ANKARA - KESK’li kadınlar, emek sömürüsüne karşı 1 Mayıs’ta tüm kadınları alanlarda olmaya, taleplerini haykırmaya çağırdı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi kadınlar, 1 Mayıs’a hazırlık kapsamında çalışmalarını sürdürüyor.Emek sömürüsüne karşı, kadın mücadelesinin önemli bir noktada durduğunu vurgulayan KESK Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinden Zeynep Korkmaz ve Gönül Kural Şimşek, özellikle Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Önlenmesi’ni kapsayan İLO 190 sayılı sözleşmesinin de uygulanmasını talep ederek, bütün kadınları emek sömürüsüne karşı alanlara davet etti.
'EMEK SÖMÜRÜSÜNE KARŞI'
Kadın üzerindeki emek sömürüsünün artarak devam ettiğini vurgulayan Korkmaz, “Neo-liberal politikaların yarattığı esnek, güvencesiz, rekabetçi, kayıt dışı çalışma ortamları, en çok kadınları etkiliyor. Kadınların maruz kaldığı, erkek devlet şiddeti ve faillerine uygulanan cezasızlık politikası, kadın cinayetlerini normalleştiriyor. Şiddeti, tacizi ve kadın cinayetlerini normalleştiren iktidar, faillere indirim sağlıyor. Kadınları, çocukları bu erkek şiddetinden koruyamıyoruz. Kadınları ikinci plana iteleyen iktidara karşı, 1 Mayıs'ta alanlarda sesimizi daha da yükselteceğiz” ifadelerine yer verdi.
KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ
KESK'li kadınlar olarak erkek egemen sistemin dayattığı yaşamı kabul etmediklerini söyleyen Korkmaz,“Kadınların mücadelesi emek mücadelesinin de önünde gidiyor. KESK, bu mücadeleyi güçlendirecek her türlü çalışmanın da öznesi olmaya adaydır. Bunun yanı sıra, kamuda çalışanlara yönelik, İLO 190’ın imzalanması da en önemli taleplerimiz arasındadır. Kadınlar olarak, 1 Mayıs’ta bu taleplerimizi dillendireceğiz. Kadın çalışmalarına destek verme, dayanışmayı büyütme, kadınlarla ilgili toplumsal cinsiyet eşitliğinin vurgusunu yapmaya çağırıyor ve KESK'li kadınlar olarak kadınları, kadın özgürlük mücadelesine çağırıyoruz” dedi.
'TALEPLERİMİZİ HAYKIRACAĞIZ'
Her 1 Mayıs'ta olduğu gibi kamu emekçisi kadınların taleplerini haykırmaya devam edeceklerini belirten Şimşek de, “KESK MYK üyeleri olarak, taleplerimizi ve sorunlarımızı dile getirmeye çalışacağız. Kadınlar başta İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararının geri çekilmesi talepleri karşılansın istiyor. İstanbul Sözleşmesi kadını koruyan önemli bir yasaydı. Bu sözleşmeden kadınların onayı alınmadan çekilmesini ve bu sözleşmenin yeniden feshinin, iptal edilmesini istiyoruz. İLO 190 sözleşmesinin de bir an önce kabul edilmesi gerektiğini söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
GÖREVDEN ALMALAR
Emekçilerin 375 sayılı KHK’nın 35’inci maddesiyle görevden alınmasına dikkat çeken Şimşek, “Kamu emekçileri, bu durumdan en çok etkilenen kesim oluyor. Bu görevden almalar da en çok kadın kamu emekçilerini etkilemektedir. Ekonomik olarak aileye, eşe bağlı duruma geliyorlar. Aynı zamanda birçok kadın arkadaşımız, keyfi şekilde sürgün edilmekte, gözaltına alınıp tutuklanmaktadır. Bir kısmı, bir süre cezaevinde tutularak serbest bırakılmaktadır diğer arkadaşlarımızın da tutukluluğu devam ediyor. Bunun amacı da kadın emekçileri mücadeleden uzak tutmak, korkutmak, sindirmektir” ifadelerine yer verdi.
KADINLARA ÇAĞRI
Toplu İş Sözleşmesi’nde kadınların taleplerinin yeniden ele alınması gerektiğinin altını çizen Şimşek, şunları söyledi: “Talepleri halinde, regl döneminde kadın emekçilere, 2 gün ücretli izin hakkı tanınmalı. Kamuda cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak, kadınların yönetim düzeylerinde yer almaları için cinsiyet eşitliği sağlayacak mekanizmalar kurulmalı. İşyerlerindeki cinsiyetçi ve ayrımcı dilin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz. Toplumsal cinsiyet eğitimi de bu konuda verilmeli. Kadınların çalışma hayatı içerisindeki engellerinin kaldırılmasını talep ediyoruz. Çocuk bakım hizmeti, kadınların sırtına yük olarak veriliyor, buna dair bu ülkede 24 saat açık kreşlerin talebinin olması gerekiyor. Her zaman çocuklarımızı bırakabileceğimiz süt izni, doğum izni gibi izinlerin düzenlenmesini istiyoruz. Taleplerimizi 8 Mart’ta dile getirdik. 1 Mayıs’ta da taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Çalışma hayatına dair sorunlar başta olmak üzere, erkek devlet şiddeti sömürü ve ayrımcılığa karşı kadınları, alanlara davet ediyoruz.”