DİYARBAKIR - Her ay en az 80 hekimin yurt dışında çalışmak için TTB’ye başvurduğunu belirten Merkez Konsey üyesi Halis Yerlikaya, kamu hastanelerinde doktor bulamayacağımız günlerin yaşanabileceğini söyledi.
Yurt dışında çalışabilmek için Türk Tabipler Birliği’nden (TTB) sicil verisi isteyen hekimlerin sayısı her geçen yıl artıyor. Pandeminin yıkıcı etkisini yaşayan meslek grupları içerisinde yer alan hekimler daha önce durumlarını “Tükeniyoruz” diye açıklamıştı. Doktorlar uzun bir süredir Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın özlük haklarının gerilettiğini ve sözleşmeli istihdam modelleri ile kadrosuz ve güvencesiz çalışma modeline itiraz etti. Sağlık emekçileri, yaşam standartlarına uygun bir gelir için ek işlerde ya da bulunduğu birimde daha fazla çalışmak zorunda bırakıldı. Pandemi ile birlikte uzun saatler kesintisiz çalışma ve artan iş yükünden dolayı son iki yıl içerisinde çok sayıda doktor ise istifa etti.
HER YIL 80 HEKİM GİDİYOR
Pandemi sürecindeki son 18 ayda 8 bin hekim kamudan istifa edip özel hastanelere ya da yurtdışına gitmek durumunda kaldığını aktaran TTB Merkez Konsey üyesi doktor Halis Yerlikaya, gelinen aşamada sağlık sisteminin çöktüğünü belirtti. Yerlikaya, “Yurtdışında hekim olarak çalışabilmek için TTB’den iyi hal belgesi alınıyor. Gidecekleri ülkelerin istediği iyi hal belgelerini meslek örgütü olarak TTB vermektedir. Elimizdeki rakamlar durumun vahametini göstermektedir. Yurt dışına gitmek için TTB den iyi hal belgesi alan hekim sayısı 2012'de yılda 59 iken şuan sayı bini aşkındır. Her yıl 6 tıp fakültesi mezun sayısı kadar, yani her aya en az 80 hekim yurtdışına gitmektedir” dedi.
HAK KAYIPLARI SÜRÜYOR
Pandemiyle mücadelenin sadece sağlık emekçilerinin çabaları ile sürdüğünü ve pandemi sürecinde de tüm sağlık çalışanlarının hak kayıpları yaşamaya devam ettiğini söyleyen Yerlikaya, “Sağlık çalışanlarının ekonomik ve özlük hakları zaten ‘sağlıkta dönüşüm’le her geçen yıl giderek artan oranda geriletilmiş ve erozyona uğratılmıştı. Salgının hastanelerde karşılanması stratejisi ve artan iş yükleri nedeniyle çok sayıda sağlık emekçisi hastalığa yakalandı ve hayatını kaybetti. Hekimler ve sağlık çalışanları uygun olmayan çalışma koşullarında uzun süre çalışmak zorunda kaldı. Sağlık emekçilerinin ‘tükeniyoruz’ çığlığı uzun süre duyulmadı. Bu durum en somut istifalarla kendini gösterdi” şeklinde konuştu.
‘MEZUN DOKTORLAR İŞE BAŞLATILMIYOR’
Hekimlerin içinde bulunduğu durumun sorun olarak görülmediğini ifade eden Yerlikaya, "Ne yazık ki bu çığlık sağlık alanında artan işsizlik, atama bekleyen binlerce sağlık emekçisi, asgari ücretin reel olarak erimesi gibi gerçekliklerin varlığı nedeniyle iktidar tarafından önlem alınması gereken bir sorun olarak görülmedi, halen de görülmüyor. Pandeminin çalışma alanlarında mevcut sorunların daha fazla ve daha derin yaşandığı sağlık emekçileri tarafından dile getiriliyor. Salgın dönemi bu ülkede hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının ne kadar değersizleştirildiğini de ortaya çıkarmıştır. Hekimler, salgın döneminde adeta can derdine düşmüşken, bu tehlikeye karşın canla başla çalışırken, aynı zamanda işsizlikle, işten atılmalarla, yoksullukla karşı karşıya bırakılmıştır. Otoriterleşen tek adam rejiminde kalıcılaşan OHAL uygulamaları nedeniyle salgın döneminde işten atmaların devam ettiğine, mezun hekimlerin işe başlatılmadığına şahit olduk, giderek yoksullaşmayı gün gün yaşadık” ifadesinde bulundu.
‘HASTA DOKTOR BULAMAYABİLİR’
Ağır çalışma koşulları ve emeğin karşılığının verilmemesi nedeniyle kamu hastanelerinde her geçen gün hekim sayısının azaldığına dikkati çeken Yerlikaya, “Bu durum özellikle bölge illerinde başta olmak üzere yurttaşların sağlığa erişiminde var olan sorunların katmerleşmesine neden olacaktır. Özellikle bölge illeri başta olmak üzere devlet hastanelerinden randevu almada büyük sıkıntıların yaşandığını biliyoruz. Pandemi sürecinde toplumsal düzeyde bulaş engellenmediği, pandeminin hastanelerde karşılanma stratejisi sonucunda tüm sağlık emekçilerinin pandemiye yoğunlaştığı süreçte çoğu yurttaşın ertelenmiş sağlık hizmetleri nedeniyle sağlık gereksinimlerinin arttığını biliyoruz. Ağır çalışma koşulları, emeğin karşılığının yeterli derecede verilmemesi nedeniyle kamu hastanelerinde gittikçe azalan hekim sayısı gelecek günlerde halk sağlığına olası olumsuz etkiler açısından kaygılarımızı arttırmaktadır. Gelecekte kamu hastanelerinde doktor bulamayacağımız günlerin bizi beklediğini söylemek abartı olmaz” diye konuştu.
MA / Lezgin Akdeniz