MERSİN - Kovid-19 ile birlikte sağlık sisteminin iflas ettiğini belirten Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, kentteki 100 ASM’den 80’inin çalışma şartlarına uygun olmadığını söyledi.
Türkiye’de 2003’ten itibaren sağlıkçıların tepkilerine rağmen uygulamaya başlanan “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile sağlık sistemindeki sorunlar tavan yaparken, Kovid-19 pandemisiyle birlikte sağlık sistemi işleyemez noktaya geldi.
Mersin Tabip Odası (MTO) Başkanı Mehmet Antmen, korona virüsle birlikte sağlığın geldiği noktayı ve sağlık emekçilerinin durumunu değerlendirdi.
KORUYUCU SAĞLIK SİSTEMİ
Koronavirüs (Kovid-19) süreciyle birlikte sağlık sistemin iflas ettiğini belirten Antmen, yıllarca koruyucu sağlık ve kamusal sağlık hizmetleri dediklerini, ancak dertlerini Sağlık Bakanı ve hükümete anlatamadıklarını söyledi. Salgınla birlikte hükümet yetkililerin sağlık sistemin önemine değinildiği, fakat eleştirisel yaklaşılmadığına dikkat çeken Antmen, “Koruyucu önlemleri bir yandan savunuyorlar, bir yandan da şehir hastanelerinin reklamını yapıyorlar. Ya şehir hastanesi ya da koruyucu hekimlik. İkisine birden güçlü yatırım yapmanız mümkün değildir” dedi.
OYALAMA POLİTİKASI
Koruyucu hizmet vermesi gereken sağlık merkezlerin apartman altı hizmet verdiğine dikkati çeken Antmen, “Mersin, Türkiye’nin 6’ncı ya da 7’nci büyük illerinden biridir. Var olan 100’e yakın Aile Sağlık Merkezi'nden (ASM) 70-80 tanesi çalışma şartlarına uygun değil. Doktorlar sözleşmeli, 4 bin kişiye bir hekimin ve bir sağlık çalışanın düşmesiyle, bu sistemin yürümesi mümkün değildir” şeklinde konuştu. Sağlık çalışanlarının insani olmayan koşullarda çalıştığını aktaran Antmen, bu şartlarda pandemiyle mücadele edecek bir sağlık sitemin olmasının mümkün olmadığını, Sağlık Bakanlığı’nın oyalama ve insanların gözünü boyama politikası izlediğini söyledi.
AŞI ORANLARI
Türkiye’de yüzde 77 oranında aşı yapıldığı açıklamalarını inandırıcı görmediklerini ifade eden Antmen, “18 yaş altındakileri, mültecileri çıkarıp kendilerine göre bir rakam bulup, orandan yüzde 77 diyorlar. Dünya böyle yapmıyor ki, sağlık örgütü böyle önermiyor. En güvenli aşının da güvenirliliği yüzde 90’dır. Bu da ne demek, 84 milyonu hepsini aşılasan da yüzde 90 başarı sağlayacaksın. Bunun için bizler yüzde 80-85 diliminde toplumsal bağışıklığı kazandırmamız lazım. 12 yaş altını şu an aşılamamız zaten mümkün değil. Bu nedenle bizim 12 yaş üstünü tamamen aşılarsak yüzde 80-85 oranında aşılama demektir. O zaman bağışıklık kazanılmış olur. Hesap yaparken bunu üzerine yapacağız” diye konuştu.
BAŞARI GERÇEKÇİ DEĞİL
Aşı konusunda yapılan başarı hikayesinin gerçeği yansıtmadığını belirten Antmen, vaka ve hasta sayısı olarak başta yanıltılan rakamların verilmesini hatırlatarak, bu süreçte gerçekçi ve kalıcı çözüm için uğraşılması gerektiğini kaydetti.
'SORUNLARA ÇÖZÜM İSTİYORUZ’
Pandemi süreciyle birlikte sağlık emekçilerin yaşadıkları sorunların kat be kat artığına dikkati çeken Antmen, sağlık çalışanları için daha insani koşullarda çalışma ortamının oluşturulmasını istedi. Salgının gerekçe aramaksızın meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerektiğini belirten Antmen, “Zaten pandemi öncesi ağır koşullarda çalışan sağlık emekçileri, pandemiyle birlikte daha da ağır koşullarda çalışmaya mahkum edildi. Hasta sayısında ciddi artış var. Hastanelerde polikliniklerde bir ya da iki aydan önce randevu alamıyorsun. Bu kadar çok hasta var. Doktorlar tükenmiş durumda, doktorlar ölüyor. Bunu sorunun bir an önce çok radikal bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığı ‘çözüm ne diye’ soruyorsa, biz onlara çözümü çok rahat bir şekilde açıklarız. İlk önce TTB’yi muhatap alacaksınız. TTB’ye randevu vermesen hekimlerin sorunlarını nasıl öğreneceksin. TTB ile görüşülüp hekimlerin sorunlarına çözüm bulunmasını istiyoruz” dedi.
ANKARA’YA YÜRÜYÜŞ
Hekimler olarak taleplerini dile getirmek için eylemsellik başlattıklarını ifade eden Antmen, 23-27 Kasım tarihleri arasında İstanbul’dan Ankara’ya yürüyeceklerini söyledi.
MA / Cemil Uğur