URFA - Suruç Ovası’nda bir ay önce toprağını eken ve kullandığı suyun bedelini peşin ödeyen çiftçi, DSİ’nin DEDAŞ’a olan borcu gerekçesiyle kuraklıkla boğuşuyor. Ziraat Mühendisi Nihat Demirbilekli, “DSİ’nin Suruç’la ilgili bir problemi olmalı ki bunu yaşatıyor” dedi.
Ülkenin tarım merkezlerinden Suruç Ovası’nda, susuzluk nedeniyle üretim iyiden iyiye düştü. Girdi maliyetinin yüksek olmasına rağmen tarımı sürdüren çiftçiler, bu kez Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından su ve elektrik borcu gerekçesiyle yapılan kesintilerle karşı karşıya. Bölgedeki su kesintisine tepki gösteren üreticiler, DSİ’nin ilçede tarımı bitirmeye çalıştığını söyledi.
NEDEN DSİ’NİN DEDAŞ’A OLAN BORCU
Suruç’ta 40 dönüm arazisinin 20 dönümüne buğday, 20 dönümüne de nohut eken çiftçilerden Ahmet Ceylan (64), bir ay önce ektiği ürünlerin kesinti nedeniyle susuz kaldığını belirtti. Herhangi bir borcu olmamasına rağmen DSİ’nin, DEDAŞ’a olan borcundan kaynaklı su verilmediğini kaydeden Ceylan, “Ürünlerimizi ektik, suyun gelmesini bekliyoruz. Barajdan su vermiyorlar. Muhtarımız DSİ ile görüşmeye gitti. DSİ’nin, DEDAŞ’a borçlu olmasından dolayı su verilmiyor. Su paramızı peşin vermemize rağmen DSİ’nin borcundan dolayı tarlamızı sulayamıyoruz” dedi.
Gübrenin tonunu 15 bin TL’den aldığı için zarar edeceğini söyleyen Ceylan, “Çiftçi iflasın eşiğindedir. Paramızı alıyorlar suyumuzu vermiyorlar. Harran’a su veriliyor Suruç’a verilmiyor. İsteğimiz suyun bir an önce verilmesidir” diye belirtti.
BORÇ YOK SU DA YOK
Çiftçilerden Osman Demirbilekli (74), su verilmediği için bir ay önce ektikleri ekinlerin yeşermediğini söyledi. Bir aydır DSİ’nin su kesintisi nedeniyle mağdur olduklarını vurgulayan Demirbilekli, sorduklarında suyun azlığı ve elektrik borcunun öne sürüldüğünü dile getirdi. Demirbilekli, “ Verim bu sene böyle giderse düşer. Vakit, sulama vaktinin çok üzerine çıktı. Bugün bile su gerekiyor ama yok. Nohut ve buğday eken çiftçilerin durumu kötüdür. Kimse sorunumuzu çözmüyor. Tek isteğimiz borcumuzun olmamasına rağmen verilmeyen suyun bir an önce verilmesidir” ifadelerini kullandı.
İLK AYDA ZARAR
Ziraat Mühendisi Nihat Demirbilekli ise, bölgede su nedeniyle yaşanan başlıca sorunları değerlendirdi. Mahallelerinde 5 bin dönüme yakın ekili arazinin olduğunu aktaran Demirbilekli, 2015 yılında Suruç’ta sulu tarıma geçildiğini kaydetti. 2022 yılında ise şuana kadar DSİ tarafından bölgeye su verilmediğini söyleyen Demirbilekli, “Gerekçe olarak ödenmemmiş elektrik ve su borcu gösteriliyor. Fakat birçok çiftçimiz kendi sulama ücretlerini ödemesine rağmen bölgeye su verilmiyor. Bundan yaklaşık bir, bir buçuk ay önce hububat eken çiftçilerimizin birçoğunun ürünleri tarlada kurudu. Birçoğu halen çimlenmemiş. Çiftçi şimdiden zarara uğramış durumda” dedi.
BİLİNÇLİ KURAKLIK YAŞATILIYOR
Gübre ve tohum maliyetlerinin arttığını belirten Demirbilekli, çiftçinin tüm artışlara rağmen ürünleri alarak arazisini ektiğini fakat suyun verilmediğini yineledi. Harran Ovası’nda 3 gün önce sulamanın başladığını söyleyen Demirbilekli, Suruç Ovası’nın ise hala susuz olduğunu söyledi. Suruç Ovası’nın yaklaşık 96 bin hektar alanın 56 bin hektarında 2016 yılından itibaren sulu tarıma geçildiğini ifade eden Demirbilekli, şöyle dedi: “Buğday, pamuk, mısır, mercimek gibi ürünlerin ekimi yapılıyor. Şuana kadar böyle bir şeyle karşılaşmadık ama bu yıl itibariyle ciddi sorunlar ortaya çıktı. Çiftçiler, gerek bankalara, gerek zirai ilaç bayilerine borçlu durumdalar. Geçtiğimiz yıl kurak geçtiği için buğday ve mercimek ekiminde bu yıl itibariyle yüzde 70 oranında azalma oldu. Barajlarda su olmasına rağmen bir fiil bilinçli kuraklık yaşatılıyor. Çiftçinin durumu göz ardı ediliyor. Hangi tarlaya gidip şuanda kazı yaparsanız buğday tohumlarının kuru vaziyette yerde olduğunu görürsünüz. Bazı yerlerde cüzi miktarda kısmi çimlenme var.”
SU PARALARI NEREDE?
Çiftçinin su ücretini ödemesine rağmen neden suya ulaşamadığını günlerdir sorduğunu belirten Demirbilekli, sulama birliği ve DSİ’nin ise çiftçileri başından saldığını söyleyerek, “Bizi kurak, verimsiz, ürünsüz bir yıl bekliyor. Yakın zamanda su bırakılırsa çiftçilerimiz bir nebze de olsa verim elde ederler. Çünkü yağışın olmadığı yerlerde ciddi verim kayıpları oluyor. En azından çiftçi kendi borçlarını böylelikle kurtarmış olur. Aksi takdirde birçok çiftçi perişan olacak. Umarım yetkililer buna hızlıca bir çözüm bulur. Verilen su paralarının nereye gittiğini, kimin nerede harcadığının da araştırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Çiftçiyi DSİ’nin mağdur ettiğinin altını çizen Demirbilekli, birliğin ödenmeyen borçlar nedeniyle DSİ’nin suyu vermediğini söylediğini aktardı. Demirbilekli, “Suruç Sulama Birliği ile DSİ arasındaki para hesapları nedir bilmiyoruz. Çiftçilerimizin yüzde 80’i parasını ödemiş. Çiftçi, parasını verdiği suyu kullanamıyor” diye belirtti.
HARRAN’A SU VAR SURUÇ’A YOK
Ekin yapan çiftçinin şimdi kara kara düşündüğünü belirten Demirbilekli, şöyle devam etti: “Çiftçinin destekleme parası, hesaba yattığında anında bloke koyabiliyorlar ama hizmet noktasında nedense böyle bir sorumsuzluk, hantallık var. Çiftçinin ekmeğiyle oynamak, aç bırakmak, bankalara kredilere, faizlere muhtaç bırakmak kimsenin hakkı değil. Yetkililerin bu duruma el atması gerekiyor. 3 gündür Harran Ovası’na akan su niçin Suruç Ovası’na akmıyor bunun hesabının verilmesi gerekiyor. Şuana kadar yaptığı masraf çiftçinin cebinden gidecek. Tohumu, gübresi, sürümü hep masraf olarak kalacak. Haziran ayında beklediği ürünü alamayacak, sulama yapamadığı için ciddi anlamda verim kaybı olacak. Verimde olmazsa buğday, mısır, mercimek gibi hububatlarda kıtlık meydana gelecek. Bu durumdan sadece çiftçi etkilenmez. Böyle bir durumdan fırından alınan ekmek 5 TL’den alınmaya başlanır.
DSİ ÇİFTÇİYİ BİTİRİYOR
Sonuç itibariyle DSİ, Suruç’ta çiftçiliği bitirdi. Bunu şu şekilde bitirdi; kazmadığı tahliye kanallarıyla birçok köyü su altında bırakarak yaptı. Şimdi de su vermeyerek yapıyor. Müthiş bir tutarsızlık var. Bir yeri sular altında bırakarak tarımı olumsuz hale getiriyorsunuz. Diğer yandan su vermeyerek, kuraklık yaşatıyorsunuz. DSİ gerçek anlamda artık bu sorunla ilgilenmeli. Ekin yapan insanların moral, motivasyonu şuanda çökmüş durumda. Çünkü çiftçi bir ton gübreyi 15 bin TL’den aldı. Eskiden bin dolarla iki ton gübre alabiliyorken şuanda bin dolar bir ton gübre ediyor. İnanılmaz para bunlar. Yüz dekara 5 ton gübre alan adam, bayiye 75 bin TL borçlandı. Bu ciddi bir durumdur. Tarladan verim almadan da bu ödemeyi nasıl yapacak. DSİ, suyun kullanılmadığı tarladan bile ücret alıyor. Neymiş ‘Kanal orada ister sula, ister sulama. Biz size o suyu oraya getirmişiz’ diyorlar. ‘O zaman desteklememizi verin’ diyoruz onu da vermiyorlar. Neye göre para alıyorsunuz. ‘Ben ürün ekmedim ki, sulama yapmadım’ dediğimde ‘Olsun su orada var’ diyorlar. DSİ’nin bence ciddi anlamda Suruç’la ilgili bir problemi olmalı ki bunu yaşatıyor.
MA / Müjdat Can