Milyonların talebi: Öcalan özgür olmalı

img

İSTANBUL - Newroz’da milyonların PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı sahiplendiğini dile getiren kadınlar, tecride karşı "Öcalan özgür olmalı" dedi.  

İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi'nde 23 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride karşı tepkiler büyüyor. Bir yıldır kendisinden haber alınamayan Öcalan'a yönelik tecridi değerlendiren kadınlar, tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, Öcalan’ın özgürlüğünü talep etti. 
 
İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Okmeydanı’nda yaşayan Kumru Çelik (55), tecridin bir işkence olduğunu belirtti. Çelik, “Önderliğimize yapılan bu zulmü kabul etmiyoruz. Öcalan'ın tecrit edilmesi Kürt halkının ve çocuklarının tecrit edilmesidir. Bu tecrit sürdüğü sürece bu ülkede asla bir adalet ve barış olmayacak” diye konuştu.
 
'TECRİT ÜLKEYİ ÇÖKERTECEK'
 
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin tecritten bağımsız olmadığını vurgulayan Çelik, “Biz Kürt halkı olarak yıllarca baskı gördük hala da görmeye devam ediyoruz. Türkiye’de devam eden hak ihlalleri, ekonomik kriz ve savaşın bitmesi ancak Öcalan’la diyalog kapılarının açılmasıyla olur” dedi. Kürt sorununu çözmeyen iktidarların başarılı olamayacağını kaydeden Çelik, “Sadece AKP iktidarı değil, onun yerine başka kim gelirse gelsin Kürt sorunu konusunda aynı hataya düşerse o da gidecektir. Bunu herkes bilsin tecrit sadece geriye götürür” uyarısında bulundu. 
 
‘ÖCALAN’DAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’ 
 
10 Ekim Gar Katliamı’nda yaşamını yitiren barış annesi Meryem Bulut’un kızı Behiye Polat (55), Öcalan'ın barış ve eşitlik istediği için tecrit edildiğini kaydetti. Dünyada birçok devletin Türkiye’de barış olmasını istemediğini dile getiren Polat, “Özellikle Kürtlere karşı tarihten beri sürdürülen bir inkar ve imha politikası var. Yıllardır dilimizi kültürümüzü ve kimliğimizi bırakmamız için baskı uygulanıyor. Kimliğimizden, önderliğimizden vazgeçmememizi istiyorlar. Kimse dilimizden, kültürümüzden ve önderliğimizden vazgeçmemizi beklemesin. Öcalan bu hakikati kabul ettiği için Kürtlerin ve zulüm gören halkların yanında olduğu için onu tecrit ediyorlar” diye belirtti.
 
Tecrit politikasının İmralı’dan başlayarak topluma uygulandığını dile getiren Polat, “Öcalan üzerindeki tecridin derhal kaldırılmasını istiyoruz. Cezaevlerindeki siyasi tutukluların hepsi de Kürt oldukları için cezaevindeler, siyaset yapmak hangi ülkede suç?” diye sordu. 
 
ÖCALAN’IN FELSEFESİ
 
Kürt kadınları olarak Öcalan’a borçlu olduklarını dile getiren Polat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eskiden kadınlar erkeklerin kölesi olarak gürlüyordu. Erkek ne derse kadın onu yapıyordu. Erkeğin dediği kutsal sayılıyordu. Kadınların ev işi dışında sosyal ve siyasal yaşama dahil olma hakları yoktu. Kürt halkı Öcalan’la tanışınca kadın erkek eşitliği gündeme geldi. Önderlik, kadının köleleştirilmesini kabul etmiyor. O’nun fikrini, felsefesini benimseyen kadını ve erkek değişmeye başladı. Onunla birlikte Kürt kadını şimdi dünyaya karşı savaşıyor, siyaset yapıyor, toplumda hak ettiği yere geldi. Bu yüzden bizim için önemli.”  
 
TECRİDİN NEDEN OLDUKLARI 
 
Hanife Yeşilmen (54), Öcalan’ın fikirlerinin tüm halkları özgürleştirmeyi hedeflediğini söyleyerek, “Şu an toplum üzerindeki baskının bu kadar artmasının en önemli nedeni tecrittir. Tecrit derinleştikçe cezaevleri doldu, kadınlar katledildi, savaşlar daha çok olmaya başladı. Neredeyse kadınların öldürülmediği bir gün gün yok. Her gün kadınlar ölüyor, tutuklanıyor. Nereye kadar sürecek. Tecrit bir an önce kalkmalı” dedi.
 
MİLYONLARIN ÖZGÜRLÜK TALEBİ 
 
Yıllardır tecritle Öcalan’ı ve Kürtleri baskı altına almaya çalışanlara 2022 Newrozu’nda önemli bir mesaj verildiğini kaydeden Yeşilmen, “Halk, Newroz’da alanları doldurdu ve yüzbinlerce kişi ‘Öcalan’ diyerek, kendi talebini yüksek sesle söyledi. Önderliğine sahip çıktı ve bu zulmü kabul etmeyeceğinin mesajını verdi. Devlet ve iktidar bu gerçeği görerek hareket etmeli ve İmralı kapılarını açmalı. Bizim isteğimiz diğer bütün halklar gibi önderliğimize kavuşmaktır. Tecridin kaldırılması biraz da Kürtlerin birliğine bağlı. Eğer biz birlikte olsaydık, özgürlüğümüz daha erken gelirdi. Bizim irade ve birliğimizi sağlamamız lazım” şeklinde konuştu.
 
'ÖCALAN’DAN KORKUYORLAR'
 
Tecridin derinleştirilmesinin en önemli nedenlerinden birini Öcalan’ın fikirlerinden korkmaları olduğunu dile getiren Çelik, şu ifadeleri kullandı: “Birincisi Öcalan'ın fikirlerini yayılmasından korkuyorlar. İkincisi ise bizimle önderliğimizin arasındaki bağı koparmak istiyorlar. Ama onlar ne yaparsa yapsınlar, Öcalan bizim liderimizdir. Bunu kabul etmek istemiyorlar ama gerçek bu. Kabul etmek istemedikleri için her türlü hukuksuzluğu uyguluyorlar. Ailesiyle avukatlarıyla görüştürmüyorlar kimse haber alamıyor. Öcalan sıradan biri değildir bir halkın önderidir ona yapılan bu hukuksuzluk bize de yapılıyor. Biz aile ve avukat görüşünden ziyade onun artık özgür olmasını istiyoruz.”
 
MA / Esra Solin Dal