WAN - Din Alimleri Derneği üyeleri, sürecin sağlıklı ilerlemesi için başta Abdullah Öcalan olmak üzere tüm tutsakların serbest bırakılması gerektiğine vurgu yaptı.
Barış ve Demokratik Toplum Süreci, Meclis’te kurulun parti komisyonlarının raporlarını sunması ile devam ederken, toplum ise sürecin ilerleyebilmesi için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasını en başat konu olarak görüyor.
Wan Din Alimleri Derneği (DİAYDER) üyeleri Mela Kerem Yılmaz ve Mela Muhammet Hefit Keskin, sürece dair değerlendirmelerde bulundu.
Yıllardır devam eden savaşın halklara büyük zarar verdiğini söyleyen Kerem Yılmaz, “Bu sürecin ilerleyebilmesi için de iktidarın acil adımlar atması gerekiyor. Sürecin başladığı günden bu yana hükümet tarafından somut bir adım atılmadı. Bu süreci başlatan Sayın Öcalan hala tutuklu ve hasta tutsaklar hala cezaevinde. Özelikle başta Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere, bütün siyasi tutsaklar serbest bırakılmalıdır. Yeni yasal düzenlemeler yapılmalı, Kürtçe resmi dil olarak artık kabul edilmeli, bunlar barışı hızlandıracak adımlardır” dedi.
‘KÜRTÇEYİ İNKAR EDEREK ALLAH’A KARŞI GELİYORLAR’
Dil inkarının Allah’ı inkar anlamına geldiğini ifade eden Yılmaz, “Yüz yıldır Kürtçe inkar ediliyor. Bize karşı geldiklerini zannediyorlar ama Allah’a karşı geldiklerinin farkında değiller. Kürtçe sonradan birilerinin geliştirdiği bir dil değil. Hz. İbrahim’den bu yana kullanılan kadim bir dildir ve biz Kürtlerin anadilidir. Bu yüzden tüm Kürtlere ve tüm halklara sesleniyoruz; madem ana dilimiz, maden Allah tarafından verilen bir dil o zaman herkes bu kadim dile sahip çıkmalıdır. Bu dil Allah’ın bize emanetidir, emanete ihanet etmeyeceğiz” diye konuştu.
‘HUTBELER KÜRTÇE VERİLMELİ’
Türkçe bilemeyen yüzlerce yurttaşın hutbelerde verilen vaazlardan bir şey anlamadığını söyleyen Yılmaz, “Özelikle Cuma günleri hutbeler Kürtçe verilmeli, Türkçe bilmeyen yüzlerce insan Cuma namazına geliyor sadece namaz kılıp gidiyorlar, hutbeyi dinliyorlar ama hutbenin konusunu bilmiyorlar, hutbede ne söylendiğini bilmeden geri gidiyor. Bu yapılan zülümdür başka da açıklaması yok” diye konuştu.
‘ARTIK SOMUT ADIMLAR LAZIM’
Somut adımların atılmamasının sürece olan güveni azalttığını ifade eden Muhammet Hefit Keskin, “Sürece inancın artması için artık gözle görülen adımların atılması lazım. Sayın Abdullah Öcalan’ın serbest kalması, siyasi tutsakların serbest kalması, Kürtçenin tanınması gibi adımların atılması bu sürece olan güveni artıracak. Yüzyıllardır bu topraklarda beraber yaşayan haklarız. Maden ikimizde bunu kabul ediyoruz o zaman hak, hukuk ve kanun olarak eşit olmamız lazım. Çünkü kardeşliğin gereği budur” dedi.
MA / Lütfü Pala
