İstanbul Din Alimleri Platformu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Heyeti aracılığıyla kamuoyuna duyurduğu “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na destek verdiklerini açıkladı. Platform üyesi Ekrem Baran ve Mehmet Emin Aslan, tüm kesimlerin barış için sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. 

 

'BARIŞ İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ' 

 

Barışın tüm inançlar için önemli olduğunu vurgulayan Ekrem Baran, her ulusun kültürüne ve diline saygı duyulması gerektiğini söyledi. Tüm kesimlerin birlikte yaşamı inşa edebileceğini kaydeden Baran, "Sayın Abdullah Öcalan tarafından yapılan çağrıyı çok anlamlı buluyoruz. İslam da insanları barışa çağırıyor. Hz. Muhammed de Medine’de müşrik, Müslüman ve diğer grupları yan yana getirerek, yeni ve bir arada yaşamı oluşturdu. Aynı zamanda Hudeybiye Savaşı sonrası çok sayıda kişi barışa karşı duruyor. Ama Hz. Muhammed ‘Bize ileri bu anlaşma büyük bir fayda sağlayacak’ dedi. Mekke’de, Medine’de barışı inşa etti. İslam dini barış dinidir" diye kaydetti. 

 

Baran, şunları söyledi: "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, Türkiye’yi de Ortadoğu’yu da etkileyecek. Bizim toplumumuzun içerisinde de herkes barışın olacağına dair umutlu. Ancak Türkiye yönetimindekilerin de bu çağrıya ciddi ve önemli bir şekilde yaklaşması gerekiyor. Biz de çağrının arkasında duracağız. Bunun için üzerimize ne düşerse yapacağız. Kürt halkı politik bir halktır ve bu barış için de rol ve misyonunu oynayacaktır.”

 

‘HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI’

 

Mehmet Emin Aslan ise, "Sadece Abdullah Öcalan değil, herkesin bu barışın hedefine ulaşması için elini taşın altına koyması gerekiyor. Ortadoğu önemli bir süreçten geçiyor ve büyük tehlikelerle karşı karşıya. İslam dini de savaşı değil, insanlık için barışı emrediyor. Hatta bir ayette, 'Sizin içinizden iki taife savaş içerisinde oluyorsa sizin için en önemlisi, onlar arasında sulh sağlamaktır' der. Barış elinin yere düşmemesi gerekiyor” diye konuştu.

 

Aslan, tüm inanç ve kesimlerin barış için sorumluluk alması gerektiğini söyledi. Aslan, şöyle devam etti: "Biz sürekli cenneti betimliyoruz, ‘Cennet bu kadar güzeldir' diyoruz. Bu cennetin provasını dünyada yapmak istiyorsak gerçek barışı getirmek zorundayız. Artık kimse evinde oturarak bu kanın dökülmesini beklemesin, buna seyirci kalmasın. Biz de bu barışa destek veriyoruz, destekliyoruz."

 

MA / Yeşim Tükel