DİYARBAKIR - 26 yıl boyunca oyuncu, yazar, çevirmen ve yönetmen olarak sahnede kalan tiyatrocu Mehmet Emin Yalçınkaya, Kürt tiyatrosunun gelişmesinde önemli rol oynadı. Sahne arkadaşları, Yalçınkaya’nın mirasını büyüterek sahip çıkacaklarını söyledi.
Amed Şehir Tiyatrosu eğitmeni ve oyuncusu Mehmet Emin Yalçınkaya, İzmir’de tedavi gördüğü hastanede 11 Ağustos'ta yaşamını yitirdi. 1968 doğumlu olan tiyatro sanatçısı Yalçınkaya’nın, lise yıllarında okulun düzenlediği bir etkinlikte yer aldıktan sonra tiyatroya ilgisi arttı. 1990’dan önce Tiyatro Anadolu Grubu ile bir süre çalışan Yalçınkaya, 1990'da Diyarbakır Belediyesi Dr. Orhan Asena Şehir Tiyatrosu’nda profesyonel olarak tiyatroya başladı. Resmiyete zabıta olarak görünen Yalçınkaya, tiyatrodan başka hiçbir işle ilgilenmedi.
Bürolarının bombalanması, çok sayıda yönetici ve üyesinin işlenen cinayetler sonucu öldürülmesiyle Demokrasi Partisi’nin (DEP) Mart 1994 yılındaki yerel seçimlere girmesi engellenince Diyarbakır Belediyesi’ni kazanan Refah Partili (RP) Ahmet Bilgin, tiyatronun kapısına kilit vurdu, Yalçınkaya uzun bir süre zabıta olarak çalıştı. Bu durum 1999 yılında Demokratik Halk Partisi’nin (DEHAP), yerel seçimleri kazanmasına kadar devam etti. DEHAP’lı Başkan Feridun Çelik’in kapatılan tiyatroyu açması ile Yalçınkaya ve arkadaşları, tekrar sahne çalışmalarına başladı ve 2016 yılına kadar aralıksız çalıştı.
Sayısız oyunda görev yapan Yalçınkaya, Veysel Öngören, Ziya Demirel, Luciano İogna, Celil Toksöz ve Haldun Dormen gibi tanınmış tiyatro şahsiyetleriyle çalıştı. Oyuncu, yazar, çevirmen ve yönetmen olarak yaklaşık 26 yıl sahnede kalan Yalçınkaya’nın bugün kadar “Mala Dinan”, “Mala Extiyaran”, “Cembeli û Binevş”, “Av û Ar” ve “Zembilfroş” gibi birçok oyunu sahnelendi. Aziz Nesin'in “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz”, “Benim Güzel Pabuçlarım”, Ömer Polat’ın “Aladağlı Mıho” adlı eserlerini Kürtçeye çevirerek DBŞT'de (Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu) sahneleyen Yalçınkaya’ın, “Mala Dinan” ve “Mala Extiyaran” adlı iki oyunu 2008'de "Mala Dinan Mala Extiyaran" adıyla tek kitap halinde basılıp yayımlandı.
İŞLERİNE SON VERİLDİ
Kürt tiyatrosunun gelişmesinde çok önemli rol oynayan Yalçınkaya, yüzlerce tiyatrocu eğitti ve Kürt tiyatrosu için onbinlerce seyirci oluşturdu. Uzun yıllar DBŞT’de birçok oyunda oyuncu, yönetmen ve yazar olarak görev alan Yalçınkaya ile 30 tiyatrocu arkadaşı, DBP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyum tarafından tiyatro bir kez daha kapatıldıktan sonra zabıta birimine gönderilmek istendi. Tiyatrocu olduklarını, zabıta biriminde çalışmayacaklarını belirten Yarçınkaya ve 30 arkadaşının işine 2016 yılının bitimiyle birlikte son verildi. Daha sonra kurulan Amed Şehir Tiyatrosu’nda çalışmalarını sürdüren Yalçınkaya, birçok dizide de rol üstlendi.
AV Û AR OYUNU
Yalçınkaya, son olarak 2016’da, 90’lı yıllarda Lice ilçesinin yakılması sırasında gerçek bir olaydan etkilenerek Av û Ar (Savaş ve Vicdan) adlı oyunu yazdı ve yönetti. Savaşın yarattığı yakıcı ruh halinin anlatıldığı oyunun prömiyeri Amed Şehir Tiyatrosu sahnesinde yapıldı. Uzun bir süre aynı sahneyi paylaşan arkadaşları, Yalçınkaya’yı anlattı.
'KAYYUMA BÜYÜK BİR CEVAP VERMELİYİZ'
Yalçınkaya'yla 2003 yılında Kürtçe tiyatro çalışmaları sırasında tanışan Şanoya Bajer a Amede oyuncusu Yavuz Akkuzu, 2016’da Büyükşehir Belediyesi'ne atanan kayyumun, tiyatroyu kapatarak Yalçınkaya ve arkadaşlarını tiyatrodan zabıtalığa aldığını hatırlattı. Akkuzu, “Emin hoca ve arkadaşlarımız, o zaman kayyuma karşı büyük bir duruş sergilediler ve biz zabıtalık yapmayacağız, tiyatrocuyuz diyerek kayyumla çalışmadılar. Daha sonra diğer birçok arkadaş gibi beni de arayan hoca, bir tiyatro kurmamız gerektiğini söyledi. Hepimiz aynı düşüncedeydik ama Emin hoca bir an önce tiyatroyu açıp kayyuma büyük bir cevap vermek istiyordu. Amed Şehir Tiyatrosu'nu büyük emekler vererek açtık. Emin hocanın duruşu ve Amed Şehir Tiyatrosunun açılışı bizim için çok değerli oldu" şeklinde konuştu.
‘ONLARCA ÖĞRENCİSİ VAR’
Yalçınkaya'nın Kürt tiyatrosuna kattığı eserlerle seyirci ilgisini artırdığına dikkat çeken Akkuzu, Kürt sanatı ve tiyatrosu için Yalçınkaya'nın elinden geleni yaptığını anlattı. Akkuzu, "Kürt hikayelerini, destanlarını hem oyuna uyarlıyor hem oynuyor hem de oyunu yönetiyordu. 2005'te Cembelî û Binevş’i oyuna uyarladı ve sahneledi. Aynı zamanda tüm tecrübelerini aktarmak için hocalık da yapıyordu. Kürt dizilerine, filmlerine, nerede bir oyunculuğa ve yazarlığa ihtiyaç varsa her zaman destek verirdi. Onu izleyen onlarca öğrencisi var, onun için mutlu olduğunu biliyorum" ifadelerini kullandı.
MÜZİKALLER VE OYUNLAR
Yalçınkaya'nın hayallerinden bahseden Akkuzu, “'Kürt destanlarını büyük müzikaller ve oyunları, büyük organizasyonlar eşliğinde sahnelemek istiyorum. Daha çok izleyiciye ulaşmak, kendimizi, hikayelerimizi, oyunlarımızı, müziğimizi tanıtmalıyız' diyordu. Mardinli olduğu için özellikle Mardin'de bir tiyatro salonu açmak istiyordu. Bunun için Mardin Büyükşehir Belediyesiyle sürdürülen çalışmalar sırasında çok heyecanlanmıştı.”
AV Û AR'DA CİZRE BODRUMLARINI ANLATTI
Tiyatro eğitimini Yalçınkaya’dan alan Amed Şehir Tiyatrosu Oyuncusu Elvan Koçer, Yalçınkaya’nın Kürtlerin yaşamını, acılarını, direnişini görerek tiyatro sahnesine taşıdığını söyledi. Koçer, 2016 yılında sahnelenen son oyunu Av û Ar’ın konusu başta her ne kadar Lice'de yakılan bir köy olsa da Emin hocanın, hafızalarında güncel olan Cizre bodrumlarını anlattığını ifade etti.
Emin hocanın tiyatro topluluğu içinde bir duruşa ve öncü kişiliğe sahip olduğunu dile getiren Koçer, şunları kaydetti: “Hiç durmazdı, büyük bir enerjiyle her zaman bir şeyler yapmak istiyordu. Onun için hem yazıyor hem oynuyor hem de yönetiyordu. Oyunlarının kötü ya da iyi oluşu kendisi için hiç önemli değildi. Ona göre önemli olan sürekli yazmaktı. Yazmak için her zaman bir araştırma içindeydi. Kürt tiyatrosunun az olan kaynak sorununu çözmek eserleriyle katkıda bulunmak istiyordu.”
'KÜRT HALKI İÇİN BÜYÜK BİR MİRASTI'
Tiyatrocu Kemal Ulusoy ise Yalçınkaya’nın Kürt Pen üyesi olduğunu ve Kürt tiyatrosunda 30 yıllını geçirdiğini belirterek, Yalçınkaya’nın Kürt halkı için büyük bir miras olduğunu söyledi. “Emin arkadaşımızın kaybı, bizim için çok erken ve çok büyük bir acı oldu” diyen Ulusoy, "Bundan böyle arkadaşımızın mirası üzerine, tiyatroya yeni başlayanlarla Kürt kültürüne sahip çıkmak lazım. Arkadaşlığı, emeği, Kürtlüğü her ne kadar bir kayıp olsa da aynı zamanda yeni bir sahiplenmenin başlangıcıdır. Maddi ve manevi olarak emeğini, mirasını büyüterek sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı.
HALK VE SANAT MÜCADELESİ
Teatra Jiyana Nû (Yeni Yaşam Tiyatrosu) Oyuncusu Rugeş Kırıcı da Yalçınkaya'nın tiyatro yolculuğunda tüm sözlerini söylediğini, yarıda bıraktıklarını da onu izleyenlerin tamamlayacağını kaydederek, Kürt tiyatrosunun, oyundan öte bir halkın ve sanatın mücadelesi olduğunu vurguladı. Yalçınkaya'nın da 30 yıldır bu mücadelenin içinde olduğunun altını çizen Kırıcı, “En büyük isteği, Kürt sanatının baştan aşağı Kürtçeleşmesi ve Kürt kültürünün üstünden gelişerek ruhuyla, hücrelerine kadar Kürtçe ve Kürt olmasıydı” dedi.