TEKİRDAĞ - Barışın konuşulduğu bu süreçte savaşa ayrılan bütçeyi anımsatan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Hakkımızı almak için ekmek ve barış mücadelesini başarıya ulaştırmak için daha fazla dayanışmaya, mücadeleye hepinizi çağırıyoruz" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 2026 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifi'nin Meclis’te görüşüldüğü süreçte ekonomik kriz ve yoksulluğa karşı adalet talebini büyütmek amacıyla dört koldan Ankara’ya "Ekmek ve barış için bütçe" sloganıyla yürüyüş başlattı. Yürüyüşün Marmara Bölgesi kolu, Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde bulunan Kızılpınar semtinde DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın katılımıyla başladı. Semte bulunan Kahveler durağında çok sayıda kişi erken saatlerde bir araya geldi. Burada yapılan yürüyüşte, "Nan, aşitî, azadî", "Ekmek, barış, özgürlük", "Jin, jiyan, azadî" sloganları atıldı. Yürüyüş, Mezopotamyalılar Dil ve Kültür Araştırma ve Geliştirme Derneği'ne kadar sürdü.
Yürüyüşün ardından konuşan Bakırhan Türkiye’nin dört bir yanında şu anda "Ekmek ve barış için bütçe" talebiyle yola çıktıklarını belirterek, "Ankara’da bir araya geleceğiz. Bütçenin görüşüldüğü bu süreçte emekçinin, kadının, gencin asgari ücretlinin, çiftçinin, küçük esnafın hakkını ve hukukunu savunmak için hep birlikte Ankara’da sesimizi yükselteceğiz. Konuşmama başlarken Çorlu’da tren kazasında yaşamını yitiren arkadaşlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. İktidarın 2026 bütçesinde yine asgari ücretliler yok, emekliler yok, kadınlara dönük bir bütçe yok. Barınamayan öğrenciler için herhangi bir şey yok. Varsa da yaşamlarını değiştirebilecek, kolaylaştırabilecek bir bütçeye rastlamadık. Komisyonda milletvekillerimizle birlikte siz emekçilere, Kürtlere, ezilenlere asgari ücretlilere, öğrencilere, kadınlara layık olmak için çok ciddi bir mücadele yürüttük. Meclis çatısı altında bizim dışımızda bu kadar çok emeklinin, asgari ücretlinin, geçinemeyen yurttaşlarımızın hakkını, hukukunu savunan bir parti var mı, bunu halkımız takdir edebilir. Çünkü biz bir emekçi partisiyiz, asgari ücretlilerin partisiyiz. Biz ezilen, geçinemeyen ama insanca yaşamak için mücadele eden Türkiye’deki yoksul ve ezilenlerin partisiyiz” dedi.
‘ELEŞTİRECEĞİZ’
Bütçeyi yapan iktidarı eleştireceklerini kaydeden Bakırhan, “Faiz lobilerine, sermayeye ve silahlanmaya bütçe var! Bütçenin kalemlerini bakıldığı zaman sermayeye bütçe var, silahlanmaya bütçe var. Faiz lobilerine bütçe var. Öğrenci nerede dediğimiz zaman işte bütçemiz yeterli değil deniliyor. Faize var ama öğrenciye yok. Sermayeye bütçe var, ama kadına bütçe yok. Asgari ücretli mevcut ücreti biraz arttırarak yaşamını devam ettirsin diyorlar. Neredeyse emekliler ve asgari ücretle çalışan yurttaşlarımız birçok yerde kirasını dahi ödeyemiyor. Çocuğunu okula gönderemiyor. Yeterince beslenemiyor. Yeterince beslenemediği için çeşitli hastalıklarla karşı karşıya kalıyor. Okula giden öğrencinin kitapları, çantası, giyimi, kuşamı neredeyse ailelerimiz tarafından karşılanamıyor” dedi.
‘MECLİS’İN ÖNÜNDE HAYKIRALIM’
Maliye Bakanı ve bu ülkeyi yönetenlerin refah içerisinde yaşandığını belirtiklerini söyleyen Bakırhan, “Gerçekten geçinebiliyor musunuz? Kiranızı ödeyebiliyor musunuz? Hiç çekinmeden markete gidip bırakalım hani lüks tüketim malzemelerini yeterince ailenizi besleyebilecek alışveriş yapabiliyor musunuz? Hayır. Emin olun 23 yıldır sermaye dostu bütçeyi sermayeye ayıran bu iktidarın gündeminde sizler yoksunuz. Biz de dedik ki madem bu iktidar asgari ücretliyi, emekliyi, kadını, genci düşünmüyor her gün kepenk kapatan esnafı düşünmüyor biz de gidelim oralarda dertlerini dinleyelim, taleplerini alalım, Türkiye’nin dört bir yanından da Ankara’ya doğru yürüyelim. Tam bütçe görüşmelerinin yapıldığı sırada da Ankara'da Meclisin önünde emekçinin, ezilenin, asgari ücretlinin hakkını orada haykıralım. Hem Meclis’te sahiplenelim, hem de Ankara'da emekçinin, ezilenin, emeklisinin sesi soluğu olalım dedik. Onun için buradan başladık. İnşallah hem Meclis’te hem sokaklarda verdiğimiz mücadele ile birlikte emeklimiz daha iyi bir ücret alır. İnşallah baş Asgari ücret istediğimiz oranda artabilir" diye belirtti.
'ASGARİ ÜCRET 46 BİN TL OLSUN DEDİK'
DEM Parti olarak asgari ücretin 46 bin TL olması gerektiğini söylediklerini anımsatan Bakırhan, " 46 bin lirayla da geçim sürmek zor. Dedik ki emeklilerin de en düşük maaşı yine 46 bin lira olsun. Yılda iki defa güncellensin. Dedik ki geçinemeyen ailelerimize gelir desteği sağlansın. Öğrencilerimizi okula gönderiyoruz ama emin olun yeterince beslenemedikleri için derslerine de yoğunlaşamıyor. Günde bir öğün dedik ki öğrencilere yemek verilsin. CEO'lara var, faize var, topa tüfeğe var. Operasyona var. Ama öğrenciye bir öğün yemek ver dediğimiz zaman bütçede para yok diyor. Ya peki bu ülkenin bütçesini siz harcarken öğrenciyi, onun bir öğün yemeğini düşünmüyorsanız bu ülkeyi nasıl yöneteceksiniz? Niye yönetiyorsunuz? Dedik ki emekli rahat geçinsin, kadınlara bütçe ayrılsın. Kadın arkadaşlarımız en büyük sorumluluk onların sırtında. Hem evde çalışıyorlar. Yetmiyor bir de aile ekonomisine katkı sunmak için iş arayışı içerisine giriyorlar. Yani Türkiye mutsuz, Türkiye geçinemiyor, ekonomi iyi değil. Bunu haykırmamıza rağmen meclistekiler duymak istemiyorlar. Onlar gayet refah içerisinde yaşayan yaşadığımız bir ülkede olduğumuzu zannediyorlar. İnşallah Çerkezköy'den, Türkiye'nin dört bir yanından yüzlerle, binlerle, on binlerle yola çıktığımız siz değerli emekçilerle birlikte sesinizi daha gür bir şekilde Ankara'da, mecliste, haykırarak, dile getirerek bu uyku da olan, bu Türkiye'de halkın, emekçilerin ne yaşadığını bilmeyen iktidarı uyarırız diyoruz" diye konuştu.
'NİYE ADİL BİR BÖLÜŞÜM YOK'
Bakırhan, "Topraklarımız verimli ama geçinemiyoruz. Niye adil bir bölüşüm yok? Peki adil bölüşümü sağlayacak olan bu iktidarın kendisi değil mi? Adil bölüşümü sağlayacak olan bu iktidarsa iktidar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Kaçmamalıdır, topu dışarı atmamalıdır. 2026'da da emekçileri asgari ücretlileri, emeklileri yine açlığa, yoksulluğa mahkum etmemelidir. Eğer toplumsal barış olacaksa önce ekonomide adalet ve barış olmalıdır. Ekonomik adalet emin olun barışların en büyüğüdür. Ekonomide adaleti sağlamayan bir iktidar toplumsal barıştan bahsetmesin. İnsanlar intihar ediyor. Duyuyor musunuz? Dünyada en yüksek intihar oranları artık Türkiye'de. Bölgedeki yoksul Kürt illerinde yaşanıyor. İnsanlar durduk yere intihar etmiyor. Faturasını ödemediği için intihar ediyor. Yine asgari ücret konusunda teklifimizi sunduğumuz zaman çok dediler. Ama sermaye vergi indirme yaptıklarında çok demiyorlar. Bütçe kalemlerindeki en büyük kalem sermayeye sağlayan imtiyazlardır. İş adamına, holdinge, fabrikatöre vergi indirimi yapıyor. Teşvik ediyor. Ama asgari ücrete gelince yüzde 15-20 zam yapalım yeterlidir diyor. Bu iktidarı uykudan uyandırma zamanıdır. Bu iktidara güçlü bir mücadeleyle sesimizle emekçiye sahip çıkarak gerçeği hatırlatmak bizim boynumuz boynumuzun borcudur" diye belirtti.
'SAYIN ÖCALAN BİR EŞİK AÇTI'
Barışın konuşulduğu bu günlerde Meclis'te bütçe görüşmelerinin olduğunu belirten Bakırhan, "Meclis’te bütçe konuşmalarında çok önemli bir şey söyledik. Dedik ki ne güzel Sayın Öcalan bir eşik açtı, bir kapı araladı. Türkiye'de barışın olması için çok büyük bir sorumluluk üstlendi. Ne güzel PKK kendini feshetti. Silahlar bırakılıyor, bırakılacak. Türkiye iç barışını sağlayacak. Bu sermaye silaha, faiz lobilerine vermiş olduğunuz milyarlarca doları emekçiye ezilene asgari ücretliye verin dedik" diye konuştu.
'SAVUNMA GİDERLERİNE YÜZDE 34 ARTIŞ YAPTILAR'
Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz öyle dedik ama onlar tam tersine bütçede silah milli savunma giderleri için yüzde 34 artış yaptılar. Ya barışın tartışıldığı bir yerde sen silahlanmaya niye yüzde 34 bütçeden pay ayırırsın? Değil mi? Çatışma olmayacak. Şiddet olmayacak. Şiddetin ve çatışmanın olmayacağı bir Türkiye'de bütçe kime ayrılır? Emekçiye ayrılır. Ezilene ayrılır. Onlar tersini yapıyorlar. Yani sizi yok sayıyorlar. Sizin geçiminizi düşünmüyorlar. Sizin o zorla okullara gönderdiğiniz çocuklarınızın ne yediği, ne içtiği ile ilgili değiller. Var yok kendileriyle ilgileniyorlar. Gelecekleriyle ilgileniyorlar. Koltukları ve iktidarları İle ilgileniyorlar.”
'MÜCADELE EDECEĞİZ'
Birleşik mücadele vurgusu yapan Bakırhan, "Biz ezilenler, emekliler, asgari ücretliler, barınamayan öğrenciler, her gün katledilen kadınlar bir araya gelip güçlü bir mücadele yürütebilseydik iktidar bizim sorunlarımıza böylesine duyarsız kalabilir miydi? Hayır. O zaman ne yapacağız? Bugünden tezi yok. Ezilenler, geçinemiyorum diyenler, kirasını ödeyemeyenler, çocuğunu okutamayanlar, iş bulamayanlar, partimizin etrafında bir araya gelerek daha demokratik bir Türkiye, ekonominin adil dağıtıldığı bir Türkiye, insanların alın terinin karşılığını aldığı bir Türkiye, insanların geçim sıkıntısı çekmediği bir Türkiye'yi yaratmak için daha çok mücadele edeceğiz. Yani yürüyeceğiz. Hem sokaklarda hem fabrikalarda mücadele edeceğiz. Hakkımızın, alın terimizin karşılığını arayacağız. Biz de size söz veriyoruz, hem sizinle birlikte sokaklarda, fabrikalarda direneceğiz, mücadele edeceğiz. Hem de mecliste size layık, sizin hakkınızı savunan bir duruş içerisinde olacağız. Ama güç vermenizi istiyoruz. Omuz vermenizi istiyoruz. Ekmek ve barış için daha fazla dayanışmaya ve mücadeleye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.
'DEM PARTİ'NİN UMURUNDASINIZ'
Bakırhan, sözlerini şöyle tamamladı: "16 milyon emekli, sessiz kaldığı müddetçe emin olun ezilmeye mahkumdur. Milyonlarca asgari ücretli alın terinin hakkını aramadığı müddetçe bu iktidarın umurunda değil. Dolayısıyla kimin umurundaysa onun yanında olacağız. DEM Parti’nin umurumdasınız. Çünkü sizler asaletli, onurlu insanlarsınız. Çünkü sizler kimliğine, demokrasisine, özgürlüğüne sahip çıkan insanlarsınız. Barışa sahip çıkan insanlarsınız. Barışa sahip çıkan insanların başımız üstünde yeri var. Bizler de söz veriyoruz Çerkezköy'den. Sadece bugün değil, sadece bütçe görüşmelerinde değil, var olduğumuz müddetçe, Meclis’te olduğumuz müddetçe, tabelamız genel merkezimizin duvarlarında asılı olduğu müddetçe sizin yanınızda olacağız. Hakkınızı savunacağız, hukukunuzu savunacağız, insanca yaşayacağımız bir demokratik bir Türkiye'yi savunacağız. Hep birlikte güzel ve iyi günlerde yaşayacağımız bir Türkiye mücadelesini hep birlikte yürüteceğiz. Var mısınız? Biz size inanıyoruz. Siz kendinize inanırsanız çok şey başarırız. Türkiye'nin yüzde 70'i, 80'i yoksulluk yaşıyor. Türkiye'nin yarısından fazlası yoksulluk sınırı altında bir ücretle geçiniyor. Çoğunluk olan biziz. Çok olan biziz. Üreten biziz. Alın teri döken biziz. Ama hakkımızı alamayan da biziz. Hakkımızı almak için ekmek ve barış mücadelesini başarıya ulaştırmak için daha fazla dayanışmaya, mücadeleye hepinizi çağırıyoruz. Bunu başaracağımıza olan inançla tekrar siz Çerkezköylü kardeşlerimizi, emekçileri saygıyla selamlıyorum."
Konuşmadan kitle coşkulu şekilde halaya durdu. Ardından kitle Tuncer Bakırhan ile birlikte İstanbul Esenyurt'a gitmek üzere yola çıktı.
