COLEMÊRG - Gever'de polis kurşunuyla hayatını kaybeden 9 çocuk babası Necmettin Fendik'in ölümüne dair davanın mütalaasında, sanık polisin “dikkat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği” ve olayda kast olmadığı ileri sürüldü.
Colemêrg'in Gever (Yüksekova) ilçesinde 16 Temmuz 2017 tarihinde evine yapılan baskın sırasında polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren 9 çocuk babası Necmettin Fendik'in ölümüne dair polis A.F.K. hakkında "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçlamasıyla açılan dava sürüyor. Yüksekova 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamanın bir sonrası duruşması 20 Eylül'de görülecek.
SAVCININ İDDİALARI
Davanın savcısı, esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. UYAP sistemine yüklenen mütalaada, sanık polisin Fendik'i "taksirle" öldürdüğü ileri sürüldü. Savcı, bir ihbar sonucu Fendik ailesinin evine baskın yapıldığı ve kapının "usulüne uygun" çalındığınına işaret ederek, "Kapının birden fazla kez çalındığı ve uyarıda bulunulduğu, ikametin içerisinden ses gelmesine ve pencere ardından suretler belirmesine rağmen kapının açılmadığı, kolluk kuvvetleri tarafından koçbaşı ile kapının kırılarak ikamete girilmeye çalışıldığı, kapının kırıldığı esnada, kapıyı kıran özel harekat polisinin yanında kalkanı tutan özel harekat polisi olan sanığın üzerine düşmesi ile birlikte ikametin içine birlikte düştükleri, düşme esnasında sanığın silahının ateş alması sonucu maktulün vurulduğu, maktule olay yerinde ilk müdahalenin yapılarak Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen maktulün hayatını kaybettiği(...)" iddialarında bulundu.
GÖRGÜ TANIĞI VE BİLİRKİŞİ RAPORU
Ancak baskın sırasında çocuklarıyla birlikte evde bulunan Fendik'in eşi Kudret Fendik, olay sonrası verdiği demeçte eşinin nişan alınarak katledildiğini söylemişti. Kudret Fendik, ayrıca eşinin uzun bir süre yaralı olarak evde tutulmasından kaynaklı hayatını kaybettiğini belirtmişti.
Olaya dair hazırlanan bilirkişi raporunun “Analiz” bölümünde de, Fendik’in vücuduna bir ateşli mermi çekirdeğinin isabet ettiği ve bunun öldürücü nitelikte olduğu vurgulanmıştı. Bilirkişi raporunda ayrıca emniyetin ihbar mesajını teyit etmeden hareket ettiği, Fendik’in elinde silah bulunmadığı, “hazurun” olarak gösterilen tanığın aramaya katılmadığı ve etkin bir soruşturma yapılmadığı kaydedilmişti.
POLİSLERİN İFADELERİNİ 'TUTARLI' BULDU
Baskındaki tüm polislerin aynı ifadeler verdiğine dikkat çeken savcı, verilen ifadelerin "tutarlı" olduğunu savundu. Savcı, Kudret Fendik'in beyanlarını ise "çelişkili" buldu. Savcı, bu durumu ise şöyle gerekçelendirdi: "(...) keza ilk beyanından eşinin kapının camı kırılarak sanık tarafından ateş edilmek suretiyle öldürüldüğünü söylemesine rağmen sonraki beyanında eşinin ikametlerine gelen polis memurlarının hepsinin ateş etmesi ile vurulduğunu beyan ettiği (...)"
DİKKAT ETMEMİŞ!
Savcı, "olay yeri ve saati, olayın vahameti ve gerçekleştiği dönem de göz önünde bulundurulduğunda sanığın eylemini kasten gerçekleştirdiğine ilişkin dosyada yeterli delil bulunmadığı” iddiasında bulundu.
Savcı, "sanığın tüm riskleri göz önünde bulundurması gerekirken dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek üzerine atılı taksirle ölüme suçu işlediğini" kaydetti.
Sanık polis için 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi.
MA / Mazlum Engindeniz