MERSİN- Asistan hekimler, yaşadıkları sorunlara ilişkin basın açıklaması yaparak, “Eğitim sürecimizin performans sistemine kurban edilmesin” dedi.
Mersin Tabip Odası, Asistan hekimlerini yaşadığı sorunlara dikkati çekmek için basın toplantısı düzenledi. Tabip odasında yapılan açıklamaya, asistan hekimlerin yanı sıra Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, Sağlık ve Sosyal Hizmetleri Emekçileri Sendikası (SES) Şubesi Eşbaşkanı Zeki Sinan Doğan katıldı.
‘ASİSTAN HEKİMLİK EĞİTİM SÜRECİDİR’
Açıklamada, asistan hekimler adına konuşan Dr. Ayşe Jini Güneş, hekimlik mesleğinin tıp fakültesinde başlayıp ölene kadar devam eden bir serüven olduğunu belirterek, büyük hayallerle başladıkları mesleğin çalışma koşulları ve maruz kalınan mobbing ile hayal kırıklığına dönüştüğünü söyledi. Güneş, günlük 36 saate varan çalışma süreleri, ücretli nöbet ertesi izin hakkının yok sayılması, görev tanımının dışındaki angarya işlerle uğraşmak, bugüne dek sıklıkla dile getirdikleri sorun başlıklarından olduğunu ifade etti.
Asistan emeğinin sömürüsünün en çarpıcı hali nöbetler olduğunu vurgulayan Güneş, “Asistan hekimlik temelde bir sağlık hizmeti değil eğitim sürecidir” dedi. Performans sistemi ve kışkırtılmış sağlık talebi nedeniyle asistan hekimler sağlık hizmeti için bir işgücü yığını olarak görüldüğüne değinen Güneş, “Eğitimi geri plana atılıyor. Polikliniklerde eğitici yönlendirmesi ve denetimi olmadan hasta muayenesi yapmak, konsültasyon hizmeti vermek zorunda kalıyor. Bu durum hem eğitimin hem de sağlık hizmeti kalitesinin düşmesine neden oluyor. Mobbingi bildirmek ve şikâyet etmek isteyen asistan hekimler eğitim alamama, huzurlu bir çalışma ortamında çalışamama gibi tehditlere maruz kalıyor. Bu durum mesleğinin henüz başında olan hekimin motivasyonunu kırıp, yalnızlığa, çaresizliğe veya istifaya sürüklüyor” diye konuştu.
Güneş, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi asistan hekimleri olarak taleplerini şöyle sıraladı:
“ * Çığlığa dönüşen sorunlarımızın duyulmasın.
* Nöbet sayılarının insani sınırlara çekilmesin.
* Koşulsuz nöbet ertesi izin verilmesin.
* Eğitim sürecimizin performans sistemine kurban edilmemesin.
* Sağlıkta mobbingin son bulmasını, bu konuda bütün meslektaşlarımızın üzerine düşen görevi yerine getirmesin.
* Mobbinge karşı şikâyet, denetleme ve cezalandırma mekanizmalarının uygulamaya sokulmasın. Tıp eğitimini yaralayan üniversite özerkliğine müdahale ve sözleşme dayatılmasından derhal vazgeçilmesin.
* Pandemi görevlendirmelerinin adil bir şekilde yapılmasın."