İSTANBUL - Bir grup erkek tarafından şiddet gören, tehdit edilen ve bekçilerin baskısına maruz kalan trans kadınlar, İHD’ye başvurdu.
İstanbul Beyoğlu'nda bir grup erkek tarafından şiddet gören, tehdit edilen ve haraç vermeye zorlanan trans kadınlar, avukatlarıyla birlikte İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’ne başvurdu. Ardından konuya dair İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin'in de katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Keskin, İHD LGBTİ+ Komisyonu olarak trans kadınların vekaletini aldıklarını ve bu hafta içinde suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Ayrıca koruma kararı talep ettiklerini ifade eden Keskin, mahkemelerden transfobi olmayan kararlar beklediklerini kaydetti.
KESKİN: YASALARI UYGULAYIN
Anayasa’nın 122’nci maddesinde yer alan “ayrımcılık ilkesine” dikkat çeken Keskin, "Avrupa Konseyi’nde (AK) LGBTİ+’lar için yeni bir karar çıktı. Maalesef bu karar ne yazılı hukukta uygulanıyor, ne de toplumsal davranışlarımıza yansıyor. Artık bunun değişmesini istiyoruz. Bu arkadaşlarımız toplumun her kesiminden gelen bir şiddetle karşı karşıyalar. Bu şiddet ailelerinde başlıyor. Tüm toplumun uyguladığı şiddetle devam ediyor. Hiç kimsenin ‘cadde parası’ adı altında başka birinden haraç isteme hakkı yok. Hem de polis karakolunun tam yanında bunu yapamazlar. Cinsel şiddete maruz bırakmak, tehdit etmek bir suçtur. Buradan uyarıyoruz; bunu yapmaktan vazgeçin. Karakolları da uyarıyoruz; yasaları doğru uygulayın, ayrımcılık yapmayın" ifadelerini kullandı. Keskin, yaşanılanların takipçisi olacaklarını belirtti.
DEVLET KORUMUYOR
Birçok alanda baskı gördüklerini dile getiren trans kadınlardan E. T., tehdit ve fiziki şiddete maruz kaldıklarını ifade ederek, baskılara ilişkin şunları söyledi: “Bize şiddet uygulayan erkeklerden biri arkadaşıma bıçak çekti. Olaya tanık olan bekçi gülerek yanımızdan geçti. Biz sürekli böyle olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Kimi arkadaşlarımız çalıştıkları yerlerde dövülüyor ve arkadaşlarımızdan haraç alınıyor. Ne devlet bizi koruyor, ne de bizi koruyacak birileri var. Lütfen gerekli kurumlar bir şeyler yapsın. Özelikle devletin bekçileri yönünden de çok sıkıntı yaşıyoruz. Kamusal alanda özgürce gezme hakkımız olmasına rağmen, biz yoldan geçerken bile 'bir daha buradan geçme' diye hakaret ediyorlar. Kendi ülkemize özgürce yaşamak istiyoruz."
İ.P. ise, "Bizi tehdit eden bu kişilerin istediğini yapmadığımız takdirde bize cinsel şiddet uyguluyorlar. Onların belli kuralları ve ceza sistemleri var. Eğer dediklerini yapmazsak ya şehri terk etmek zorunda kalıyoruz, ya da yüklü para cezaları kesiyorlar, bazen de yaralıyorlar. Mesela şikayet etmekten çekiniyoruz, etsek de çok işe yaramıyor” diye konuştu.