Pazar esnafı çalışıyor ama geçinemiyor

img

ANKARA - Artan zamlarla beraber karın tokluğuna çalıştıklarını belirten pazarcılar, “Çalışıyoruz, bir birikimimiz, yatırımımız, geleceğimiz ve sigortamız yok, geçinemiyoruz” dedi.

Ekonomik kriz ve üst üste binen zamlar toplumun tüm kesimlerini etkiliyor. Gün ağırmadan işe başlayan Pazar esnafı, ağır iş yükü, fazla mesaiye rağmen emeğin karşılığını alamıyor. Çankaya Emek Mahallesi’nde kurulan Emek Pazarı’nda esnalık yapanlar, ekonomik krizin tezgahlarına yansımasını değerlendirdi.
 
ZARARINA SATIŞ
 
Pazarlarda 28 yıldır çalışan Avni Özen, tezgah açılana kadar her şeyin maddi gideri olduğunu belirterek, “Bugün mazota zam geldiğinde, aldığımız plastik kasalar ve poşet bile zamlanıyor. Dışarıda yapılan her zam bize de yansıyor. Biz bu zamları müşteriye uğratmamaya çalışıyoruz ama bize yapacak bir şey kalmıyor” dedi. Pazarda sattıkları malların en fazla iki günlük ömrünün olduğunu vurgulayan Özen, “Yazın bu değişiyor tabii. Bugünkü mallarımızı yarına bırakamıyoruz. Kışın soğuk olduğu için fazla etkileyemiyor. Ama yine de en fazla iki gün muhafaza edebiliyoruz. Sonra az da olsa çok da olsa elimizden çıkartmak için malı aldığımız ücretin çok daha aşağısında satıyoruz. Mesela bir ürünü 7-8 TL’ye alıyorsak, elimizde bekletmemek için bazen o malı 5 TL’ye veriyoruz” diye konuştu.
 
GÜNDE 1 BUÇUK MİLYAR MASRAF
 
Bunca yıldır çalıştıktan sonra bu sene kredi çekerek ev sahibi olabildiğini anlatan Özen, şöyle devam etti: “Ayda 2 bin 250 TL kredi ödüyorum, iki aydır da taksit ödeyemedim.  Niye desen, masrafa yetişemiyoruz, masrafımız çok. Hiçbir iş yapmasam, bu pazarı açmak bana bin 500 TL’ye mal oluyor. Karı bir yana bırak zararım var. Günlük 300 TL poşete veriyoruz, yanımda çalışan 3 arkadaşım var ve 250 TL yevmiye ile çalışıyorlar. 3 kişinin yevmiyesi 750 üstüne yeme içme derken günde bin TL gider. Bir araç geliyor malzeme taşımaya 200 TL’de oraya veriyoruz. En kötü günde 1 buçuk milyar masrafımız oluyor.” Zamların kendilerini daha fazla zora soktuğunu da dile getiren Özen, “Biz geçen sene mallarımızı koyduğumuz siyah kasaları 1,80 TL’ye alıyorduk. Bu sene 6 TL oldu” dedi. 
 
ÇİFTÇİYE DESTEK VERİLMELİ
 
İthal ürün yerine çiftçiye destek isteyen Özen, “Biz malları ithal ediyoruz ama kendimize yararımız yok. Bir atasözü var, ‘biz kendi kendimize iki gözüz ama dışarıya dört gözüz’ diye, aynen öyle. Bu bir halk pazarı, baktığınız zaman pazarın cıvıl cıvıl olması lazım, ekonominin burada dönmesi lazım. Ama biz çiftçimize önem vermiyoruz, vermediğimiz için bu hale geldik. Çiftçimize destek vermezsek daha da beter oluruz. Devlet bütçesinin de buna göre ayrılması lazım. Devlet bütçesinin hazinenin bize bir pay biçmesi lazım. Bugün mağdur olan benim” diye konuştu.
 
BATMIŞ DURUMDAYIZ
 
Mahir Dara, 20 yıldır pazarda çalıştığını belirterek, “karın tokluğuna çalışıyoruz, bir birikimimiz, yatırımımız, geleceğimiz ve sigortamız yok” dedi. Yaz aylarında fiyatların çok yüksek olmadığını ama kışın alım gücünün çok düştüğünü söyleyen Dara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kışın aldığımız mal ve yazın aldığımız mallar arasında dağlar kadar fark oluyor. Yazın bir kamyonu 10 bin TL’ye doldururken, kışın aynı kamyonu 30 bin TL’ye dolduramıyorsun.  İnsanlar 3 tane hurma, 1 tane maydanoz, 3 tane domates, 3 tane salatalık alıp evine gidiyor. Ekonomik kriz hepimizi etkiledi. Değişim şart ama biz değişsek bile 25 sene kendimize gelemeyiz. Çünkü ekonomimiz bitmiş, batmış durumdayız.” 
 
'GÜNÜ KURTARALIM DİYE UĞRAŞIYORUZ'
 
Yüksel Can, 35 yıldır yaptığı pazarcılık dışında artık ek iş de yaptığını söyledi. Günlük masrafların kazançlarının önüne geçtiğini ifade eden Can, “Kasa parası, nakliyesi, KDV’si, yemeği, çayı, bekçi parası… Her şey para bizim burada” dedi. Can, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben kendi mallarımı kendim yetiştiriyorum normalde ama bu haftadan sonra satın alacağım ve her şey daha çok katlanacak. Akşam bütün mallarımızı kalmasın diye yarı yarıya zararına veriyoruz zaten. Günü kurtaralım diye uğraşıyoruz. Daha önce haftada yüz kasa satıyorsak, şimdi on kasa satamıyoruz.” 
 
HER ŞEY MASRAF
 
Fuat Yavuz ise ekonominin derinleşmesiyle beraber pazar esnafının geçinmekte zorlandığını söyledi. Geçen yıl haftalık 100 TL mazot yaktığını şimdi ise 150 TL’yi geçtiğini dile getiren Yavuz, “Geçen sene 2 lira 50 kuruşa aldığımız mandalina bu sene 4 liradan aşağıya yok. Bunun KDV’si, hamal parası, poşet masrafı var. Her şey masraf” diye belirtti. Üreticinin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Yavuz, şunları söyledi: “Ben ek iş olarak hayvancılık yapıyorum, süt de satıyorum. Geçen sene 25 TL’ye satıyordum bu sene 30 TL oldu. Çünkü yemi 90 TL’ye alıyordum, dün yem almaya gittim 170 TL. Müşteri indirim istiyor ama günü kurtaramıyoruz. İnsanlar da zor durumda. Bunlar hep dışa bağlılıktan. Dolar yükselince fiyatlar da yükseliyor.”