Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır 1 ve 2 No'lu şubeleri, hükümetin amacını öğretmenlik mesleğini “kariyer” mesleği yapma olarak tanımladığı ve kamuoyuna “uzman” öğretmenlik olarak yansıttığı “Öğretmen Meslek Kanunu” yasa tasarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Açıklamanın yapıldığı Eğitim Sen 1 No’lu Şube’ye "Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısı geri çekilmeli, taleplerimiz mutlaka dikkatle karşılanmalı" pankartı asıldı.

 

'MESLEK KANUNU OLMAKTAN ÇOK UZAK'

 

Konuya ilişkin açıklamayı yapan Eğitim Sen 1 No'lu Şube Sekreteri Ezgi Çelik, iktidarın yıllardır eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük sorunlarına piyasacı ve rekabetçi bir mantıkla yaklaşıldığını ifade ederek, hükümetin bu anlayışını 31 Aralık’ta Meclis’e sunduğu “Öğretmenlik Meslek Kanunu” tasarısıyla devam ettirdiğini kaydetti. Tasarının bugün Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülmeye başlandığını da hatırlatan Çelik, "Kanun tasarısı gerek hazırlanış biçimi, gerekse sınırlı içeriği açısından bir meslek kanunu olmaktan çok uzaktır. Öğretmenlik mesleği gibi 18 milyon öğrencinin eğitim hakkını ve bir milyonu aşkın öğretmenin mesleğini, çalışma koşullarını, ekonomik ve özlük haklarını 13 maddelik bir kanun metni ile düzenlemek mümkün değildir. Kanun tasarısında özel okul ve kurslarda öğretmenlik yapan meslektaşlarımızın ekonomik ve sosyal hakları, ücret ve çalışma koşulları ile ilgili hiçbir düzenleme olmaması önemli bir eksikliktir" diye konuştu.

 

SEÇİM YATIRIMI 

 

Hükümetin 3600 ek gösterge düzenlemesini 15 Ocak 2023’te yürürlüğe girecek şekilde düzenlemesinde olduğu gibi söz konusu yeni düzenlemenin de seçim yatırımı olduğunu dile getiren Çelik, "Adaylık sınavının kaldırılması bir müjde olarak sunulurken, sınavın işlevinin bir değerlendirme komisyonuna devredilmesi, öğretmenlerin adaylığının kaldırılmasında bugünlerde yoğun olarak tartışılan mülakat-torpil uygulaması üzerinden yaygın bir ayrımcılığın yaşanabileceği izlenimini vermektedir” ifadelerini kullandı. 

 

'GERİLİME NEDEN OLACAK'

 

Düzenlemenin; sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımlarına yenileri eklemekle kalmayacağını eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısını daha da pekiştireceğini vurgulayan Çelik, “Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir. Bu temel gerçeği yok sayarak öğretmenleri kariyer basamaklarına göre bölmek, farklı ücret politikaları üzerinden ayrıştırmak öğretmenler arasındaki ilişkilerin ve mesleki dayanışmanın bozulmasına neden olacaktır. Yapay olarak oluşturulan farklı statü ve unvanlar, zaman içinde giderek belirginleşen sınıfsal ayrışmalara, okullarda katı ve hiyerarşik çalışma ilişkilerinin oluşmasına yol açacaktır. Bu durum ayrıca okullarda çocuğunun sınıfına uzman ya da başöğretmenin girmesini isteyen velilerle okul idaresi ve öğretmenler arasında gerilimler yaratacak, okullarda oluşturulan ‘özel sınıfları’ daha yaygın hale getirecektir" şeklinde konuştu. 

 

'DERHAL GERİ ÇEKİLMELİ'

 

Siyasi iktidarın, Meclis'e sunduğu "Öğretmenlik Meslek Kanunun” tasarısının geri çekilmesi gerektiğini ifade eden Çelik, "Bir meslek kanunu hazırlanacaksa 'Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı' temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerin hakları ve talepleri güvence altına alınmalıdır. Bu doğrultuda çalışmalar yürütmek üzere eğitim alanında örgütlü tüm sendikaları birlikte hareket etmeye çağırıyoruz" diye ekledi.

 

İSTANBUL’DA AÇIKLAMA YAPILDI

 

İstanbul’da ise Eğitim Sen şubeleri, Fatih’te bulunan İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. Açıklamada "Haklarımızı ve taleplerinizi içermeyen öğretmenlik meslek kanunu tasarısı geri çekilsin" pankartı açılırken, "Rekabet değil dayanışma" ve "meslek kanunu geri çekilsin" sloganları atıldı.

 

Açıklamada söz alan Eğitim Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mesut Mike, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), eğitim emekçilerine ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük sorunlarına piyasacı ve rekabetçi bir mantıkla yaklaştığını belirterek, bunun da son örneğinin “Öğretmenlik Meslek Kanunu” olduğunu ifade etti. Kanunun bugün görüşülmeye başlanıldığını ifade eden Mike, bu kanunun meslek kanunu olmaktan çok uzak olduğunu söyledi.

 

REKABETE YOL AÇACAK

 

İktidarın bu uygulamayla öğretmenler arasında rekabetçi ve eleyici bir düzen oturtmaya çalıştığını vurgulayan Mike, “Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir. Bu temel gerçeği yok sayarak öğretmenleri kariyer basamaklarına göre bölmek, farklı ücret politikaları üzerinden ayrıştırmak öğretmenler arasındaki ilişkilerin ve mesleki dayanışmanın bozulmasına neden olacaktır. Yapay olarak oluşturulan farklı statü ve unvanlar, zaman içinde giderek belirginleşen sınıfsal ayrışmalara, okullarda katı ve hiyerarşik çalışma ilişkilerinin oluşmasına yol açacaktır” ifadelerini kullandı.

 

‘SAMİMİSENİZ TAVSİYE KARARINA UYUN’

 

Ayrıştırmaya yol açan yasayı kabul etmediklerinin altını çizen Mike, “Ayrıca kariyer basamaklarını ‘kademe ilerleme cezası almamış olmaya’ bağlamak, eğitim emekçilerini sendikal örgütlenmeden uzak tutmaya, yanlış uygulama ve tutumlara itiraz etmemeye yönelik tehlikeli bir adımdır. Siyasi iktidar eğer bir meslek kanunu yapmakta samimi ise yapması gereken tek şey öğretmenlik mesleği açısından uluslararası düzeyde kabul gören en önemli belge olan ‘Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı’na uygun bir düzenleme yapmalıdır. Siyasi iktidar, TBMM’ye sunduğu Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı’nı derhal geri çekmelidir” diyerek eğitim alanında tüm örgütlü sendikalara dayanışma çağrısında bulundu.