‘Yüz yüze eğitimin devam etmesi için acil adımlar atılsın’

img
HABER MERKEZİ- Eğitim Sen, yüz yüze eğitimin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için yetkilileri acil adımlar atmaya çağrı yaptı.
 
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Mersin, Diyarbakır şubeleri, 6 Eylül’de başlayan yüz yüze eğitim-öğretim devam edebilmesi için alınacak tedbirlere ilişkin basın açıklaması yaptı. Özgür Çocuk Parkı’nda yapılan açıklamaya, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri destek verdi.
 
Açıklamayı okuyan Eğitim Sen Şube Başkanı Mahmut Sümbül, okullarda bir an önce tedbirlerin alınması için gerekli adımların acil olarak atılması gerektiğini vurguladı. Yüz yüze eğitimin üzerinden bir ay geçtiğini hatırlatan Sümbül, ancak salgına karşı gerekli tedbirlerin alınmadığına dikkati çekti. Sendikalarının çağrılarına rağmen okullara ek bütçenin sağlanmadığını, fiziki alt yapı sorunlarının giderilmediğini, ders saatlerinin salgın koşullarına göre düzenlenmediğini, derslik sayısının ihtiyaç oranında arttırılmadığını, öğretmen ve yardımcı hizmetli istihdamındaki eksikliklerin giderilmediğini kaydetti.  
 
‘SORUNLAR SÜRÜYOR’
 
Okullardaki hijyen sorununun devam ettiğini dile getiren Sümbül, şöyle devam etti: “Her okulun ortak kullanım alanlarının, özellikle sınıfların ve tuvaletlerin temizlik ve hijyen koşullarının sağlanması, okul ve şube bazında öğrenci sayısı, öğrenciler arasındaki fiziksel mesafeyi korumak için yeterli alan olup olmadığı, okul servislerinin durumu, eğitim emekçileri, öğrenciler ve velilerin aşılanma oranı gibi gelişmeler, eğitim-öğretimin sağlıklı koşullarda gerçekleştirilebilmesi açısından son derece önemlidir.”
 
‘DERS SAATLERİ 30 DAKİKAYA DÜŞÜRÜLSÜN’
 
Okullarda ek bütçe sorunu ve fiziki altyapı sorunlarının sürdüğünü belirten Sümbül, bu durumda yüz yüze eğitimin sağlıklı koşullarda yapılabilmesine engel olduğunu ifade etti. Sümbül, “Okulların öğrenci sayısı, sınıf mevcutları, yerleşim yerinin nüfus yoğunluğu, fiziki altyapının yeterliliği gibi pek çok faktör yüz yüze eğitimin sağlıklı yürütülmesine engel olmaktadır. Ders saatleri 30 dakikaya düşürülmelidir” dedi.
 
Açıklama, alkışlar eşliğinde son buldu.
 
DİYARBAKIR 
 
Eğitim Sen Diyarbakır Şubeleri de, konuya dair 2’Nolu şubede basın toplantısı düzenledi. Açıklamayı yapan Eğitim Sen 2 Nolu Şube Örgütlenme Sekreteri Fesih Zirek, gerek okulların açılması sürecinde, gerekse sonrasında Kovid salgının etkilerinin en aza indirilmesi için gerekli önlemlerin alınmadığını belirtti. Zirek, “Öğrenci ve öğretmenlerin 40 dakika boyunca yeterince havalandırılmamış sınıflarda maskeli bir şekilde ders işlemesi sağlıksız bir ortam yaratmakta ve bulaş riskini arttırmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nı bu konudaki haklı talepler doğrultusunda adım atmaya ve ders sürelerini 30 dakikaya indirmeye çağırıyoruz” dedi. 
 
‘ISRARIMIZ DEVAM EDECEK’
 
Öğrenci, veliler ve tüm halka karşı duyulan sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini anlatan Zirek, şunları söyledi: “Sağlıklı ve güven içinde yürütülebilmesi için tüm tedbirlerin alınması ısrarımız devam edecektir. Bu çabamız yüz yüze eğitimin riske girmemesi ve öğrencilerimizin bir buçuk yıldır yaşadığı kayıpların daha fazla derinleşmemesi içindir. Eğitim Sen olarak gerek öğrencilerimizin en doğal hakkı olan sağlıklı ve güvenli ortamlarda yüz yüze eğitim alması, gerekse eğitim emekçilerinin sağlıklı koşullarda çalışması için gerekli olan tüm tedbirlerin eksiksiz alınması talebimizi bir kez daha belirtiyor, sürecin takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.” 
 
URFA 
 
Eğitim Sen Urfa Şubesi de, hizmet binalarında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda söz alan Eğitim Sen Urfa Şube Eşbaşkanı Mahmut Binici, “Öğretmenlerin toplumsal statüsü ve haklarına yönelik önemli ve tarihi bir adım olan Tavsiye Kararı ile öğretmenlerin sadece okulda değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önem uluslararası düzeyde belgelenmiştir” diye konuştu.
 
Tavsiye Kararı’nın Türkiye tarafından da kabul edildiğine değinen Binici, “Karar öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını geliştirmeyi ve korumayı amaçlarken, aynı zamanda uluslararası düzeyde yapılmış bir toplu sözleşme niteliği taşımaktadır. Altına imza atılan bir belge olmasına rağmen, Türkiye yıllardır yükümlülüklerini yerine getirmemektedir. Tavsiye Kararı uygulansın” dedi. 
 
Salgın döneminde eğitim ve bilim emekçilerinin maruz kaldığı hak kayıplarına değinen Binici, “Eğitim ve bilim emekçileri insanca yaşamayı ve sağlıklı koşullarda çalışmayı talep etmektedir” diye belirtti.