Ardanuç lavantayla canlanacak

img
ARTVİN - İktidarın politikaları sonucu tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiği Ardanuç, lavantayla canlanıyor. 
 
Artvin’in Ardanuç ilçesinde geçen yıl kurulan Ardanuç Üretici ve İşleme Kooperatifi, ilçenin yeniden kalkınmasını hedefliyor. 1960’lı yıllarda 25 bin olan ilçenin nüfusu günümüzde 10 bine kadar düştü. Büyükşehirlere sürekli göç veren ilçede eskiden yapılan tarım ve hayvancılık neredeyse bitme noktasına geldi. Hem tarımı canlandırmak hem de insanların sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamaya çalışacak kooperatif, ilçede yetişen meyvelerden reçel ve marmelatlar yapmaya başladı. 
 
LAVANTA YETİŞTİRİCİLİĞİ HEDEFLENİYOR
 
Kooperatif bu sene ilk olarak yetiştirilen lavantalardan elde edilecek fidanları bölge halkına dağıtarak, tüm ilçede lavanta yetiştirilmesini hedefliyor. Hasadı yapılan lavantalardan elde edilecek fidanların yanı sıra lavanta yağı üretimi de yapmayı planlayan kooperatif, ilçenin lavantayla anılmasını istiyor.  
 
Ardanuç Üretici ve İşleme Kooperatifi Başkanı Gürsel Kaya, yola çıkış hikayelerini ve gelecek planlarını anlattı. 
 
‘GÖÇÜN ÖNÜNE GEÇECEĞİZ’
 
Uygulanan tarım politikaları sonucunda tarımın gıda tekellerinin eline geçtiğini belirten Kaya, insanların işlenmiş gıdalara mahkum edildiğini söyledi. Bu gıdaları tüketenlerin sağlığı bozulduğunu savunan Kaya, “Ardanuç gibi geri bırakılmış, göçe zorlanmış yerlerde de insanlar zor durumdaydı. Ürettiklerini satamıyorlardı. Büyük kısmı da üretimden düşmüştü. Sistemin ‘Burada yaşamayacaksın, ucuz işçi olacaksın ya da bu açlık içerisinde sürüneceksin’ dayatması vardı. Buna dur demek için bir çalışma başlattık. Küçük ilçelerde üretim kooperatifleri, büyük illerde de tüketim kooperatifleri kurarsak; burada üretilir orada pazarlanır insanlarda ucuz ve sağlıklı gıdaya kavuşmuş olur diye düşündük. Öteki taraftan da küçük ilçelerde yaşayan insanlarında göç etmesini engelleriz. Böyle bir anlayışla yola çıktık” dedi.
 
ARDANUÇ LAVANTAYLA ANILACAK
 
Yola çıktıklarında ilçede geleneksel yöntemlerle tarım yapılmasının zor olduğunu fark ettiklerini vurgulayan Kaya, barajlar kenti olan Artvin’de iklimin değiştiğini aktardı. İnsanların da yerel tohumlardan vazgeçerek, daha ucuza mal olan suni tohumlara yöneldiğini dile getiren Kaya, “Bilim insanlarıyla yaptığımız konuşmalardan yeni bir anlayışla tarımın yöntemlerinin bulunmasını kararlaştırdık. Sonuç olarak Ardanuç’u bir lavanta kenti haline getirelim dedik. Bu ürünün bize birçok avantajı olacaktı. Öncelikle ürün çok su isteyen bir ürün değil. Ardanuç’un en büyük sıkıntılarından birisi de su. Bırakın sulu tarım yapmayı köylerde içecek su bile yok. Bunun için lavanta bölgeye en uygun üründü” ifadelerini kullandı. 
 
ARICILIK VE TURİZME KATKISI
 
Lavantanın bölgede yapılan arıcılığı da olumlu etkileyeceğini dile getiren Kaya, “İlçede arıların nektar aldığı bitkiler temmuz ayında bitiyordu. Bölgede arıcılık yapan insanlar temmuz ayının sonunda peteklerini Ardahan ya da başka illere götürmek zorunda kalıyordu. Lavanta ise temmuz ayının sonunda çiçek açmaya başlıyor. Bu nedenle insanlar arılarını başka yerlere götürmek zorunda kalmayacak. Lavantanın bir özelliği de oluşturduğu görsellikten dolayı turizmi geliştiriyor” dedi.
 
LAVANTA İŞLENECEK
 
Lavantanın işlenerek yağının da çıkarılacağını sözlerine ekleyen Kaya, “Diğer bir yönü de yağı çıkması sebebiyle katma değerli bir ürün. Belediyeyle bir çalışma yapıyoruz. Belediyenin bize tahsis ettiği yerde, lavantaları işleyecek ve yağını çıkaracağız. Bir de bu ürünleri satabileceğimiz bir satış yeri kuracağız” diye belirtti. 
 
GELECEK DÖNEM PROJELERİ
 
Lavantanın yanı sıra ilçede bulunan ayva, yaban eriği, kızılcık, alıç gibi meyveleri işleyerek sağlıklı gıdalar ürettiklerini aktaran Kaya, kooperatifin diğer projelerini ise şöyle anlattı: “Ardanuç uzun yıllardır muhalefette olmasından dolayı devletten en az destek alan yerlerden birisidir. Burada hayvancılığın, el sanatlarının geliştirilmesi gerekiyor. Eskiden küçükbaş hayvancılığın gelişkin olması bölgede yapılan el emeği halı ve kilimleri de etkiliyordu.  Şimdi suni yünler devreye girince hayvanların yünleri kesilip, doğaya atılıyor. Önümüzdeki dönem yapacağımız çalışmalardan birisi doğal boyalarla boyanmış ya da koyun yünlerinden yapacağımız halı, kilimler olacak. Yine bölgede bulunan hayvan ağırlarının altında gübreler birikiyor. Giresun’dan Kemalpaşa’ya kadar zehir dediğimiz kimyasal gübreler kullanıldığı için toprak ölü bir durumda. Onlarında organik bir tarım yapabilmesi için hayvan gübresine ihtiyaç var. Biz organik gübre üreten bir tesis kurarak hem bu atıkları değerlendirmeyi hem de fındık ve çay üreticilerinin organik tarıma geçmesinin önünü açmak istiyoruz.”
 
KURTULUŞ ÜRETİMDE
 
İnsanların her yerde sırtını ya sisteme ya da kişilere dayamak zorunda kaldığını söyleyen Kaya, kurtuluşun üretimden geçtiğini sözlerine ekledi. Kaya, “Kooperatifçilik ise insanları bir araya getiren ve üreten bir yöntem. Ardanuç’un ilçeye yardım edecek ne ağası var, ne de sisteme biat eder. Biz ortak aklımızı ve küçük olanaklarımızı bir araya getirmek için kooperatif kurduk. Bu ülkenin kurtuluşu üretimden geçer. Bizim yapacağımız ise bu topraklara sahip çıkmak, yeniden üretmek. Bütün dostlara diyorum ki bir araya gelin ve kurtulun” dedi.
 
MA/ Tolga Güney