‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz’

  • kadın
  • 19:35 1 Temmuz 2022
  • |
img

ANKARA /DİYARBAKIR – İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının birinci yıldönümünde sokağa çıkan kadınlar, “Karar ne olursa olsun haklarımızdan, hayatlarımızdan ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir gece kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının yürürlüğe girmesinin birinci yıl dönümünde Ankara Kadın Platformu basın açıklaması gerçekleştirdi. Çankaya ilçesine bağlı Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar “İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz. Bizim İçin bitmedi" pankartını taşındığı açıklamada "İstanbul Sözleşmesi yaşatır", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" , "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "AKP'den hesabı kadınlar soracak" sloganları atıldı. “Özsavunma haktır yargılanamaz”, “Katilleri koruma, katliamı engelle” , “İstanbul Sözleşmesi yaşam hakkımız” dövizlerinin taşındığı eylemde Ankara Kadın Platformu adına açıklamayı üyelerinden Zeynep Ülger okudu.

SON BİR YILDA 302 KADIN CİNAYETİ

İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçilen bir yıl içinde yaşananlara dikkati çeken Ülger, şu bilgileri paylaştı: “302 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 254 kadın cinayeti şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçti. Kadınların nafaka hakkına göz dikildi, boşanmalarda aile arabuluculuğu getirileceği tartışıldı. Şiddet gören kadınlara karakollarda İstanbul Sözleşmesi kalktı biz koruma vermiyoruz denildi. Koruma tedbirlerinin reddedildiği, mevcut uzaklaştırma kararlarının uzatılmadığı, tecavüz faillerinin tutuksuz yargılandığı bir fiiliyatta failler daha da cesaretlendirildi.”

‘KATİLE HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ VERİLDİ’

Nevin Yıldırım'a uygulanmayan haksız tahrik indiriminin, Pınar Gültekin'in katiline uygulandığını ifade eden Ülger, katil Cemal Metin Avcı'nın “İstanbul Sözleşmesi'nin iptali iyi oldu” sözünün erkek adaletin temsili olduğunu belirtti.

‘KADINLARIN VE LGBTİ+LARIN YAŞAM HAKKINA SALDIRI’

LGBTİ+lara yönelik nefret söyleminin her geçen gün arttığına vurgu yapan Ülger, “İstanbul'da gerçekleştirilen Onur yürüyüşünde 314 kişi gözaltına alınarak işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. İstanbul Sözleşmesini; kadının beyanı esas alınarak şiddet faili erkeklere verilen uzaklaştırma kararlarının aileleri parçaladığı ve eşcinsel evlilikleri yasal teminata alarak Türk aile yapısını bozduğu gerekçesiyle hedefe koyanlar bizzat kadınların ve LGBTİ+ ların yaşam hakkına saldırmış oldu” ifadelerinde bulundu.

‘HAKLARIMIZDAN VE HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Son olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının Anayasa'ya aykırı olması nedeniyle açılan davalarının sürdüğünü söyleyen Ülger, “Danıştay'da görülen her duruşmada Türkiye'nin dört bir yanından gelen kadınlar salonu doldurdu ve sözleşmeden vazgeçmeme iradesini ortaya koydu. 'Yargı bağımsızlığı' da düşünüldüğünde verilecek karar ne olursa olsun haklarımızdan, hayatlarımızdan, eşit yaşam mücadelemizden ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz. Bizim için bitmedi” dedi.

DİYARBAKIR

Dicle Amed Kadın Platformu da (DAKAP), İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin yıldönümünde Kayapınar ilçesindeki Rojava Parkı'nda  açıklama yaptı. Açıklamaya, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, HDP Kadın Meclisi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve çok sayıda  kadın katıldı. "Toplum için barış, kadınlar için İstanbul Sözleşmesi" pankartının açıldığı açıklamada, "Yaşasın kadın dayanışması" ve "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" dövizleri taşındı.

Açıklamada konuşan Türk Maden Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır Kadın Komisyonu üyesi Kıymet Yıldız, kadınların sokaklarda, mahkeme salonlarında, Danıştay’da İstanbul Sözleşmesi’ni savunduğunu söyleyerek, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmak ve yaşatmanın kendileri için öncelikli mücadele alanı olduğunu vurguladı. Yıldız, “Bizler bu mücadeleyi ortaklaştırıp büyütürken siyasal iktidar, ürettiği şiddetin dozunu her gün artırarak toplumsal cinsiyet karşıtı hareketlere saldırdı. Kadın örgütlerine kapatma davası açtı, kadın aktivistlere ve kadın siyasetçilere gözaltı ve operasyonlarla caydırıcı yargısal tacizler uyguladı” dedi.

Yıldız, sözleşmeden çekilinen bir yılda kadınların daha çok öldürüldüğünü, şüpheli kadın ölümlerinin arttığını söyledi.

ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI

Devletin savaş politikalarını ve militarizm erkekliğini her gün yeniden arşa çıkardığına dikkati çeken Yıldız, “Kentlerimizde her an korucu, asker, bekçi, üniformalı, üniformasız, paramiliter veya MHP’li farketmiyor, gücünü devletten alan, nüfuzunu kullanarak, silahına güvenerek, Kürt düşmanlığı ve kadın düşmanlığı ile hareket eden, bu düşmanca bilinçle gönderilmiş, erkekler türetiliyor. Bu kişiler kadın ve çocuklara şiddetin her türünü reva görüyor ve cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Sadece Kürt oldukları için, özel olarak hedef seçilmiş kadınlar ve çocuklar üzerinde her türlü şiddet uygulama hakkını kendinde gören bu erkek egemen, faşist düzene asla itaat etmiyoruz! Kentlerimizde yaratmaya çalıştığınız paramiliter yapılanmaların tamamına itiraz ediyoruz” ifadelerini kullandı.

‘FAİLLERİN YAKASINI BIRAKMAYACAĞIZ’

“Öldürülen kadınların hesabını elbet soracağız”diyen Yıldız, şöyle konuştu: “Bu faillerin yakasını bırakmayacağız! Her davanın ısrarlı takipçisi olmaya devam edeceğiz! Ancak bunun hesabını sormak bir tek bizim boynumuzun borcu değil. Bir kez daha yineliyoruz, suça sessiz kalmak, suça ortak olmak demektir. Susmayın! Bu cinayetlere ortak olmayın! Bugün 1 Temmuz, ‘İstanbul Sözleşmesi bizimdir’ demek için buradayız. Haklarımızın ve hayatlarımızın güvencesi İstanbul Sözleşmesini uygulatmak ve yeniden yürürlüğe girmesini sağlamak biz kadınlar tarafından gerçekleşecek ve bugün bunun sözünü vermek için buradayız! Sizin eril iktidarınızı yıkacak, İstanbul Sözleşmesini yaşatacağız."

Açıklama alkışlar ve atılan sloganlarla son buldu.