ANKARA - Bütçe görüşmelerinde emek-sermaye çelişkisine ve sendikaların önemine dikkati çeken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, bütçe kapsamına sanayiciler için hazırladıkları projenin müjdesini verdi.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmeleri başladı. Usul tartışmaları ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, bütçe teklifine dair sunumunu gerçekleştirdi. Bakan Bilgin, muhalefet milletvekillerinin protestosu ve çağrılarının değerli olduğunu söyledi.
“Çalışma hayatı” denildiğinde öncelikle emek ve sermaye arasındaki ilişkilere eğilmesi gerektiğini kaydeden Bilgin, emeğin kutsal bir değer olduğunu belirtti. Emeğin kıymetinin tartışılmaz olduğunu vurgulayan Bilgin, sermayeye dair de şunları söyledi: “Sermaye bir ülkenin üretim sürecinde iktisada giriş derslerinden itibaren hepimizin bildiği bir meseledir. Ama kendiliğinden tabiatta dolaşan bir varlık değildir. O yüzden emek ve sermaye arasındaki ilişkiler karşısında ya da yanında, devletin nerde durduğu hep tartışılan bir konudur” dedi.
ANTİ DEMOKRATİK TOPLUM TANIMI
Sendikanın emeğin temsilcileri olduğunu vurgulayan Bilgin, “Tek başına kaldığı zaman sermaye karşısında zayıftır. Emeğin kollektif bir güç olarak örgütlenip ortaya çıkması emeği, sermaye karşısında bir anlamda eşitler, onunla karşılıklı ilişki içerisine girme zemini hazırlar. Anti demokratik toplumlarda da sendikalar vardır ama onlar, sendikal özgürlükler olmadığı için yani sendikal rekabet, sendikaya girme çıkma, üye olma olmama gibi özgürlükleri olmadığı için anlamsızdır” ifadesinde bulundu.
GREV YASAKLARI HATIRLATILDI
Bakanın sözlerine tepki gösteren CHP’li Mehmet Bekaroğlu, “Grevleri yasakladınız” yanıtı verdi.
Sendikanın tarihi, demokratik toplumun müessesi olduğunu vurgulayan Bakan Bilgin, yasaklanan sendikalar haklara değinmemesi ise dikkat çekti. Kayıt dışı çalışmanın ortadan kalkması için sendikal mücadele ve örgütlenmenin önünün açılması gerektiğini kaydeden Bilgin, bu konudaki engellerin ortadan kalkması için mücadele ettiklerini de sözlerine ekledi. Bakan Bilgin, sendikalaşma üzerindeki sorunların çözümleri için milletvekilleriyle birlikte konunun üzerine gitmeye hazır olduğunu da kaydetti.
ASGARİ ÜCRET
Sendikalaşma üzerinde sözlerini tamamlayan Bilgin, düşük ücretle çalışanların ücretlerinde ciddi bir artış yani yüzde 38 oranında artış sağladıklarını savundu. Enflasyon karşısında emeği koruyacak bir asgari ücret seviyesinin belirlenmesi gerektiğini düşündüğünü aktaran Bilgin, “Asgari ücret ile ilgili yaklaşık 2 bin 500 muhtelif sektörlerde çalışan işçi, işveren, yöneticiler, esnaf başka mesleklerden insanları kapsayan araştırma ile topumun beklentilerini belirleyen bir araştırma yapıyoruz" diyen Bilgin, "Bu bizim için bir kamuoyu beklentisini de gösterme şeklinde bir çalışma olacak. Hesaplarımızı yaparak işçilerimizi koruyacak Asgari Ücret meselesini gündemden çıkaracak bazı rahatlamalar sağlayacağını şimdiden söyleyebilirim. 3600 ek göstergesinin bakanlık bünyesinde çalışmaları başladı. Kapsamını ve maliyetini şu anda çalışıyoruz. Yakında sendikalarla birlikte ortak bir çalışma yürüteceğiz” diye konuştu.
SANAYİCİLERİN TALEBİYLE YENİ UYGULAMA
Emek ve sendikalaşmayı savunan Bakan Bilgin konuşmasının devamında ise sanayi taleplerine dair Antep’te pilot olarak, başlatacakları bir çalışmayı şöyle anlattı: “Yeni ekonominin şartlarını, taleplerini karşılayacak bir düzenlemenin yapılması gerekir. Antep’te 5 temel sektör seçtik, onun alt sektörleri de var. 5 temel sektörde sanayinin talep ettiği emeği, farklı düzeylerdeki emeği yani eğitim düzeyi lise altı ve dengi okulların yani meslek okulları, bir de yüksekokulları ve üniversite eğitimi de dahil-farklı eğitim niteliklerine sahip emeği sanayi de doğrudan doğruya tezgahta işin içine koyacağız. Bunu da ‘endüstriyel üretim sürecinde eğitim’ diye tanımlıyoruz. Bu eğitim süreci üç ay sürecek, bunu altı aya çıkaracağız. Arkasından Türkiye’de uygulayacağız” dedi.
Bilgin, bunun dışında aktif iş gücü programları çerçevesinde uygulanan başka uygulamalar olduğunu da belirtti.
AĞBABA: MEMLEKETTE AHLAKI BİTİRDİNİZ
Ardından söz alan CHP’li Veli Ağbaba, AKP’nin SGK’yla ilgili çalışmalar başlattığı dönemde “kara delikleri kapatıyoruz” söylemlerini sarf ettiğini vurgulayarak, “Hatta dünya siyasi tarihinin en büyük kara deliği AKP iktidarıdır” dedi. “Kurumları yuttunuz, en son Boğaziçi'ni yuttunuz, Merkez Bankası’nı yuttunuz” diye eleştiren Ağbaba, “Memlekette ahlakı bitirdiniz ahlakı” sözlerine AKP’li Salih Cora tepki gösterdi.
Ağbaba, “Gocunuyorsan gocun, Mafyadan on bin dolar alan milletvekili kim? Ya da İçişleri Bakanı gazetecileri mafyayla barışmak için devreye soktu mu cevabını ver” dedi. Ağbaba, emekliler hakkında yıllar içinde büyük kayıplar olduğunu anlatarak, şunları ekledi: “Yaş ve primle ilgili yapılan düzenleme emeklilik yaşını çok ileri yaşlara atarken çok da önemli bir hak kaybına uğramasına neden oldu.”
SGK verilerine göre en düşük emeklinin 2 bin 523 TL olduğunu ancak halen bin 500 TL emekli maaşı alanlar olduğunun altını çizen Ağbaba, “Aradaki bin TL nereye gidiyor” diye sordu.