DİYARBAKIR - Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullara rağmen üretimden vazgeçmeyen Kardeş Türküler'den Feryal Öney, yaratılmak istenen atmosferin karşısında müzik ile durduklarını belirterek; "Birlikte olmaktan, şarkı söylemekten, yaşadıklarımızı anlatmaktan başka yol bilmiyoruz" dedi.
Geçtiğimiz Eylül ayında Yol albümüyle dinleyicileriyle yeniden buluşan Kardeş Türküler'in solistlerinden Feryal Öney’le, OHAL ile birlikte konserlerin bile izne tabi tutulduğu bir dönemde pek de uğrayamadıkları Diyarbakır'da, bir solo konseri öncesi bir araya geldik. Maalesef genellikle albümlerden sonra hep yaptıkları “albüm turnesi”ni bu kez gerçekleştiremediklerine işaret eden Öney, her ilde konser veremediklerini, bu durumun sadece kendileri için geçerli olmadığını, özellikle açık alanlarda güvenlik gerekçesiyle bazı konserlere izin verilmediği zamanlar olduğunu belirtiyor.
Yol albümünün hazırlıklarının 2 yıl sürdüğünü anlatan Öney, "Bizde albüm yapım süreci; ‘Hadi albüm yapalım peki ne okuyalım?’ diye olmuyor. Üretim süreci daha uzun. Albümde mesela 2014 yılında Harbiye Açıkhava konserinde seslendirdiklerimiz de, albümün çıkmasına 6 ay kala hazırladıklarımız da var" diyor.
Türkiye'de hatta dünyada albümlerin artık eskisi gibi karşılanmadığını, dijital dünyanın, videoların, görselliğin öne geçtiğini dile getiren Öney, ayrıca içinde bulunduğumuz kaos döneminde albümün yayınlanması, "alıcı bulması, insanların mutlu mutlu albüm dinlemesi mümkün mü?" diye zaman zaman şüpheye düştüklerini de söylüyor.
BİZ DE ANCAK MÜZİK İLE KENDİMİZİ İFADE EDEBİLİRİZ
Albümün kayıt sürecinde zaman zaman huzursuz bir şekilde stüdyoya gittikleri günlerin de yaşandığını belirten Öney, "Bu albüm çıkar mı, nasıl bir kültürel politik iklimde çıkar, insanların albüm dinleyecek hali, morali olur mu?” gibi sorularla albüm sürecini tamamladıklarını dile getiriyor.
Öney, “Bu sorulara rağmen ‘üretimden vazgeçmemek lazım' dedik. Hem kendimize hem de insanlara moral vermekten, birlikte olmaktan, söylemekten, yaşadıklarımızı anlatmaktan başka yolumuz yok. Gazeteci yazısını yazar, öğretmen okula gidip öğrencilere hayatı anlatır, biz de müzik yaparak yaşadığımız dünyayı anlatabiliriz." dedik ve işimizi yapmaya odaklandıklarını anlatıyor.
'ŞARKI SÖYLEMEK DE BİRLİKTE DİNLEMEK DE GÜZEL'
Dinleyici tepkilerinin iyi olduğunu dile getiren Öney şunları söylüyor: "Albüm ‘sound’ olarak Kardeş Türkülerin eski albümlerini de çağrıştırıyor. Şimdilik besteler beklesin, bu albümde geleneksel şarkıların yorumlanması üzerinden gidelim istedik. Bestelerimizi dönem dönem ‘single’lar yapıp yayınlamayı düşünüyoruz. Şarkı söylemek de, birlikte dinlemek de çok özel bir şey aslında. Özellikle karanlık dönemlerde birlikteliği, geleceğe dair umudu pekiştirdiği için de. Sahiden özellikle konserlerde bunu yaşıyorsunuz. Hem müziği yapanlar hem de dinleyicisi..."
7 NİSAN'DA DİYARBAKIR KONSERİ
OHAL gerekçesiyle açık alanlarda konserlere her zaman izin çıkmadığını, ve bu yüzden de alternatif konser/dinleti mekanlarının oluştuğunu söyleyen Öney, "Diyarbakır’da uzun zamandır konser veremiyoruz. 7 Nisan'da Öğretmenevi'nde konser verebileceğiz nihayet. Konser şartlarını oluşturmak artık organizasyonlar açısından da çok kolay olmuyor. Özellikle izinler problem diye biliyorum.” diyor.
BARIŞA HİZMET ETTİĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUZ
Bugünlerin de geçeceğine inandığını sözlerine ekleyen Öney, gözaltında kayıpların, faili meçhul cinayetlerin yaşandığı bir dönemde, 90’larda Kardeş Türküler olarak yola çıktıklarını belirterek, "Umut etmezsek işimiz ne? Geçecek bu dönem de. Biz o günlerin geçmesini bekliyoruz, beklerken de vazgeçmiyor, devam ediyoruz. Konserlerimize gelenlerin gözlerinde, hallerinde o inadı görüyoruz. Beraber olmaktan keyif alalım, tekrar kimliğimizi, farklılıklarımızı ve bir arada olduğumuzu hatırlayalım istiyorlar, istiyoruz. Herkes oradan biraz daha umutlu ayrılıyor. Müzisyenler olarak biz de şarkı söyleyerek insanların kendi kimliklerini, dünyalarını hatırlatıyoruz. Geçmişlerini ya da geleceklerini. Nasıl bir dünyada yaşamak istediğimizi hep beraber haykırıyoruz. Bunu yaparak barışa hizmet ettiğimizi düşünüyoruz" diye duygularını ifade ediyor.
MA / Dicle Müftüoğlu