Mayıs ayının ikinci pazar günü, Anneler Günü olarak kutlanıyor. Genellikle rengârenk çiçek ve hediyelerle kutlanan bir gün olarak anılsa da Kürt anneler ise Anneler Günü’nü her yıl biraz daha buruk karşılıyor. Çocuklarını kaybeden annelerin çoğu günü ya çocuklarının mezarı başında karşılıyor ya da evinde çocuklarının anılarıyla yalnız geçiriyor. Bugünü mücadele ve barış taleplerini daha yüksek sesle dillendiren Kürt annelerinin temel talebi, çocuklarına sarılacakları barış ortamının sağlanması oluyor. 

 

AKP iktidarının yeniden savaş kodlarına dönmesinin ardından Şırnak'ın Cizre ilçesinde 4 Eylül 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında evinin bahçesinde polis kurşunuyla katledilen ve cenazesi günlerce derin dondurucuda tutulan 10 yaşındaki Cemile Çağırga’nın annesi Emine Çağırga, 7 yıldır evlat hasreti ve acısını çekiyor. 

 

 

DEVLET BASKILARI 

 

Kızının cenazesi bozulmasın diye koyduğu derin dondurucunun başında beklediği fotoğrafla hafızalara kazınan Emine Çağırga’nın yaşadığı acılar ilk değildi. Cizre'nin Gawilqir köyünde dünyaya gelen Emine anne, 1980’li yıllarda devletin baskıları sonucu Siirt'in Herekol Dağı (Çemê Garê) eteklerinde bulunan Gezerî köyüne yerleşir. Burada yaklaşık 5 yıl kalan Emine ve ailesi, ardından Cizre'ye göç etmek zorunda kalır. Ancak devletin baskıları sona ermez, dünyaya geldiği Gawilqir köyü 1993’te devlet güçleri tarafından ateşe verilir. 

 

AYNI EVDE İKİ KIZI KATLEDİLDİ 

 

Emine anne geldiği Cizre'de devletin baskılarına maruz kalır. Cizre'de 1992 yılında devletin saldırıları sırasında Emine anne, 7 yaşındaki kızı Fatma ile ailesinden 7 kişiyi devlet güçlerinin saldırıları sonucu kaybeder, kendisi de bu saldırılarda yaralanır. Kızı Fatma’nın katledilmesinden 23 yıl sonra, yine aynı evde keskin nişancılar tarafından 10 yaşındaki kızı Cemile katledilir.

 

HER ANNENİN YÜREĞİNDE ACI VE HÜZÜN 

    

Bir yıl daha Anneler Günü’nü acıyla ancak bir o kadar mücadele kararlılığıyla karşılayan Emine Çağırga, tüm annelerin gününü kutladı. Anne Çağırga, “Bu günün barış ve özgürlük günü olmasını istiyoruz. Annelerin yüreğinin yanmasını istemiyoruz. Bizler özgür ve huzurlu bir yaşam istiyoruz. Yıllardır biz annelerin yüreği yanıyor. Anneler olarak ölüm ve katliamlara karşıyız. Anneler günü geldiğinde içimiz acı ve buruk. Çocuklarımız olmadan bu günü karşılıyoruz. Kızım katledilmeden önce bugünü güzel karşılardık. Ama artık o eski günler kalmadı. Anneleri yüreği her zaman buruk. Çocukları cezaevlerinde olan ve katledilen birçok annenin yüreği yanıyor. Her annenin yüreğinde bir acı ve bir hüzün var. Bizler ölüm istemiyoruz. Artık yeter diyoruz” dedi.

 

ANNELER GÜNÜ BURUK KARŞILANIYOR

 

Kızı Cemile’nin fotoğrafına bakarak, katledilmesini hatırlatan anne Çağırga, “Kızım Cemile evimin önünde katledildi. Kızım Cemile terörist miydi? O daha bir çocuktu ve katledildi. İktidar kızımı terörist ilan etti. Bir çocuğa insan nasıl 'terörist' der. Biz Kürtlerden ne istiyorlar? Yaşanan zulüm karşısında bizler hiçbir zaman mücadelemizden vazgeçmedik. Bu mücadelemiz sonuna kadar sürecek. Cemile’den sonra hayatımda hiçbir şey değişmedi. İçimdeki o acı ve hasret hala ilk gün ki gibi. Bizim yüreğimiz yandı, başka annelerin yüreği yanmasın diyoruz. Hiçbir anne evlat acısı yaşamasın. Tüm annelerin yüreği bir. Ama iktidar bu ülkeye barış ve huzurun gelmesini istemiyor. Cemile’den 7 yıl sonra gelen Anneler Günü, benim için anlamsız. Her gün ve yıl içimdeki acı yenileniyor. Yine bir Anneler Günü geliyor, yine biz buruk karşılıyoruz” şeklinde konuştu.

 

‘BUGÜN BAŞÛR’DA ÇOCUKLARI KATLEDİYORLAR’

 

Katledilen çocuklarına “terörist” diyenlerin bugün Federe Kürdistan Bölgesi’ne saldırdığını ifade eden anne Çağırga, “Kızıma terörist diyenler, bugün Başûrê Kurdistan (Güney Kürdistan) topraklarını işgal ediyorlar. Orada kadın, çocuk ve gençleri katlediyorlar. Kim terörist acaba? Herkes iyi baksın. Kadın ve çocukları katledenler teröristtir. Kürtler söz konusu olduğu zaman hepimize terörist diyorlar. Biz eşitlik dedikçe, onlar düşmanlık diyor. Dün Cemile’yi katledenler, bugün Başûr’da çocukları katlediyorlar. Biz savaşa karşı, çözüm, huzur ve barış istiyoruz. Barzani Kürt halkına ihanet edip, Türkiye’nin vahşetinde yerini aldı. İnsan, bir başkasının toprağını işgal etmesine nasıl izin verir. Barzani’nin yaptığı utanç verici bir durumdur. Bizim isteğimiz Barzani’nin bu yoldan dönmesidir. Cemile gibi birçok çocuk devlet eliyle katlediliyor. Nereye kadar bu savaş devam edecek. Biz anneler olarak bu savaşın karşısındayız. 90’lı yıllarda benim ailemden 7 kişi devlet eliyle katledildi. 2015’de kızım katledildi. Erdoğan kimi öldürse, ona terörist diyor” diyerek tepkisini dile getirdi. 

 

‘BARZANİ’NİN İHANETİNİ UNUTMAYACAĞIZ’

 

KDP’nin Türkiye ile işbirliğine tepki gösteren Çağırga, şunları söyledi: “Barzani’nin ihanetini hiçbir zaman unutmayacağız. Türk devleti zaten düşmanımızdır ve biz ona karşı direniyoruz. Ama Barzani Kürt’tür. Nasıl Türkiye’nin vahşetine ortak olabiliyor. Bizim anneler olarak Barzani’ye çağrımız, artık bu zulme ve ihanete son vermesidir. Barzani’nin elini artık barış ve eşitliğe uzatması gerekiyor. Kendi çıkarları için Kürt halkını satıyor. Türk devleti Kürdistan topraklarından çeksin. Yüzyıllarca ihaneti yapsa bile, bir şey elde edemeyecek. O elini barışa ve kardeşliğe uzatmak yerine savaşa uzatıyor. Biz anneler dört parça Kürdistan’da barış çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuştu. 

 

Anne Çağırga, son olarak şu çağrıda bulundu: “Biz anneler özgür ve huzurlu bir yaşam istiyoruz. Hiçbir annenin yüreği yansın istemiyoruz. Herkes elini barışa ve birliğe uzatsın. Artık çocuklarımız katledilmesin.”