İş alanında yok sayma, emeği görülmeme, mobbing, şiddet ve tacize maruz kalan kadınların sorunları var olan ekonomik krizle birlikte daha da katlanıyor. Sendikal alanda mücadele eden kadınlar, özellikle OHAL ile başlayan süreçte artan şiddete dikkati çekti.
Diyanetin yayınladığı cinsiyetçi kamu spotuyla toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştirip, “Kadının görevi kocasına hizmet etmektir” mesajı verdiğini belirten kadınlar, “Bu kamu spotu kadın lehine değil, aleyhinedir. Diyanet bu kamu spotunu kaldırılmalıdır” dedi.
Kayyum atanan Hakkari Belediyesi'nin Eşbaşkanı Hümeyra Armut, kayyumların kadına ve kadın kazanımlarına yönelik saldırı olduğunu dile getirerek, "Sokakta, mahallede, iş yerlerinde dayanışmaya ve mücadeleye devam edeceğiz. Asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Doğduğu topraklardan göç ettirilen Payîz Tursun, kendi imkanlarıyla okuma yazma öğrendi, 52 yaşında üniversiteyi kazandı. Tursun, tüm ötekileştirici yaklaşımlara rağmen “Çocukluk ve gençlik hayalim” dediği ilk kitabını yazdı.
TGS LGBTİ Kadın Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü’nde “Biz de varız” sloganıyla alanlarda olacak. Komisyon Üyesi Gülfem Karataş, kadın gazetecilerin yaşadığı soranlara dikkat çekeceklerini söyledi.
Manisa’da Alpaslan N., evli olduğu Nevin N.’yi katletti. Hatay'da Ahmet Kaya adlı erkek cezaevinden kaçarak boşanma aşamasındaki Sibel Kaya'yı katletti. Kayseri’de ise Okan Ç. evli odluğu Ülkü Ç.’yi katletme girişiminde bulunarak yaraladı.
“Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin üstünü kapatan ve şiddetin her halini meşrulaştıran erkek medya kapatılsın” diyerek Turkuaz Medya Grubu’nu protesto eden Anarşist Kadınlar, "İsyanımızı satır aralarına saklayamazsınız" mesajı verdi.
Isparta Kadın Meclisi ve Üniversiteli Kadın Meclisi, ayrılmak istediği erkek tarafından öldürülen Güleda Cankel'in katledilmesini yaptıkları eylemle protesto etti.
Sur Belediyesi, kayyum döneminde kapatılan Amida Jîn Kadın Danışmanlık Merkezi’ni yeniden açtı. Tören ardından merkezde "Toplumsal Cinsiyet" başlıklı eğitim düzenlendi.
Şule Çet'in ölümüyle ilgili duruşma çıkışı açıklama yapan aile avukatı Umur Yıldırım, intihar süs verilmek istenen olayın bir cinayet ve cinsel saldırı olduğunu savcının mütalaasıyla bir kez daha açığa çıktığını söyledi.
Kadınlar yaptıkları açıklamalarla 25 Kasım'da yapılacak etkinliklere çağrı yaptı.
Üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Şule Çet'in ölümüyle ilgili yargılamada savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, sanık Çağatay Aksu için müebbet hapis cezası isterken, sanık Berk Akad için ise “yardım etme ve kasten öldürme” suçlamalarıyla 20 yıla kadar hapsi istendi. Duruşma 4 Aralık'a ertelendi.
Şule Çet davasının örtbas edilmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Şule Çet İçin Adalet Komisyonu’ndan Nazlı Yöğler, tüm bu kadın cinayetlerine karşı herkesi 25 Kasım'da alanlara çıkmaya çağırdı.
Bugüne kadar hiçbir kadın eylemine katılmayan Anti Kapitalist Müslüman Kadınlardan Bahar Çakmak, 25 Kasım’da ilk defa bir kadın eylemine katılacağını belirterek, bütün kadınları alanlarda olmaya çağırdı.
Kadına yönelik şiddet ve buna karşı verilen mücadele dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de devam ediyor. Mirabel Kardeşlerden bayrağı alan kadınlar, yasaların uygulanması ve cinsiyet eşitliğinin oluşturulması talebiyle bir kez daha alanlarda olacak.