MÊRDÎN - Kayyım atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi önünde açıklama yapan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, "Bu hukuksuzluk karşısında, susmayacağız, korkmayacağız, geri çekilmeyeceğiz" dedi.
Kayyım atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi önündeki eylemler sürerken, sivil toplum örgütlerinin destek ziyaretleri de devam ediyor. Eylem alanını ziyaret eden Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz ve beraberindeki heyet, ardından belediye binası önünde açıklama yapmak istedi. Polisin belediye önüne geçişe izin vermemesi üzerine kısa süren gerginliğin ardından kitle belediye binası önüne geçti. "Halk iradesini savunuyoruz kayyım darbedir" pankartının açıldığı eylemde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, her gün yeni bir gündemle uyandıklarını ifade etti.
"Dün sabah saatlerinde yeni bir kayyum darbesiyle uyandık" diyen Karagöz, Mêrdîn Büyükşehir, Êlih ve Xelfetî belediyelerine kayyım atanmasına dikkat çekti. Kayyım atamayla hedeflenene değinen Karagöz, "Hedef açıktır. Tüm toplumun iradesinin gasp edilmesine alıştırılmak, kayyım darbelerini olağan hale getirilmek istenmektedir. Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır. Aksi halde her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Seçilmiş milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hala cezaevinde tutulduğu, belediye başkanlarının tutuklandığı, yerlerine kayyum atandığı bir ülkede demokrasiden, adaletten, hukuktan bahsetmek mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
'KAYYIM YANDAŞLARA KADRO, İHALE DAĞITMAKTIR'
Kayyımın AKP ve MHP iktidar bloğunun demokratik muhalefete dönük yapmış olduğu siyasi bir darbe olduğunu kaydeden Karagöz, "Kayyım, evrensel hukuka ve adalete yapılan darbedir. Kayyım, halkların kardeşliğine, barışa ve ülke demokrasisine vurulan bir darbedir. Kayyım, halk iradesine gasp eden bir darbedir. Kayyım, emekçilerin alın terine ve emeğine yapılan bir darbedir. Kayyım, yerel yönetim emekçilerini işinden, ekmeğinden eden, toplu sözleşmelerini iptal eden, sürgünü, sendikal ayrımcılığı, angarya çalıştırmayı rutin hale getiren bir emek düşmanlığının adıdır. Kayyım, yolsuzluktur, boşaltılan kasalardır. Kayyım, belediye binalarına eklenen jakuzili odalardır. Kayyım, Yandaşlara belediyelerde kadro açmak, ihale dağıtmaktır. Dolayısıyla halkın omuzlarına katmerli borçlar yüklemektir" diye konuştu.
SEÇİLMİŞLER GÖREVE İADE EDİLMELİ
AKP ve MHP iktidarının rant ve talana dayalı belediyecilik anlayışının 31 Mart yerel yönetim anlayışı Türkiye halkları tarafında sandığa gömüldüğünü belirten Karagöz, "15 Temmuz FETÖ darbesiyle halkın iradesine dönük kayyum darbeleri ile bir benzerlik taşıyor. Ne de olsa bunlar aynın bahçenin gülleridir. Yüksek Seçim Kurulu'nun belediye başkan adayı olmasında sakınca görmediği ve daha sonra bulundukları il ve ilçelerde seçmenlerin çok büyük bir teveccühüyle seçilmiş resmi ve meşru belediye eş başkanları, hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemlerle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş belediye eşbaşkanları derhal görevlerine iade edilmelidirler. Bu hukuksuzluk karşısında, susmayacağız, korkmayacağız, geri çekilmeyeceğiz" şeklinde konuştu.