ANKARA - Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda konuşan düşünce dernekleri temsilcileri, hukuki ve yasal düzenlemelerin önemine dikkat çekerek, komisyonun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğine dikkat çekti.
Kürt sorununun demokratik çözümü için Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 14’üncü toplantısı Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları Derneği (PODEM) temsilcisi Oral Çalışlar, Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz ve Toplumsal Mutabakat Derneği Başkanı Mahmut Şimşek’in aktarımları ile son buldu.
Toplantıyı izlerken yaşadığı geçmiş yılları, acıları, sıkıntıları hatırladığını belirten Çalışlar, “Kaygıyla, endişeyle ve umutla hepimiz bu komisyonun çalışmasını İzliyoruz. Yeni dönemde tabii ki henüz her şey bitmiş değil ve her şeyi halledebilmiş değiliz. Çünkü bu mesele 100 yıllık bir iştir. 50 yıllık PKK ve ondan en öncesi de var. Yani hatırlarsanız Kürt meselesi ilk Türkiye'de gündeme geldiğinde o zaman böyle bir mesele yoktur, Kürt yoktur üzerinden bir politika yürütüldü. Kürtlerin olmadığı üzerine doktora tezleri yazıldı. Üniversitelerde akademik çalışmalar yapıldı. Ama bütün bu çalışmalar gösterdi ki Kürt yoktur tezlerinin hiçbir geçerliliği yoktur. Çünkü Kürtler var olduklarını her yerde hissettirdi” dedi.
‘SÜRECİ ORTAYA KOYACAK SİYASİ İRADE ÖCALAN’DIR’
Sonrasında konuşan Tahmaz de Türkiye’deki sürecin izlenmekte ve desteklenmekte olduğuna dikkat çekerek, “Özellikle bir şeyin altını çizmek isteriz ki, PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüşülmesi konusundaki belirsizlik bu süreci zora sokacak bir tutumdur. Çünkü silah bırakma sürecinin nasıl karşılık bulacağını ve bu süreci ortaya koyacak siyasal irade Öcalan'dır. Sayın Devlet Bahçeli'nin açıklamasında bahsettiği çerçevede bir tutum takınmanın doğru olacağını düşünüyorum. Aynı şekilde Suriye'de Suriye Kürtleri ile ilgili izlenen siyasetin değiştirilmesi gerektiği ve çoğulcu bir Suriye için Şam'la Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi arasında Türkiye’nin önemli bir pozitif rol oynayabileceğini de düşünüyoruz” dedi.
‘DEMOKRATİK HAKLARIN EKSİKLİĞİNİ GİDERMEK’
Sonrasında konuşan Şimşek ise Türkiye'de toplumsal barışın sağlanmasının, demokrasinin eksiklerinin giderilmesi ile sağlanacağına işaret ederek, “Toplumsal barışın güçlendirilmesi ancak Kürt demokratik haklarının eksikliğini gidermek de mümkündür. Toplumsal barışın sağlanması için Kürt demokratik hakları ile ilgili bazı tespit ve önerilerde bulunacağız” şeklinde konuştu.
‘MECLİS’TEN BEKLENEN DEMOKRATİK HAKLARIN GÜVENCESİ’
Türkiye’nin 100 yıldır ulus devletini inşa etmeye çalıştığını belirten Şimşek, “Ancak her adımda Kürt demokratik hakları nedeniyle patinaj yaparak ekonomi, demokrasi, siyasi ve kültürel konularda toplumsal travmalar yaşamaktadır. Bu nedenle ulusal demokratik devlet olma özelliğini ne içeride ne dışarıda geliştirememektir. Yeni süreçte Meclis’ten beklenen demokratik hakların düzenlenerek güvence altına alınması, eşitlik ve kardeşliğin tesis edildiği bir dönem olma şansını önümüze koyuyor. Yeni gelişmeler çerçevesinde atılacak bazı hukuki düzenleme adımları ve hazırlıkları yeni demokrasiye ve orta vadede de yeni bir anayasa ile yerellerde ve genelde altyapı inşası ve güvencesi olacağı beklenen şeylerdir” dedi.
‘KÜRT DEMOKRATİK HAKLARI KANUNU’ ÖNERİSİ
Komisyon’da bulunan siyasi parti temsilcilerine önerilerde bulunan Şimşek, “100 yıldır Kürt sorunu deyip duran tüm siyasilerin, artık bu tanım yerine Kürt Demokratik Hakları Kanunu'nu kullanmalarını öneriyoruz. Bu önerimiz dikkate alınırsa belki o zaman siyasetçilerimiz sizden demokrasimizin eksiklerini masaya yatırarak eksik demokrasimizin eksik yanlarının neler olduğunu, nasıl giderilmesi gerektiğini daha net görür, bu eksiklere işaret edip birbirimizle konuşmaya ve normalleşmeye katkı sunarız” şeklinde konuştu.