ANKARA - Barışın iktidarın iyi niyetine bırakılacak bir mesele olmadığını söyleyen İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, "Abdullah Öcalan’ın hem kendi örgütüyle hem de toplumsal kesimlerle görüşmesi koşulların oluşturulması için bir çabamız olacak" dedi.
İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) her ayın ilk haftasında tuttuğu Barış Nöbeti'ne bu hafta da devam etti. İHD Ankara Şubesi'nde düzenlenen nöbet, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü vesilesiyle tutuldu. Nöbetin tutulduğu salonda "1 Kasım Kobane Günü'nü kutluyoruz. 1 Kasım Kobanê Günü’nde savaşa ve çatışmalara karşı barış hakkını savunuyoruz" pankartları yer aldı. Konuya ilişkin açıklama yapan İHD MYK Üyesi Nuray Çevirmen, İHD olarak baskı ve gözaltılara rağmen barışı savunmaya devam ettiklerini söyledi. Dünya Kobanê Günü'nü kutlayan Çevirmen, "Kobanê’de ve IŞİD’in saldırdığı diğer bölgelerde yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin ve sorumlularının ortaya çıkarılmasını, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde soykırım suçu yargılamalarının yapılması için tüm kamuoyunu çaba sarf etmeye çağırıyoruz" dedi.
'BARIŞ MESELESİ İDARİ KARARLA YÜRÜTÜLECEK BİR ŞEY DEĞİL'
Sonrasında konuşan İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban Kuzey ve Doğu Suriye'de halkların bir arada yaşamanın örneği olduğunu belirtti. İHD olarak 26 aydır barış çağrılarını yaptıklarını belirten Küçükbalaban, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK Lideri Abdullah Öcalan’a çağrısını anımsatarak, "İktidarın küçük ortağı bunu dile getirmiş olmakla birlikte Cumhurbaşkanı da bu sürecin böyle yürüyeceğini ifade etti. Barış meselesi sadece iktidarların iyi niyetine bırakılacak bir mesele değil. Çünkü barışın inşası geçmiş deneyimlerimizden gördüğümü gibi idari kararlarla yürütülecek bir şey değil. Dolayısıyla sivil toplum örgütlerinin, kadınların, gençlerin, LGBTİ+’ların ve toplumdaki bütün inanç kesimlerinin bu sürecin inşasında görev almaları, rol almaları gerekir. Biz her ne kadar baskı ortamında ısrarla barışı savunmuş bir dernek olsak da bu tartışmaların aslında sivil toplumun da dahil olabileceği bir süreci gerektirmektedir" ifadelerini kullandı.
'ÖCALAN’IN TOPLUMLA GÖRÜŞMESİ İÇİN ÇABAMIZ OLACAK'
Küçükbalaban, barışın inşası için bütün sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmek istediklerini ve buna ilişkin çalışmaları olduğunu belirterek, "Barış mücadelesini sadece bizimle sınırlı kalmayan bir çerçevede yürütmek istiyoruz. Tabi ki bu sürecin en önemli ayaklarından biri de 43 aydır görüşülmeyen, tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan’la bir görüşmenin yapılmış olması. Oradan gelen mesajda Türkiye’de toplumsal barışın inşası yönünde muhataplık konusunda görev alacağını ifade etti. Dolayısıyla hükümetin sadece, oldu ya da olmadı noktasında bir keyfiyetine bırakmak yerine bu sürecin olması için Abdullah Öcalan’ın hem kendi örgütüyle hem de toplumsal kesimlerle görüşmesi için önünün açılması, koşulların oluşturulması için bir çabamız olacak" ifadesinde bulundu.