HABER MERKEZİ - Federe Kürdistan Bölgesi Kültür Bakanlığı’nın, yaşanan intihar ve öldürme haberlerinin medya tarafından servis edilmemesi kararını değerlendiren Kadın Hakları aktivisti Şoxan Mîrza, “Bu kararla kadınların maruz kaldığı hak ihlalleri ve yaşanan sosyal krizin üstü örtülmeye çalışılıyor” dedi.
Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan siyasi istikrarsızlık, ekonomik kriz ve toplumsal olaylar en çok kadın ve çocukları etkiliyor. Türkiye’nin KDP’nin işbirliğiyle Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine dönük saldırılarıyla birlikte bölgede derinleşen kriz karşısında kadın haklarında yaşanan ihlaller en üst seviyeye ulaştı.
Geçtiğimiz hafta Federe Kürdistan Bölgesi Kültür Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada, bölgede yaşanan intihar ve öldürme haberlerinin medya organları tarafından servis edilmemesi kararı alındı. Bu karar, başta kadınlar olmak üzere toplum tarafından kadına yönelik şiddet olaylarında yaşanan artışın ve toplumsal olayların gizlenmesi yönünde atılan bir adım olarak yorumlanırken, kararın şiddeti de arttıracağı belirtiliyor.
Kadın hakları aktivisti Şoxan Salîh Mîrza, bakanlığın aldığı kararı ve bölgede yaşanan krizin kadınlar üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
'YENİ KANUNLAR ÇIKARILMALI'
Federe Kürdistan Bölgesi’nde her geçen gün kadın katliamlarının ve intihara sürüklenme olaylarının arttığına dikkat çeken Şoxan Mîrza, “Kadınlar dünyanın birçok yerinde şiddete görüyor ve katlediliyor. Kadınlar, bazen dini, bazen geleneksel nedenlere dayandırılarak katlediliyor. Bu artışa rağmen kadınları koruyan yeni yasalar yapılmamakta. Oysa, Başûr’da şiddete ve ölümlere karşı yeni yasa ve kanunlar çıkarılmalıdır” dedi.
'SUÇLULAR CEZALANDIRILMIYOR'
Kadına yönelik işlenen suçlarda faillerin yargılanmadığına işaret eden Şoxan Mîrza, “Irak ve Başûr’da yaşanan krizler kadına dönük şiddeti ve katliamları da arttırıyor. Çünkü böyle bir ortamda kadınlar, güvenlik ve korunma haklarından mahrum kalıyor. Suçluların yargılanması konusunda da ciddi sorunlar var. Gerici bir zihniyet tarafından yargılandıkları için failler haklı çıkartılıyor. Bu şekilde kadınlara yapılan işkence ve cinayet hak olarak görülüyor. Yargılamalar adaletli yapılmıyor. Böylelikle kadınlar toplumda ve aile içerisinden korunmuyor ” diye belirtti.
'SESLERİ KISILMAK İSTENİYOR'
Şoxan Mîrza, Kültür Bakanlığı’nın ölüm ve intihar haberlerinin yayınlanmasına getirdiği yasağa dikkat çekerek, “Bu şekilde kadınların maruz kaldığı hak ihlalleri ve yaşanan sosyal krizin üstü örtülmeye çalışılıyor. Bu kararla birlikte hükümet şiddet ve ölüm haberlerinin yayılmasını engellemeyi hedefliyor. Şiddete maruz kalan kadınların sesi kısılmak isteniyor. Bu yasak toplumun ve kadının sesinin kısılması anlamına geliyor. Hükümet kadınların sorunlarını çözmesi gerekirken, bu haksızlıklar karşısında çıkan sesleri kısıyorlar. Tabi şiddet sadece kadınlara uygulanmıyor. Tüm toplum üzerinde bir şiddet hali var” şekline konuştu.
'EŞİT VE DEMOKRATİK TOPLUM'
Şoxan Mîrza, hükümetin faillerin cezalandırılmasına dönük çalışmalar yapması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadına yönelik şiddette yargıya ve hükümete büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Hükümet bunu ahlaki görevi olarak görmeli ve failleri cezalandırmak için gayretle çalışmalıdır. Kadınların çeşitli nedenlerle öldürülmesine izin vermeyen, şiddeti önlemek için kanun ve yönetmelikler çıkarılmalıdır. Neticede kadınları olumsuz etkileyen her uygulama tüm toplumu olumsuz etkiler. Eşit ve demokratik toplum bilincini yayarak, şiddeti önlemeliyiz.”