İSTANBUL - DEM Parti İstanbul Kadın Meclisi, GGM’lerde göçmen kadınlara yönelik uygulamalara dair yaptıkları açıklamada, insanlık dışı uygulamalara son verilmesi için mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Kadın Meclisi, "Göçmen ve mülteci kadınlara yönelik ayrımcılığa karşıyız" şiarıyla Çatalca'da bulunan Geri Gönderme Merkezi (GGM) önünde açıklama yapmak istedi. Polisler tarafından, kadınlara kaymakamlık tarafından bir haftalığına Çatalca ve çevresinde eylem ve etkinliklerin “yasaklandığı” kararı tebliğ edildi. Bunun üzerine kadınlar DEM Parti Avcılar ilçe örgütü binasında açıklama yaptı. Açıklamaya, Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) temsilcileri, İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi, DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki’nin yanı sıra çok sayıda kadın örgütü temsilcisi katıldı.
“Göçmen ve mülteci kadınlara yönelik ayrımcılığa karşıyız” pankartının açıldığı açıklamada “Jin, jiyan, azadî” ve “Göçmen kadınlar yalnız değildir” sloganları atıldı.
GGM’LERDE İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE
GÖÇİZDER Eşbaşkanı Kamile Kandal, GGM’lerde göçmenlere yönelik işkence, kötü muamele, sağlık hakkına erişimin engellenmesi ve yetersiz beslenme gibi hak ihlallerinin yaşandığına dikkat çekerek, göçmen kadınların kimlikleri sebebiyle sistematik olarak ırkçılığa ve şiddete maruz kaldığını söyledi. Kamile Kandal, “Bu hal GGM’lerde aynı biçimde devam etmektedir. Göçmen kadınlar; GGM’lerde ciddi bir hijyen problemi bulunduğundan, temizliğin, temizlik malzemesi verilmeksizin merkezde bulunan göçmenlere yaptırıldığından, kene salgınından, kan lekeleri bulunan çarşaflarda yatırıldıklarından, göçmenlerin merkez yetkilileri tarafından dövüldüğünden, hakarete ve tacize uğradığından bahsetmiştir. Göçmen kadınların merkezlerde türlü tehdit ve baskılarla ‘gönüllü geri dönüş’ sürecine mecbur bırakıldığı da bilinmektedir. Ayrıca göçmen kadınların ana dilde hizmete erişememe, hukuki bilgiye ve avukatlık hizmetine erişememe, kötü muamele görme ve ayrımcılığa uğrama şeklinde gerçekleşen hak ihlalleri bulunmaktadır” dedi.
31 Ekim 2024 tarihinde Çatalca GGM’de tutulan göçmenlerin maruz kaldıkları şiddet ve merkezdeki kötü koşullar nedeniyle seslerini duyurmaya çalıştıkları görüntülerin basına yansıdığını hatırlatan Kamile Kandal, “Müvekkilleriyle görüşmek üzere gün içerisinde Çatalca GGM önünde bulunan avukatların tuttukların tutanağa göre 12.40 sularında göçmenlerin tutuldukları binalarda olay çıktığı, içeriye çok sayıda çevik kuvvet polisinin girdiği, yaşanan olaylar nedeniyle avukatların müvekkilleriyle görüşmelerine izin verilmediği, bir göçmen kadının sabah 10.00 civarında avukatını arayarak çok kötü muamele gördüğünü, kendisine işkence edildiğini aktardığı kaydedilmiştir. Yine benzer şekilde Tuzla GGM’de görevliler tarafından darp edilen göçmenin işkence ve kötü muamele başvurusu hakkında 12 Ekim 2024 tarihinde Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından, kötü muamele yasağı ihlali yapıldığına karar verilmiştir” diye konuştu.
‘MÜCADELEMİZİ BÜYÜTÜYORUZ’
Kamile Kandal, “25 Kasım’a giderken evlerden işyerlerine, GGM’lere ve hapishanelere, erkek devlet şiddetiyle mücadeleye devam ediyor, kadın dayanışmamızı büyütüyoruz. Irkçılığa, göçmen ve mülteci düşmanlığın ve nefrete geçit vermiyoruz. Bedenlerimize, haklarımıza, hayatlarımıza sahip çıkarak hep birlikte özgür, eşit ve şiddetsiz bir yaşam inşa etme için mücadelemizi büyütüyoruz. GGM’lerdeki insanlık dışı uygulamalara son verilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye ifade etti.
‘GGM’LER KAPATILMALIDIR’
Ardından konuşan DEM Parti milletvekili Özgül Saki, devletin politikalarının sonucu göçmenlerin ülkeler arası ilişkilerde pazarlık konusu haline getirildiğini belirterek, mültecilerin GGM’de cinsel saldırıya maruz bırakıldıklarını söyledi. Özgül Saki, “GGM’lerin işkence merkezi olduğunu İçişleri Bakanı da biliyor. Yapılan tüm başvurularımız çeşitli bahaneler ve sudan sebeplerle kabul edilmiyor. GGM’ler kapatılmalıdır. GGM kapılarını; kadın örgütleri, demokratik örgütler, meslek örgütlerinin denetimine derhal açın” diye konuştu.
TALEPLER
GGM’lerde işkence ve kötü muamelenin son bulması için Göç İdaresi Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı’ndan şunlar talep edildi:
“*Göçmen kadınların erkek şiddetine karşı başvuru yollarını kullandıklarında Geri Gönderme Merkezlerine sevk edilmesinin önlenmesi, GGM’lerde koğuş ve odalarda kalan kişi sayısının alanın kapasitesine uygun olması, yatak, yastık, battaniye ve nevresimlerin temiz olması, yeterli beslenme ve temiz içme suyunun sağlanması,
*Sağlık hizmetlerinin muayene aşamasında topluca değil, tıp biliminin gereklerine uygun ve hasta hakları gözetilerek sağlanması, Geri gönderme merkezlerinde görevli kamu görevlilerinin suç işlemesinin önlenmesi, işkence, kötü muamele, cinsel taciz, rüşvet ve benzeri suçların etkin soruşturmalara tabi tutulması ve Göçmenlerin hukuki başvuru imkanlarının, çevirmene erişimlerinin sağlanması.”
Açıklama alkış ve sloganlarla son buldu.