MANİSA / DENİZLİ – HDP Kadın Meclisi, Manisa ve Denizli'de kadınları eril şiddete karşı mücadeleyi yükseltmek için 25 Kasım’da alanlara davet etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Manisa Kadın Meclisi ve Özgür Kadın Hareketi (TJA), HDP Şehzadeler İlçe Örgütü’nde kadınlarla bir araya geldi. Buluşmaya HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü’nün yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.
‘KADIN GÜCÜNDEN KORKUYORLAR’
Buluşmada konuşan HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Afganistan’dan Cezayir’e, Şengal’den Rojava’ya kadınların erkek şiddetine karşı mücadele ettiğini belirterek, 5 bin yıllık erkek egemenliğinin kadını ev içine hapsetmeye çalıştığını söyledi. Erkekler tarafından kadınlara uygulanan fiziki, ekonomik ve psikolojik şiddetin devlet tarafından desteklendiğini ifade eden Sürücü, “Kadınlar için gerçek bir adalet yok. Hatta devletin kadın düşmanlığı yaptığını söylemek isterim. Kadının gücünden ve kazanımlarından korkuyorlar. Çünkü kadınlar özgür olursa toplum da özgür olur. Bu nedenle kadınların üzerinden her türlü baskıyı uyguluyorlar. Mesela kadın mücadelesi veren Rosa Kadın Derneği üyeleri gözaltına alındı ve tutuklandı. TJA’nın üzerinde uzun zamandır baskı uyguluyorlar. TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’a 30 yıl ceza verdiler. Bu ceza kadın mücadelesine yönelik bir saldırı. Çünkü Ayşe bizim sesimizi, kadınların sesini yükseltiyordu. Ama bütün Kürtlerin ve kadınların özgürlüğünden korkan bu sistem, bizim nezdimizde Ayşe’ye ceza verdi” dedi.
‘CESARETİ DEVLETTEN ALIYORLAR’
TJA ve HDP Kadın Meclisi'nin ev ev, sokak sokak kadınların esaretine karşı mücadele ettiğini söyleyen Sürücü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek kadın mücadelesini yok etmeye çalıştığını belirterek, “Günde 4 kadın katlediliyor. İstanbul’da bir fail ‘kadın öldürmenin’ kolay olduğu gerekçesiyle yol ortasında bir kadını kılıçla katletti. Bu cesareti devletten alıyorlar. Çünkü devlet cezasızlık politikasıyla erkeklere cesaret veriyor” diye konuştu.
‘KADINLAR FUHUŞA SÜRÜKLENİYOR’
Kürtlerin yoğunlukla yaşadığı şehirlerde özellikle genç kadınların fuhuş ve uyuşturucuya sürüklenmeye çalışıldığına dikkat çeken Sürücü, özel savaş politikalarına karşı Kürt kadınlarının mücadelesini yükseltmesi gerektiğini vurguladı. Sürücü, “Sistem korucu ailesi de olsa Kürt’e karşı savaş açmış durumda. Genç kadınlar fuhuş politikasıyla sıkıştırılıyor. Kadın baskı altına alınırsa herkes baskı altına alınıyor. Bunun için mücadele vermemiz ve harekete geçmemiz gerekiyor. Kendi mücadelemizi, kendimiz vermeliyiz” diye belirtti.
‘BARZANİ KADINLARI HEDEF ALIYOR’
Kadın devriminin hayat bulduğu Rojava’daki devrimin Türkiye tarafından hedef alındığını, Efrîn ve Serêkaniyê’de kadınların katledildiğini değinen Sürücü, Türkiye destekli çetelerin kadınları kaçırdığını ve kaçırılan kadınların akıbetlerinin bilinmediğini belirtti. Türkiye'nin Federe Kürdistan Bölgesi’nde kimyasal silah kullandığına da vurgu yapan Sürücü, Sêmalka’da annelerin cenazelerini almak için günlerdir devam eden direnişine dikkat çekti. Barış mücadelesi veren annelere karşı yapılan saldırının "Barzanî ailesi" tarafından gerçekleştirildiğinin altını çizen Sürücü, “O da kadınları hedef alıyor ve Türkiye gibi Kürtlere düşmanlık politikası uyguluyor. Kürt kadınları bu politikanın farkında olmalı ve mücadelesini buna karşı yürütmeli” şeklinde konuştu.
HDP İzmir İl Örgütü'nde katledilen Deniz Poyraz şahsında katledilen tüm kadınları anan Sürücü, kadınları eril şiddete karşı mücadeleyi yükseltmek için 25 Kasım’da alanlara davet etti.
Buluşma kadınların paylaşımları ile sona erdi.
DENİZLİ
HDP Denizli Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında parti binalarında kadınlarla bir araya geldi. “Örgütlenelim faşizmi yenelim” pankartının asıldığı buluşmada HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi İlknur Birol konuştu.
'KADINLAR MÜCADELE EDİYOR'
Kadına yönelik erkek-devlet şiddetinin sonlanması yönünde dünyanın birçok yerinde kadınların mücadele ettiğini ve aynı gün sokağa çıktığını söyleyen Birol, “Özgür ve eşit olma mücadelemiz herhangi bir söz değil. Kimliğimizden dolayı devletlerin, kültürlerin, dinlerin, çeşitli ahlak anlayışlarının, sermaye gruplarının, büyük patronların kolayca sömürebilecekleri ikinci sınıf haline getirip köleleştirebilecekleri bir cins değiliz. Kadınlar eşitliğe ulaştığında o toplumun barış içinde birbirini yok saymadan, birbirine şiddet uygulamadan yaşamasının olanakları oluşur. Dolayısıyla barış ve kadın, savaş ve erkekle giden iki cümlenin içindeki en önemli kelimedir. Kadın mücadelesi bugün başlamadı. Kadınların edindikleri haklar varsa emin olun bizden önceki kadınların bütün dünyada verdikleri büyük mücadeleler sonucunda bu hale geldi” diye konuştu.
Kadınların eşit cins olma yolunda verdikleri mücadelenin devam ettiğini belirten Birol, tüm kadınları 25 Kasım eylemlerine çağırdı.