ANTALYA - Manavgat S Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilen Servet Kaya, tecridin tüm cezaevlerine yayıldığını, tedavi hakkının engellendiğini, tacize varan uygulamalara karşı çıkan tutsaklara hücre cezası verildiğini söyledi.
Amed'de 2017 yılında gözaltına alındıktan sonra "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanan Servet Kaya, sırasıyla Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi ve Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde kaldı. Kaya, en son 2021 yılının Aralık ayında Antalya Manavgat S Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Kaya, 10 Temmuz'da buradan tahliye edildi. Kaya, tahliye edildiği cezaevinde yaşanan ihlalleri anlattı.
HÜCRE CEZASI VE SORUŞTURMA
Özellikle gece saatlerinde koğuşlara baskın yapıldığı ve "provokasyon" yaratılmak istendiğini belirten Kaya, "Gecenin bir yarısı herhangi bir durum yokken 'arama' adı altında gelip odaları dağıtıp, tahrike varacak düzeyde provokasyon zemini yaratılıyor. Böylece hem psikolojik hem de fiziksel şiddet uygulamanın zeminini yaratmaya çalışıyorlar" dedi.
Tedaviye erişim noktasında sorunların yaşandığını ve siyasi tutsakların ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığını söyleyen Kaya, kimi gerekçelerle tutsakların revir ya da hastaneye sevklerinin aylarca geciktirildiğini ifade etti. Kaya, "Doktor da acil durumlar olduğu zaman genelde hastane sevkini yapıyordu. Böylesi bir durumda dahi 7-8 aydan aşağı hastaneye götürülemiyorsun. Hastaneye gidileceği zaman tacize varan aramalar yapılıyor. Ya bu dayatmaları kabulleneceksin ya da tedavi hakkın engellenecek ve hastaneye götürülmeyeceksin. Hastaneye gitmediğin zaman da hücre cezasına çarptırılarak ayrı bir soruşturmaya tabi tutuluyorsun” dedi.
'TECRİT YAYILDI'
40 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin tüm cezaevlerine yayıldığına dikkati çeken Kaya, "Kürtlerin kendine öncü diye belirlediği bir kişiliğe bu kadar ağırlaştırılmış bir tecrit uygulamanın çok farklı bir anlamı var. Bitirmeye yöneliktir. Parçalamaya yöneliktir. Topyekun imhaya yönelik gelişen bir politikadır. Manavgat Cezaevi ve diğer bütün zindanlar İmralı tecrit politikasından nasibini alıyor. İmralı'da geliştirilen politikalar bütün zindanlarda yaygınlaştırılıyor" diye kaydetti.
'HAREKETE GEÇMEK GEREKİYOR’
Cezaevlerinde oluşturulan İdare ve Gözlem Kurullarının tecrit uygulamalarını derinleştirdiğine dikkati çeken Kaya, uygulamalara karşı demokratik mücadelenin önemine değindi. Kaya, şunları söyledi: "Her bir bireyin artık ses çıkarması gerekiyor. Kürt halkı ve Kürt halkını kendine kardeş gören, barışı savunan insanlarla imza kampanyası yapılabilir, yürüyüş yapabilirler. Zindanlara gidip tecrit politikasının hesabını sorabilirler. Geç olmadan bazı adımların atılması için bugünden harekete geçmek gerekiyor. Mevcut durumu kabullenmemiş olsak da kimi durumlarda geri kaldık, eksik kaldık, yetersiz kaldık. Bunun mücadelesini, bunun direnişini tamamıyla geliştirmediğimiz için bugüne kadar tecrit politikası gelişti."