HATAY - İskenderun’da G.Ç.’ye tecavüz ederek katletme girişiminde bulunan Resul Erkmen hakkında hazırlanan ikinci iddianamede de tecavüz görülmedi. Kadının beyanına itibar edilmediğini belirten avukat Mehtap Sert, AYM’ye başvurdu.
Hatay’ın İskenderun ilçesinde 15 Aralık 2021 tarihinde G.Ç.’ye şiddet uygulayıp, tecavüz ettikten sonra katletme girişiminde bulunan Resul Erkmen, 16 Aralık’ta çıkarıldığı İskenderun Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce "Nitelikli cinsel istismar" ve "Kasten yaralama" suçlarından tutuklandı. Ancak soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Eziyet” suçundan hazırlanan iddianame, İskenderun 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilerek dava açıldı. 8 Mart’ta tutuklu yargılandığı davada tahliye edildikten sonra kayıplara karışan ve itiraz üzerine hakkında yeniden yakalama çıkartılan Erkmen, 14 gün sonra (22 Mart) yakalanarak tekrar tutuklandı.
G.Ç.'nin avukatı Mehtap Sert, “Eziyet” suçundan hazırlanan iddianameye ilişkin İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı'na itirazda bulundu.
İKİNCİ DAVA
İtirazı kabul eden savcılık, bir kez daha cinsel şiddet ve tecavüzü gözardı ederek, "Suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halinin işlenmesi", "Kasten yaralama", "Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından hazırladığı iddianameyi İskenderun 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'ne göndererek, önceki dava dosyasıyla birleştirilmesini talep etti. İddianameyi kabul eden mahkeme, birleştirme yönündeki kararını daha sonra verecek.
Hazırlanan iddianamede, G.Ç. ve failin olay gününe dair beyanlarına yer verildi. Bir kez daha başında geçenleri anlatan G.Ç., failin işkence, tehdit ve tecavüzüne maruz kaldıktan sonra katledilmek istendiğini belirtti. Fail ise, tüm suçlamaları ret etti.
ŞİDDET RAPORLANDI
Olay yerinde herhangi bir suç ya da suç unsuruna rastlanmadığı ve kamera kaydının olmadığını savunan savcılık iddianamede, "Müştekinin olay sonrasında CMK 75 kapsamında uyuşturucu kullanıp kullanmadığına dair yapılan idrar testinde benzodiazepin ve amfetamin maddesinin pozitif olduğu, bunların uyuşturucu madde metaboliti olduğunun bildirildiğine dair uzmanlık raporunun dosya arasına alındığı, müştekinin olay sonrası alınan adli muayene raporunda, yüz bölgesinde her iki göz altında olmak üzere yoğun ekimozlu alanlar, maksiller elmacık kemik üzerinde, yanaklarda, çenede ödem, hiperemi ekimoz mevcut, ağız içi alt dudaktan 1 cm'lik kesi mecvut, sol sağ kaş kenarı, alın bölgesi, burun üzeri, alt çene, boyunda yüzde 2 oranında yanıklı lezyon, her iki tıbia ön yüzde sıyrıklı ekimozlu lezyon, BTM ile tedavi edilemez, hayati tehlikesi yoktur şeklinde geçici raporun alındığı, Hatay Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 12/01/2022 tanzim tarihli uzmanlık raporu ile geçici hekim raporunun katiye çevrildiği, söz konusu yaralanmaların kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, BTM ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, kırıkların yaşam fonksiyonları üzerinde etkisinin orta (iki) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun belirtildiği" ifadelerine yer verdi.
ŞİDDETE ‘KISKANÇLIK’ GEREKÇESİ
Savcı, iddianamenin devamında şu değerlendirmede bulundu: "Şüpheli Resul Erkmen'in aynı evi paylaştığı nişanlısı olan müştekiyi kıskançlık nedeniyle başlayan tartışma sırasında, boğazını sıkıp, yüzüne ve vücuduna yumruk atarak darp etmeye başladığı, müştekiyi ayaklarından bağlayarak darp etmeye devam ettiği, şiddetli şekilde darp edilen mağdurun birkaç sefer bayıldığı, eylemlerin devamı sırasında şüphelinin müştekinin yüzünü sıcak bir sıvı ile yaktığı ve yine yanan sigarayı mağdurun vücudunda söndürdüğü, müştekiye uyuşturucu madde içirdiği şeklindeki eylemlerinin tamamının kül halinde Türk Ceza Kanununun 96/2.a maddesi kapsamında düzenlenen Kendisini Savunamayacak Durumda Bulunan Kişiye Karşı Eziyet suçunun yasal unsurlarını oluşturduğu, müşteki şahsın olay sonrasında yapılan idrar testinde, beyanı ile uyumlu şekilde idrarında uyuşturucu madde içeren metabolitlere rastlanılması nedeniyle müştekinin olay sırasında kendisini savunamayacak halde olduğunun sabit olduğu, (Yargıtay 8.Ceza Dairesinin 2014/33108 esas ve 20215/1198 karar sayılı ilamı, Yargıtay 8.Ceza Dairesinin 2010/15771esas ve 2012/19007 karar ilamları gereği) eylemlerin sistematik bir şekilde ve belirli bir süreye yayılacak tarzda işlenildiğinin müştekinin açık, ayrıntılı ve istikrarlı beyanları ile şüphelinin savunmasından anlaşıldığı, yine müştekinin açık ayrıntılı ve istikrarlı beyanları, olayın oluş şekli, müştekinin yaralanma kapsamını da ortaya koyan geçici ve kati uzmanlık raporları, soruşturma dosyası kapsamında, mağdurun yüzünden ağır şekilde yaralandığını ortaya koyan fotoğrafın da mevcudiyeti karşısında, şüphelinin savunmasının tamamen suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik beyanlar olarak değerlendirildiği, bu vehametteki bir yaralanmayı gören bir insanın acilen yaralı şahsa müdahale edilmesi amacıyla sağlık kuruluşlarına bu durumu bildirmesi gerektiğinin beklenildiği, ancak şüpheli şahsın bunu yapmayarak müştekiyi ikamette beklettiği hususu da göz önünde bulundurulduğunda, şüphelinin suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmeyerek..."
Erkmen'in "Suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halinin işlenmesi", "Kasten yaralama" ve "Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cezalandırılmasını isteyen savcılık, iddianamenin İskenderun 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davayla birleştirilmesini talep etti.
KADININ BEYANINA İTİBAR EDİLMEDİ
Gelişmelere dair değerlendirmede bulunan avukatı Mehtap Sert, "Savcılık ‘kasten yaralama’ suçuna dair itirazlarımızı kabul edip, dava açtı. Ancak olayın sıcağı sıcağına cinsel şiddetle ilgili müvekkilin beyanına itibar etmemesi hukuki değildir. Etkin bir soruşturma yürütülmediği için bu hususta Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuru yaptık. Kadınlar cinsel şiddete uğrarken, cezasızlık politikasının erkekleri aklamasına izin vermeyeceğiz" dedi.
MA / Hamdullah Yağız Kesen