ANKARA - Savaşın toplumda refah ve huzur bırakmadığını belirten HDP Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, 1 trilyon 250 milyar TL vergi toplandığı, her 5 TL verginin 1 TL’sinin savaş politikalarına ayrıldığını kaydetti.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun teklifi görüşmeleri başladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın 20 Ekim’de bütçenin geneline dair sunumu gerçekleşmesi ardından bugün yapılan görüşmelerde komisyondaki muhalefet partileri bütçenin geneline dair eleştirilerini sıraladı.
HDP’nin komisyon üyesi Diyarbakır Milletvekili ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, bütçenin yüzde birin bütçesi olduğunu söyledi. Bütçenin tercihleriyle adaletsiz olduğunun altını çizen Paylan, “1 trilyon 250 milyar TL vergi toplayacaksınız bu verginin büyük bir çoğunluğunu yoksullardan topluyorsunuz. Borç altında inim inim inleyenlerden topluyorsunuz. Servete ve gelire oranlı olarak topladığınız vergi o kadar düşük ki o yüzden servet hep yüzde bire doğru akıyor. Adaletsiz bir vergi topluyorsunuz” dedi.
BÜROKRATLAR 3 MAAŞ ALIYOR
Harcarken ise tercihlerde de adaletsiz olunduğuna işaret eden Paylan, “Halk inim inim inliyor. Yem fiyatları iki katına çıkmış. Hayvan üreticisinin, işçinin, emeklinin sesini duymuyorlar. Emekliye bin 500 lirayı reva görüyorsunuz, birileri bir öğünde bin 500 lirayı yiyor. Bir öğünde bin 500 lira yiyenden vergi almıyorsunuz. Bu feryatları duymuyorsunuz. Bu bütçe sarayın, savaşın, yandaşın bütçesidir. Sarayla ilgili tercihler değişmemiş. 3 maaş 5 maaş alan bürokratlar devam ediyor. 150 bin TL maaş alıyorsunuz denilen bir bürokrattan hayır 62 bin TL maaş alıyorum, diyebiliyor. Asgari ücretin 20 katı maaş alıyorum, diyebiliyor. Böyle vicdansız bir bütçe ile karşı karşıyayız” dedi.
Cumhurbaşkanı’nın halktan fedakarlık istemesine dair de Paylan, “Sayın Cumhurbaşkanı örnek durumdadır. Önce kendisi fedakârlık yapmalı. Sayın Cumhurbaşkanının maaşı 100 bin TL’nin üzerinde maaş alacak. Yeter mi yetmez. 40 bin TL’de emekli maaşı alacak. Halk 140 bin TL maaş alsa fiyatlar makul diyebilir. Ama 2 bin 825 TL alan bir yurttaşımız açlıkla yüz yüzedir. Onların feryadını duymayan bir bütçedir. Yumurta fiyatları yüzde 80 artmış, bakliyat fiyatları yüzde 40-50 artmış. Bu bütçe asgari ücretliye herhangi bir şey önermiyor. Ama Sayın Cumhurbaşkanı 40 asgari ücretlinin maaşını kendine hak görüyor” ifadelerini kullandı.
HER 5 TL VERGİNİN 1 TL’Sİ SAVAŞA
Bütçenin savaşın bütçesi olduğunu kaydeden Paylan, şunları söyledi: “Barış sürecinde güvenlik bütçesi 50 milyar TL’ydi. 2022 yılı bütçesinde güvenlik harcamalarının savaş bütçelerinin toplamı kendileri fonksiyonlarına ayırmışlar. Bütçe dışı harcamalarla birlikte 247 milyar TL ayrılmış. 1 Trilyon 250 milyar TL vergi toplayacaksınız. Her 5 TL verginin 1 TL’sini savaş politikalarına, baskı politikalarına, zulüm politikalarına ayırıyorsunuz. İşte savaştan, baskıdan yana olduğunuzda halkın vergileri tanka, topa, füzeye gidiyor.
HERKESE TERÖRİST DİYORSUNUZ
Siz herşeyi terör olarak görüyorsunuz. Her itiraz edene, her muhalif olanı terörist olarak yaftaladınız. Soğan satıcılarını bile terörist olarak yaftaladınız. Osman Kavala’yı, sayın Selahattin Demirtaş’ı, bu ülkenin barışını isteyen herkese terörist, diyorsunuz. Siz elinize çekiç almışsanız herkesi çivi olarak görürsünüz. Çekici bırakıp, barıştan yana politikalar ortaya koyarsanız, hem barışımız hem huzurumuz olur. Hem de kaynaklar halka doğru akarak, refahımız olur. Ne huzur bıraktınız ne refah bıraktınız.
5 YANDAŞ MÜTEAHHİDE 42 MİLYAR TL
Bu bütçe aynı zamanda yandaşların bütçesidir. Bakın 2022 yılı bütçesinden 5 yandaş müteahhide tam 42 milyar TL garanti ödemeleri aktarılacak. Bu 42 milyar TL ile 250 bin öğretmen atayabilirdik. Ama siz tercihinizi yandaş müteahhitlerden yana kullandığınız için 250 bin öğretmen atıyamıyorsunuz. 5 tane yandaş müteahhide Euro bazında garanti veriyorsunuz. Keyifleri yerinde, keyif çayı içiyorlar. Niye Euro yükseldiği için kazanıyorlar. Yeter mi yetmez. Kamu ihalelerinin çok büyük bir kısmı bu yandaş müteahhitlere akıyor. Halkın talepleri nerde yok. Atanamayan öğretmenler bekleyecek. Kimisi intihar edecek. Çiftçi, işçi, halkın, yoksulun talepleri yok. Bu adaletsizlik, vicdansızlıktır, halkın sesini duymamaktır.
FAİZ BAKANLIĞI
Bu bütçe faizin bütçesidir. Faize karşı olduğunu söyleyenler rahmetli Erbakan burada olsa; Sizi gidi faizciler sizi derdi. Faizden yanasınız. Faize karşı olduğunuzu söyleyip, bu bütçenin en büyük kaynağını faize arıyorsunuz. Bu bütçenin en büyük bakanlığı faiz bakanlığıdır. Ne eğitim, ne sağlık, ne sanayi bakanlığı. En büyük bakanlığı faiz bakanlığıdır. Yazık değil mi?
HAYVAN ÜRETİCİSİ, ÇİFTÇİ YOK
Saraylarınız da A Haber izliyorsunuz her halde herşeyi dört dörtlük görüyorsunuz. Türkiye uçuyor, diyor zaten A Haber. Biz durumun böyle olmadığını görmek için bütçe buluşması gerçekleştirdik. Halkın taleplerini dinledik. Siz halkın dertlerini bilmiyorsunuz. Halk temsilcileri, ziraat örgütleri, sendikalar alınmadı. Biz onların sesini size ulaştırmak istiyoruz. Belki biraz vicdanınız sızlar. Bütçe tercihlerini değiştirirsiniz. Ağrı’ya gittik, çiftçiyle görüştük. Gübre fiyatı 3 katına çıkmış. Tarlama gübre atamıyorum. Dönümünde 500 kilo alırken, 250 kilo alacak. Çiftçi desteklerini arttırmamız gerekiyor. Bu dert bu bütçe de var mı? Yem fiyatı yüz de yüz artmış. Hayvan üreticisi süt danalarını kesime gönderiyor. Bu anlamda hayvan üreticisinin derdi yok.
Bakın kapitalist düzenlerde adalet beklenmez. Bu iktidar vahşi kapitalizmin temsilcisidir. Halkı baskı, zulüm altında tutarak, baskı yaratıyor. Bu bütçe tercihlerini değiştirmek zorundayız. Yüzde birin değil 84 milyonun bütçesini yapmak zorundayız. Bütçe tercihlerini değiştirmeliyiz. Bu bütçe bir virgülü değişmeden geçmesin.”
Komisyon üyelerinin genel bütçeye dair değerlendirmeleriyle devam ediyor.