleyip de O’nun etkisinde kalmamak, O’nun söylediklerinin heyecanına kapılmamak mümkün değil. Oldum olası, ilk karşılaştığımız andan itibaren bende korkunç bir etkisi vardır. Bir gün Kürdistan’dan gelmişti, ‘Artık yeter, gidip Kürdistan’da devrim yapmak gerekir’ dedi. Bizim amacımız da oydu, Kürdistan’da devrim yapmaktı. Kürdistan’a gitmek gerekir. ‘Arkadaşlar orada faaliyet yürütüyor, siz de artık ülkeye gelseniz, mücadeleye katılsanız iyi olur’ dedi. Bu tabi benim anlattığım gibi değil, son derece acitatif bir şekilde, son derece sıcak devrim perspektifi ile anlatıyor. Bir de Kürdistan bir savaş ortamı üslubuyla anlatıyor. Bende öyle bir imaj oluştu ki sanki Kürdistan muazzam bir savaş durumu yaşanıyor, gidip o savaşı bir devrime çevirmek sanki çok uzun bir süreye yayılmayacak gibi bir izlenim yarattı bende. O zaman Ankara’daydı halen. Söyledim, ‘Zaten biz de öyle bir şey istiyoruz’ dedim. ‘O zaman sen Antep’e git’ dedi."
 
Rıza Altun yalnız değildir. Bir grup Apocu Dîlok'tadır. İmkanları yok denecek kadar kıttır. Ama inançla, kararlılıkla devrimcilik yapmakta ısrar eder. 
 
“O zaman Antep’in Yukarıbayır Mahallesi’nde bir ev kiralamışlardı. Eve gittik, baktım ev 2-3 odası var, çırılçıplak, yere serecek hiçbir şey yok. Sadece bir iki tane yatak var, beton üzerine konulmuş, 5-6 kişi iki yatakta yatıyor. Tuğladan yapılmış, el yapımı bir ısıtıcı var. Başka birşey yok, sandalye bile yok. Mutfak bölümünde zaten hiçbir şey yok! Şimdi öyle bir süreç yaşadık. Ama bununla birlikte de artık yavaş yavaş alışmaya başladık Antep’te. İlk Kürdistan’a gidişimiz böyle oldu.”
 
Rıza Altun çok geçmeden, Dîlok'ta faşistlere karşı düzenlenen eylemlerde yerini alır. Ankara-Dîlok arası mekik dokur. Geçirdiği bir trafik kazası nedeniyle 1 yıl gibi uzunca bir süre hareket edemez. Zaten arananlar listesine girmiştir. Haki Karer'in şehadetinden sonra yeniden döner Dîlok'a. Kendisine yakın arkadaşlardan oluşan eylemci bir grup örgütler. Karakollara, faşistlerin mekanlarına, ajanlara dönük eylemlerin örgütleyicisi ve uygulayıcısıdır artık. Çok geçmeden yeni bir görev için Curnê Reş, yani Hilvan'a geçer. Hilvan'da Süleymanlar ailesine, Sêwereg'de de Bucaklara karşı verilen direnişte yerini alır. 
 
DİYARBAKIR CEZAEVİ 
 
Rıza Altun'un mücadele yaşamında 13 yıllık bir esaret süreci vardır. 1978'de Curnê Reş'te gözaltına alınır. Tam bir yıl işkenceli sorguda kalır. 12 Eylül darbesiyle birlikte işkenceler daha sistematik hale gelir. Bir yılı işkencede olmak üzere Diyarbakır Cezaevi’nde 5 yıl tutulur.
 
 “Yargılandım ve idam cezasına çarptırdılar. Benim mahkemem Yargıtay’a gitmişti. 85’in başında Adana davası başladı. Adana davası başlayınca, beni Mersin’e götürdüler. Orada yargılamam vardı. Ondan sonra Mersin’de kaldım, yargılandım. Orada cezaevi direnişleri oldu, çeşitli sürgünler yaşadım.” 
 
DİPLOMATİK ÇALIŞMALAR
 
Cezaevi yaşamı, direniş ve sürgünlerle doludur. Adana, Mersin, Sinop, Eskişehir, Dîlok hapishanelerinde hep direniştedir. Bir yıl içerisinde 173 gün boyunca açlık grevinde kalır. 1981'deki açlık grevinde olduğu gibi, 1982'deki ölüm orucu direnişinde de yerini alır. 1991'de tahliye olur. Kısa bir süre sonra Abdullah Öcalan’ın bulunduğu alana geçer. PKK’nin 13 yılda yaşadığı değişimle karşılaşır, anlamaya çalışır. 2 yıl boyunca Abdullah Öcalan’ı diplomatik çalışmalarında hazır bulunur. 1993 ateşkes ilanının duyurulduğu basın toplantısında da vardı. 1994 baharında PKK'nin İran temsilcisidir. Aynı zamanda Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu (Artêşa Rizgariya Gelê Kurdistan- ARGK) mensubudur.
 
1999 yılında Avrupa'ya geçer. 7 yıl boyunca Avrupa'dan çalışmalarını sürdürür. Kısa bir süre Fransa'da gözaltında kalır. Fransa’da kalmasına izin verilmez. Rıza Altun, 2007 yılında Federe Kürdistan Bölgesi’ne geri döndü. Yaşamını yitirdiği ana kadar, askeri, siyasi ve ideolojik alanlardaki görevlerini sürdürdü.
 
MA / Özgür Paksoy

Diğer başlıklar

23:07 Tetwan'da binler festival konserinde buluştu
22:48 Gözaltına alınan 23 öğretmen serbest bırakıldı
22:15 Amed, Agirî ve Êlih'te halk buluşmaları: Devlet şeffaf davranmalı, adım atmalı
21:43 Çiğdem Doğu: Kürt halkı kendi kendini yönetmeli
Ayten Dêrsim: Her mahallenin komünü olmalı
21:34 Emekçiler 'Kayıma karşı ne yapmalı' sorusunu tartıştı
20:52 Torun: Meclis sürecin yasal düzenlemelerini bir an önce hayata geçirsin
20:28 Mêrdîn'de Demokratik Toplum bulaşmalarının startı verildi
20:17 Kadınlar, kadın katliamlarına karşı yürüdü
20:00 Hindistan'da fabrikasında patlama: En az 36 işçi yaşamını yitirdi
19:55 Orman yangıları nedeniyle 50 binden fazla kişi tahliye edildi
19:41 Amed'de bir kadın katledildi
19:26 KESK İzmir Şubeler Platformu'ndan gözaltı protestosu
19:13 Bakırhan, Avrupa'dan gelen heyetle bir araya geldi
18:45 İHD: Yangına müdahaledeki gecikme yaşamı tehdit ediyor
18:29 Seferihisar'da yangın: Başkandan yardım çağrısı
18:12 Kayyım protestolarında 5 tahliye
17:53 Özel'den 'Leman' açıklaması: Saygısızlığa da linçe de izin vermem
17:35 Sekasur'da başlatılan çadır nöbeti devam ediyor
17:21 Öğretmenler yürüyüşünde 23 gözaltı
17:05 HDK'den Leman açıklaması: İfade özgürlüğünü savunacağız
16:49 Erdoğan: Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır
16:24 Reşat Aşan ilk duruşmada tahliye edildi
16:24 Petrolün içme suyuna karıştığı köyde inceleme yapıldı
16:23 İzmir’deki gözaltılara tepki
16:18 DEM Parti komisyon taslağını Kurtulmuş’a sundu - YENİLENDİ
16:14 İzmir'de 10 bin hektar alan yandı
15:45 İran’da altı ayda 424 kişi idam edildi
15:21 DEM Parti’nin komisyon için sunacağı taslağın detayları
15:06 Beyoğlu’nda provakatif buluşma
15:01 İHD Ankara Gençlik Komisyonu kuruldu
14:47 CHP kurultayı davasında ‘görevsizlik’ kararı kaldırıldı
14:45 Tarım Orkam-Sen TİS taleplerini açıkladı
14:37 Emekliler TÜİK’e yürüdü: Artık yeter
14:33 Nimet Tanrıkulu’nun davası eksik hususlar gerekçesiyle ertelendi
14:20 Tülay Hatimoğulları’ndan TESK’e ziyaret
14:18 Avrupa’dan gelen heyetten DEM Parti'ye ziyaret
14:01 IFJ: Hong Kong’da basın özgürlüğündeki sorunlar sürüyor
13:54 Dumlu Cezaevi'ndeki tutsaklara soruşturma
13:52 Leman dergisine erişim engeli
13:48 Leman dergisi çalışanlarının emniyetteki ifadeleri tamamlandı
13:47 Gemlik’te 3.0 şiddetinde üçüncü deprem
13:41 Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde kritik hafta
13:24 İran: ABD güvence vermezse müzakere yok
13:21 İstanbul'un enflasyonu belli oldu
13:17 Erxenî’de şüpheli ölüm
13:11 Gemlik'te 4.2 büyüklüğünde deprem
13:08 İmamoğlu: Bu ülke kumpaslarla uyanmak zorunda değil
13:08 31 yılın ardından ‘Herne Pêş’ marşıyla karşılandı
13:06 DAD'tan Madımak açıklaması: Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulsun
12:50 Bakırhan: Komisyon kurulsun, demokratikleşme adımları atılsın
12:30 Avrupa’dan gelen heyetten Öcalan ile görüşmek için dilekçe
12:20 Bakan Yumaklı’dan yangınlara dair açıklama
12:04 Gemlik'te deprem
11:28 Bahçeli LeMan Dergisi’ni hedef aldı
11:19 Hatay’da yangın yayılıyor: 27 uçak, 105 helikopter nerede?
11:18 AB’nin dönem başkanlığı Danimarka'ya geçti
11:17 Elkê'de 3 bölgeye girişlere yasak
11:17 DEM Parti: Muhalefeti bastırmaya yönelik her yaklaşımın karşısındayız
10:58 Fotoğraf yarışmasında dereceye girenlerin ödülleri verilmedi
10:53 ABD, Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırdı
10:52 Beyoğlu'nda gösteri ve yürüyüşler bir gün yasak
10:51 İstanbul'un 24 ilçesinde 8 saatlik elektrik kesintisi
10:49 Türkdoğan: Komisyon kurulursa siyasi ve hukuki zeminin önü açılacak
10:34 IHRNGO: Yeni yasa casusluk suçlamalarıyla idam riskini arttırıyor
10:13 Manisa'nın 3 ilçesinde orman yangını
09:40 İzmir'deki orman yangını 3'üncü gününde
09:25 Bayındır: Küresel gelişmeler Ulusal Kongre'yi zorunlu kılıyor
09:22 Gimgim’de kadınlar kültür, doğa ve özgürlük için buluştu
09:13 Feride Eralp: Kadınların özgür olduğu bir barış için çalışalım
09:12 Antakya'da yangın sürüyor
09:11 Tutsakların turşusuna 'stok' gerekçesiyle el konuldu
09:10 Hesandîn'de ÇED'siz faaliyet: Geri dönüşü zor tahribat uyarısı
09:08 Fatma Bostan Ünsal: Söylem dışında siyasi ve hukuki adımlar atılmalı
09:07 Riha'da çocuğa tecavüz davasının duruşması görülecek
09:06 Baro başkanları: TBB yasa izleme ve gözlem heyetleri kurmalı
09:05 Rozerin Çukur’un ailesinden AYM’ye tepki: Adaleti bulamadık
09:05 Seferi Yılmaz: Savaş rantçılarına karşı herkes barış için çalışmalı
09:02 Yazar Taç: Sürece sıkı sıkıya tutunalım
09:00 01 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
07:45 İzmir'de CHP'lilere operasyon: Tunç Soyer gözaltına alındı
00:23 Tetwan festivali: Biz kadınlar sürece hazırız
30/06/2025
23:56 LeMan'ın Beyoğlu'ndaki binasına saldırı
23:43 LeMan: Sürülen lekeyi kabul etmiyoruz
23:23 Amed’de Demokatik Toplum Buluşmaları: Daha çok örgütlenmeliyiz
22:36 Agirî’de Demokratik Toplum Bulaşmaları sürüyor
22:29 Trump, Suriye'ye yaptırımların hafifletilmesine ilişkin kararname imzalayacak
22:23 Leman dergisine 'karikatür' soruşturması
22:18 Hasta tutsak Ayık için çağrı: Sağlık hakkına erişimi sağlansın
22:07 Kadın festivali Xecê ve Beser Şahin konseriyle sona erdi
21:39 ‘Nemrut Krater Gölü ve Kalderası tehdit altında’
21:36 Riha’da gerçekleştirilecek 250 halk buluşmasının startı verildi
21:31 Leyla Dolaş'ı katleden fail tutuklandı
21:26 Tülay Hatimoğulları'ndan Hatay'daki yangın için çağrı: Halk, kaderine terk edilmesin
21:16 Kadınlar uyuşturucuya karşı yürüdü
21:10 Aydın ve sanatçılar barışı konuştu: Herkes süreci sahiplenmeli
20:50 Erdoğan: Son hadiseler sürecin stratejik bir adım olduğunu teyit etmiştir
20:17 Antakya'da yangın sürüyor: 500 kişi tahliye edildi
19:53 Colemêrg'te 4.4 büyüklüğünde deprem
19:33 Mêrdîn'de Zeynep Kınacı ve Sema Yüce anması
19:00 DEM Parti Amed Gençlik Meclisi'nden çalıştaya davet
18:56 Barış Anneleri’nden TUAY-DER’e ziyaret: Barışa çok yakınız
18:51 Petrol içme suyuna karıştı, kadınlar valiliğin önünde toplandı
18:30 İstanbul'da 3 kişi tutuklandı
17:57 AFAD: Yangın mağdurlarına 162 bin lira destek verilecek
17:36 İstanbul için kuvvetli rüzgar uyarısı
17:32 Türk-İş: Açlık sınırı 26 bin 115 lira
17:29 Şirnex’te 'İklim ve Kıyı Kanunu’na tepki
17:07 Almanya'da enflasyon yüzde 2'ye düştü
16:32 Amed Ekoloji Meclisi'nden bildirge: Komünlerle doğayı savunalım
16:29 Temelli: Hukuki altyapı ve güvence sağlanmalı
16:20 Emekliler için araştırma önergesi
15:47 Kadınlar 'Jineoloji Atölyesi'nde bir araya geldi
15:38 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi 8 Temmuz’da Ankara’ya çağırıyor
14:50 Bodrum'da yangın
14:40 Şirin Ebadi: Evin Cezaevi’nde tutsaklara yönelik işkence arttı
14:17 2 kişinin hayatını kaybettiği olayda barış sağlandı
14:06 Kadın festivali ikinci gününde
14:03 'Hayata Dönüş Operasyonu' davasında karar çıkmadı
14:01 Barolardan 'zeytinlik yasasına' karşı mücadele çağrısı
14:00 Berivan Araz'ın taziyesine kitlesel ziyaret
13:58 Özgür Özel'den Saraçhane çağrısı
13:56 Kadın tutsaklara ‘Newroz kutlaması’ cezası
13:43 Kerim Boran cezaevinden çıktı
13:24 Antakya'da yangın yerleşim yerine ulaştı
12:48 CHP’den ilk açıklama: Partimizi teslim etmeyiz
12:00 CHP'nin kurultay davasında ‘görevsizlik kararına itiraz’ süreci beklenecek
11:37 Semsûr'da bir kadın katledildi
11:32 TÜİK’e göre işsiz sayısı 2 milyon 972 bin
11:30 DEM Parti ‘ara zam’ talebiyle İstanbul’da sahaya indi
11:21 Anneler: Birlik sağlanmalı
10:00 Abdullah Öcalan ile görüşmek isteyen isimler Türkiye'ye geliyor
09:53 Xêro Abbas: Sanatçılar sürece omuz vermeli
09:32 De Conca: Çözüm Öcalan’ın manifestolarında
09:30 3 kentte yangınlar kontrol altına alındı
09:03 DEM Parti İstanbul eşbaşkanı: Süreci demokratik zemine çekme görevi bize düşüyor
09:02 Şiddet uygulayıp tehdit ettiler: Burası Guantanamo
09:02 Mersin’deki sivil toplum örgütlerinden iktidara 'adım at' çağrısı
09:01 İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin üzerinden 4 yıl geçti: Vazgeçmeyeceğiz
09:00 30 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
08:55 İzmir'de yangınlar 2'nci gününde: 10 mahalle boşaltıldı
08:16 Hasta tutsak Boran'ın cezası kaldırıldı
08:03 Omerya'daki yangın kontrol altına alındı
00:15 Tozan Alkan, Alevi deyişlerinden oluşan yeni bir albüm hazırladı
29/06/2025
23:47 Türkiye, Kurojaro ve Metina'yı bombaladı
23:24 Erdîş’teki şenlik alanından Abdullah Öcalan’a selam
23:08 İzmir ve Manisa'da yangın: 1 tutuklama 1 gözaltı
22:13 Özgür Özel'den kurultay davasına ilişkin açıklama
22:03 İstanbul’da halk buluşmalarına yoğun katılım
21:55 Tülay Hatimoğulları: Enternasyonalist güçlü bir barış hareketine ihtiyacımız var
21:41 Tatvan Kültür ve Sanat Festivalinde çocuklar için etkinlikler