HABER MERKEZİ - KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın sadece Kürtler için değil, tüm halklar için olduğunu vurgulayarak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için seferberlik ilan edilmesi gerektiğini söyledi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Stêrk TV'de yayınlanan Özel Program'da önemli değerlendirmelerde bulundu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihinde yaptığı ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı değerlendiren Cemil Bayık, demokratik çözüm için atılan tarihi adımları hatırlattı. Cemil Bayık, Abdullah Öcalan’ın 1993, 1995, 1998, 2003, 2005, 2009, 2013 ve 2015 yıllarında önemli adımlar attığını ifade ederek, “Önder Apo, ilkin 1973’te Kürt halkının kaderi için önemli bir müdahalede bulundu, bugün daha önemli bir müdahale geliştiriyor. Önder Apo mücadeleye başladığı zaman, Kürt halkı ölüm uykusundaydı. Kültürüne yabancılaştırılmış bir haldeydi. Kürt halkı yok olmaya doğru gidiyordu. Herkes Kürtlerin bir kez daha ayağa kalkmayacağını düşünüyordu. Önder Apo bunu kabul etmedi. Kürt halkının ölümünü reva gören yaşamın yaşam olarak görülmeyeceği, Kürt halkına bir yaşam gerektiğini belirtti ve mücadeleyi başlatarak tarihi müdahaleyi yaptı” dedi.
‘ÖLÜME YÜZ TUTMUŞ HALK YENİDEN CANLANDI’
Abdullah Öcalan’ın müdahalesi sonucunda Kürt halkının ayağa kalktığını dile getiren Cemil Bayık, “Bütün yolar kapatılmıştı. Kürtler için işgal, asimilasyon ve inkara karşı silahlı mücadele dışında bir yol kalmamıştı. Silahlı mücadele başlatıldı, gerilla tarihi bir rol oynadı. Bunun sonucunda Kürt halkı ayağa kalktı, serhildanlar yaptı, Kürt halkı Newroz halkı oldu. Ölüme yüz tutmuş halk canlandı, ayağa kalktı, özgürlük ve demokrasi için mücadeleyi büyüttü. Önder Apo, ‘Biz yeniden diriliş devrimini gerçekleştirdik, şimdi sıra Kürt ve Kürdistan’ın özgürlüğündedir’ dedi. Bunun için yürütülen mücadeleyi silahlı olmaktan çıkarıp, siyasi bir zemine koymak istiyor. Demokratik siyaset ile mücadeleyi büyütmek istiyor” diye belirtti.
1993’TE İLK ATEŞKES İLANI
Abdullah Öcalan’ın demokratik siyasetin önünün açılması için 1993’te ateşkes ilan ettiğini hatırlatan Cemil Bayık, şunları söyledi: “Turgut Özel bu ateşkese cevap verdi. Siyasi ve demokratik bir sürece doğru gidiliyordu. Ancak bu süreç sabote edildi. Hem hareketin içindeki çeteler, hem hareketin dışında yer alan devlet çeteleri bu sürecin ilerlemesini istemediler. Turgut Özal bunun sonucunda tasfiye edildi. Önder Apo kararlarında ısrar ediyordu. Mehmet Ali Birand ile bir röportaj yapmıştı, Turgut Özal’a yaptığı çağrının arkasında durdu. 1995’te bir rapor hazırlayarak PKK’ye sundu, kongrede bazı değişikliklere gidilmesini istedi. PKK’nin 5’inci Kongresi’nde kimi değişiklikler oldu, fakat yapılan değişiklikler Önder Apo’nun istediği gibi değişiklikler olmadı, eksik kaldı. Önder Apo kongreden sonra yapmak istediği değişim stratejisi üzerine ısrar etti ve buna göre adımlar attı.
DEMOKRATİK ÇÖZÜME KOMPLO İLE CEVAP VERİLDİ
Necmettin Erbakan iktidara geldiğinde, Önder Apo’ya mektup gönderdi. Önder Apo o mektupları cevapladı. Necmettin Erbakan, Kürt sorunun çözülmesini istiyordu. Turgut Özal, Necmettin Erbakan bizim gibi bir çözümü geliştirmek istemediler belki ancak biliyorlardı ki bu sorun çözülmez ise Türkiye daha büyük sorunlar ile karşı karşıya kalacak. Bir şekilde bu sorunu çözmek istediler. Turgut Özal tasfiye edildiği gibi Necmettin Erbakan da tasfiye edildi. Önder Apo bu zaman diliminde de kendi işleyişini sürdürdü. Önder Apo 1998’te Ağustos ayında, 1993’te başladığı, 1995’te ileri taşıdığı hamleleri sonuca ulaştırmak istedi. Bir kez daha bir ateşkes ilan etti. Fakat buna Uluslararası Komplo ile cevap verildi. Komplo ile Önder Apo’nun önünü kapatmak istediler. Harekette bir dönüşüm olursa artık bu hareketin önünü kapatamayacaklarını gördüler. Hareket büyümesin diye komplo yürürlüğe girdi. Önder Apo’yu esir aldılar ama Önder Apo amaçlarından vazgeçmedi. Zor ve zahmetli şartlar, imkansızlıklar içinde 1993’te başlattığı çalışmayı İmralı şartlarında tamamladı.”
‘ÖRGÜTLÜ HALK GERÇEKLİĞİ YARATILMAK İSTENİYOR’
Cemil Bayık, Abdullah Öcalan’ın yeni paradigmasının hedefleri üzerine durdu ve şöyle devam etti: “Hareket de dönüşüm, yeniden yapılanma çalışmalarını tamamladı. Bu esas üzerine yeni bir paradigma bize sundu. Bu paradigma 2005 yılında tamamlandı ve ‘Ben bunun bütün sorumluluklarını üstüme alıyorum’ dedi. İmralı şartlarında kararlı bir şekilde çalıştı ve hareketi demokratik siyaset yoluna koymak için çabaladı. Demokratik siyaset ile Kürt sorununun çözümünü gerçekleştirmek istedi. Ne zaman bu yönlü bir adım attıysa, Kürt sorunun çözülmesini istemeyenler, çatışmalardan rant devşirenler, müdahale üzerine müdahale yaptılar. 2003, 2005, 2009, 2013, 2015’te müdahaleler yapıldı. Hareketin yeni paradigma eksenine girmemesi, yeni paradigma üzerine kendini örgütlememesi için ellerinden geleni yaptılar. Başlattıkları imha siyasetini amacına ulaştırmak istediler. Önder Apo yine amaçlarından vazgeçmedi, her şartta verdiği mücadele ile bir başarı elde etmişti. PKK tarihi rolünü oynadı. Asimilasyon ve imhanın önünü kapattı. Kürt halkını ayağa kaldırdı ve yeniden canlandırdı. Kürt halkının özgürlük ve demokrasi aşığı olması PKK ile sağlandı. Bunun için PKK’nin yapması gerekenler tamamlandı. Bundan sonra yapılması gerekenin halkların yapması gerektiğiydi. Paradigma değişikliği ile örgütlü bir halk gerçeğini yaratmak istiyor.”
KÜRT SOYKIRIMI PLANLARI
Demokratik çözüm arayışlarına karşın tasfiye planlarının sürekli devrede olduğuna dikkat çeken Cemil Bayık, “Kapitalist güçler, NATO her zaman Türkiye’nin arkasında durdu. İmha ve inkar siyasetini savundular. PKK’yi tasfiye ederek Kürt halkını imha etme hedefine ulaşmak istediler. Önder Apo teslim alındıktan sonra PKK’ye saldırarak büyük darbeler vurmayı hedeflediler. Bütün iç ve dış imkanlarını bu esas üzerine geliştirdiler. Önlerine bir planlama koydular ve ‘diz çöktüreceğiz, iradelerini kıracağız, onları tasfiye edeceğiz, Kürt soykırımını tamamlayacağız’ dediler. Bu esas üzerine yıllarca çalıştılar. 15 Şubat’tan sonra bunu daha çok yapmaya başladılar ve sonuç alacaklarını düşündüler. Ancak sonuç almadılar. Her ne kadar PKK’yi tasfiye etmek isteseler de bu siyasetleri tutmadı, imha siyasetleri boşa çıkarıldı. Türkiye önemli sorunlar ile karşı karşıya kaldı, hala bu sorunlar devam ediyor. 3’üncü Dünya Savaşı’nın ağırlıklı olarak merkezi Ortadoğu oldu. Ortadoğu’da Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarından Türkiye ve İran’a roller verilmişti, onlar rollerini oynuyordu. Rolleri Ortadoğu’da ulus devlet anlayışını pekiştirmekti. Bu rolde İngiltere ve Fransa’nın Ortadoğu içine kurduğu bir ittifak vardı; Sykes-Picot. Bununla Ortadoğu siyaseti dizayn ediliyordu. Kapitalist modernite sistemi de bunun üzerine örgütlendi. 3’üncü Dünya Savaşı Sykes-Picot’u ortadan kaldırdı. Ulus devletler kaybetti. Dolayısıyla Türkiye ve İran’ın eskisi gibi bir rolü kalmadı. 3’üncü Dünya Savaşı ile birlikte İsrail’in hegemonyası Ortadoğu’da perçinlendi. Türkiye ve İran’ın oynadığı roller artık İsrail’in elinde. Bunun için Türkiye ve İran büyük bir darbe aldı. Hem Türkiye hem de İran için kimi tehlike çanları çalmaya başladı. Türkiye bu çalan tehlikeli çanların sesini duydu. İsrail’in Ortadoğu’da attığı adımlardan korktular. Ya Kürtler ile anlaşacak ya da büyük darbeler alacaklardı” değerlendirmesinde bulundu.
BAHÇELİ’NİN DEM PARTİ SIRALARINA GİTMESİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de Meclis’te DEM Parti sıralarına gitmesini hatırlatan Cemil Bayık, “PKK’yi ortadan kaldırarak Kürt imhasını amaçladılar. Önder Apo tasfiye edilirse, sonuç alabileceklerini düşündüler. Süleyman Soylu; ‘Bir yıla kadar PKK’nin, Önder Apo’nun adını kimse ağzına alamayacak’ diyordu. Bu isimlerin ortadan kalkacağını iddia ediyordu. Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin yaşadığı sorunlar onları Önder Apo’nun ayağına gitmeye mecbur bıraktı. Önder Apo’yu tasfiye etmek istediler ama Önder Apo’ya ve Kürtlere muhtaç oldular. Kürtleri inkar eden paradigmada dönüşümler başladı. Önder Apo’yu kabul ettiler. Amaçları nedir? Bizim için çok önemli değil. Bu esas üzerine atılan adımları anlamlandırmak lazım” diye konuştu.
TARİHİ HAMLENİN HEDEFLERİ
Abdullah Öcalan’ın bu şartlar altında ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı geliştirdiğini vurgulayan Cemil Bayık, “Önder Apo bu şartlarda rolünü oynarsa, başarı elde edeceğine inandı. Önder Apo ‘Benim buna gücüm var’ dedi. 1993’te gerçekleştirmek istediği ancak gerçekleştiremediği, o günden bugüne ısrarla bunu yapabileceğini gördü. Önder Apo, ‘Barış ve Demokratik Toplum’ dedi. ‘Partilerin dönemi bitti, halkların dönemi başladı’ dedi. Bu başlattığı hamle, yaptığı çağrı bu esas üzerine şekillendi. Bu hareket bir irade hareketidir. Daha en başında, imkanlar yokken, Türkiye’nin soykırım siyaseti devam ederken, Kürtler ölümle yüz yüze kalmışken, Önder Apo tarihi hamlelerde bulundu. İrade ile her zaman adım attı. Önder Apo, kendisine, iradesine, arkadaşlarına ve halkına inanıyor. Kendisini çok iyi eğitmiş durumda. Bunlarla birlikte adım atıyor. Atılan bu adım ile Türkiye’yi de adım atmaya zorluyor. Demokratik siyasetin öne çıkması, halkların kendi iradesini eline alması hedefiyle bir adım attı. Önder Apo Kürt sorununu şiddet zemininden çıkarmak istiyor. Savaş ile yapılması gereken yapıldı, bundan sonra şiddet olmadan devam edilmesi gerekiyor. Hareket ve halk bu seviyeye geldi. Gerek Kürdistan’da gerek Türkiye’de gerek ise Ortadoğu’da birçok kişi ve şahsiyet var bu savaştan nemalanıyorlar. Bu savaş üzerine zenginleşiyorlar. Bundan dolayı savaşın sürmesini istiyorlar. Demokratik bir çözüm istemezler. Eğer Kürt sorunu çözülürse, ‘ekmekleri’ ellerinden alınmış olur. Bunun için hep sabote ediyorlar. Önder Apo, onların ‘ekmeklerini’ ellerinden almak istiyor. Önder Apo’nun başlattığı hamlenin bir amacı budur” diye belirtti.
‘ÖNDER APO DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜ ESAS ALDI’
Cemil Bayık, reel sosyalizm etkisinde kurulan birçok devletin Sovyetlerin yıkılması ile dağıldığını, PKK’nin de reel sosyalizm etkisinde kurulduğunu ve yıkılmayan tek yapı olduğunu söyledi. PKK’nin Abdullah Öcalan’ın hakikati ile ayakta kaldığını dile getiren Cemil Bayık, “Önder Apo, en başından bu güne değişim ve dönüşümü esas aldı. Önder Apo, bağımsız bir çizgide ilerliyor. Bu hareketi her zaman canlı tutuyor. Bugüne kadar hareket yıkılmadıysa, bu Önder Apo sayesindedir. Önder Apo şuan tarihi bir müdahalede bulunuyor. PKK’yi tamamen yeni paradigmanın eksenine koymak istiyor. Önder Apo, özgürlükçü bir toplum istiyor. PKK, artık bütün dünyada bir umut haline geldi. Bundan sonra bir parti ile bu mücadeleyi nihai amaca ulaştırmak yetersiz kalıyor. PKK rolünü oynadı ve başarılı oldu, bundan sonra sürece cevap olmakta dar kalıyor. Önder Apo bu noktada bir değişim gerçekleştiriyor. Biz paradigmamızı, ideolojimizi terk etmiyoruz. Apocu hareket kendini yeniden şekillendiriyor. PKK, Kürdistan halkları ve insanlık için büyük hizmetler yaptı. Bazıları bugün bunu inkar edebilir, buna saldırabilir. ‘PKK artık tıkandı, önü kapandığı için teslim oluyorlar’ diyenler var, bunlar hakarettir. Ancak vicdansız olanlar bunları söyler. Apocu harekete düşmanlık yemini edenler bu sözleri söyleyebilir. Bazıları bu hareketin kuruluşundan bu yana Önder Apo ve PKK düşmanlığı yapıyorlar, yapmaya devam edecekler. Bunu söyleyenler zayıf düşmüş, bir tıkanıklığın içindedirler. Herkesi kandırarak kendi zayıflıklarını saklamak istiyorlar. Önder Apo ve PKK karşısında özel savaş dili yürütüyorlar. ‘PKK Kürtler için ne yaptı?’ diyorlar. PKK büyük işler yaptı, imha ve inkar siyasetinin önünü kapattı. PKK, ölüm uykusunda olan Kürt’ü uyandırdı. PKK, Kürtlere kimlik kazandırdı, demokratik devrim yaptı. Kadın devrimi PKK ile yaşandı. Güzel bir Kürt yarattı. Kürtler bugün dünyada önemli bir yere sahip. Kürtler olmadan kimse siyaset yapamıyor. Kürtleri bu noktaya getiren PKK’dir. Hala bunun için mücadele ediyor” ifadelerinde bulundu.
TARİHİ HAMLEYE YÖNELİK SALDIRILAR!
Cemil Bayık, Abdullah Öcalan’ın tarihi hamlesinin de engellenmek istendiğini ifade ederek, “Her yerden saldırılar yapıldı, kayyımlar atandı. Tepki oluşturarak hamlenin önüne geçmek istendi. Bu hamlenin bütün Ortadoğu’da etkileri olacağını biliyorlar. Demokrasi, özgürlük, barışın gelmesini istemiyorlar. Önder Apo bunu gördü, cesaret ve kararlılıkla bu hamleyi ilan etti. Bu Önder Apo hakikatinin başarıya ulaştığını gösteriyor. Kimse Önder Apo’nun başlattığı bu hamlenin önünde duramaz. Daha birçok kişi sabote etmeye çalışacak. Önder Apo’yu yalnızlaştırmak isteyecekler. Ellerinden ne geliyorsa, bunu yapmaya çalışacaklar. Onlar nasıl sabote etmek istiyorsa, halkımız ve dostları da Önder Apo’nun başlattığı bu hamleye sahip çıkmalı. Önder Apo, büyük bir yük sırtladı, herkesin bu yükü paylaşması lazım. Önder Apo nasıl bu hamlenin öncülüğünü yaptıysa, herkesin de bu noktada rolünü oynaması gerekiyor. Bu olursa, sabote etmek isteyenler ne kadar saldırırsa saldırsın amaçlarına ulaşamayacak. Kürt sorununun çözümü ile bütün diğer sorunlar bir bir çözüme kavuşacak” dedi.
‘TARİHİ HAMLE İLE HERKES KAZANACAK’
Cemil Bayık, tarihi hamlenin Suriye’ye etkilerine dikkat çekerek, “Kuzey ve Doğu Suriye ile Şam arasından bir anlaşma yapıldı. Bu bir başlangıçtır ve olumludur. Bu Kuzey ve Doğu Suriye halklarının mücadelesi ile oldu. Halklar kahramanca direndi ve bugüne gelindi. Önder Apo’nun hamlesi Alevileri yaşatacak olandır. Önder Apo’nun hamlesi, bütün halklar, inanç ve kültürler içindir. Bu hamle barış, adalet, özgürlük içindir. Bu sadece Kürtler için değil, bu Türkiye halkları içindir. Bu hamle ile herkes kazanacaktır. Kimsenin bu hamle karşısında durmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘KONGRENİN TOPLANMASI İÇİN ŞARTLAR OLUŞTURULMALI’
“Bu sadece Kürt halkının görevi değil” diyen Cemil Bayık, Türkiye muhalefetinin ve başta CHP, sosyalist, devrimci güçlerin bu hamleye sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi. Abdullah Öcalan’ın 23 Ekim tarihli görüşmede “Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” mesajını hatırlatan Cemil Bayık, “Önder Apo çağrı yaptı ve ‘PKK kendini fesih etsin’ dedi. PKK, çağrıya cevap verdi ve ‘Hazırız, bunun olması için bir ateşkes olması gerekiyor’ dedi. Her gün saldırılar oluyor, keşif uçuşları yapılıyor. Bu şartlarda kongreyi toplamanın tehlikeli olduğunu herkes biliyor. Kongrenin toplanması şartlarının sağlanması gerekiyor. Türkiye’de bazı kesimler kaos oluşturma peşinde. Kürt sorununu çözmek, Türkiye’nin tehlikelerden kurtulmasını istiyorlarsa, bu arayıştan vazgeçilmesi gerekiyor” diye belirtti.
ÖZGÜRLÜK İÇİN SEFERBERLİK ÇAĞRISI
Cemil Bayık, çok hassas bir süreçten geçildiğinin altını çizerek, şu çağrıyı yaptı: “Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması için halkımızın mücadelesini büyütmesi gerekiyor. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamamız gerekiyor. İmralı sistemi yıkılmalıdır. Bizden istenen budur. Her yerde bunun mücadelesini vermemiz gerekiyor. Herkes Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü istemeli. Bu esaslar üzerine mücadele olursa, Önder Apo özgür olur, İmralı sistemi yıkılır. Hepimiz bu esas üzerine seferberlik ilan etmemiz lazım. Önder Apo’nun yükünü bizim omuzlamamız gerekiyor. Biz bu yükü omuzlarsak, Önder Apo bu hamleyi daha ileri taşır.”