ANKARA - Cebinden çıkardığı 10 TL’yi gösteren bir yurttaş, “Yarın ekmek alacak param yok. Ne yapayım, dilencilik mi hırsızlık mı yapayım? Neyim var ki benim? Bitmişim ben” dedi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2022'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dördüncü ve son toplantısını 16 Aralık’ta gerçekleştirdi. Toplantı sonrasında AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, asgari ücretin 1 Ocak 2022'den itibaren 4 bin 250 TL olacağını duyurdu. Ancak alım gücünün düşmesi, enflasyondaki artış ve art arda gelen zamlar, asgari ücretin işçini eline geçmeden erimesine neden oluyor.
Ankara Ulus Meydanı’nda yurttaşlara asgari ücretin yeterli olup olmadığını sorduk.
İhsan Bilal Ceylan, asgari ücretin emekçilere verilmesi gereken en düşük ücret olarak görülmesi gerekirken Türkiye’de genel ücrete dönüştüğünü söyledi. Ceylan, doların karşısında TL’nin her geçen gün değer kaybettiğine dikkati çekerek, “Millet dolarla mı maaş alıyorsun diye tepki gösteriyor ama her şey dolar bazında satılıyor. Şu köşeden bir tane tarak aldım 30 TL verdim” dedi.
GÜNDEM YİNE TELEFON…
Ceylan, plastik polimer (PVC) işinde çalıştığını belirterek, “Bizim sektörde ham madde petrol olduğu için ithal ürün kullanılıyor. Biz bunları artık parasıyla bile alamıyoruz. Mesela biz geçen gün yaptığımız bir işte peşin para aldık. Eğer müşteri peşin para vermeseydi, durduk yere zam gelecekti. Yüzde 10 fazla fiyat verecekti. Zamların da ardı arkası kesilmiyor. Bu saatten sonra dur durak bilmeyecek” diye konuştu.
Ceylan’ın “Burada telefonunu çıkart diye tepki gösterecek bir dayı yok mu” tepkisi üzerine, çevredeki yurttaşlardan biri, cebinden ekranı kırık telefonunu çıkartarak “Bakın bu telefonu 250 TL’ye aldım. Bugün evde nasıl çamaşır makinesi, buzdolabı gibi eşyaların bulunması zorunluksa, bu telefon da zorunluluk” diye belirtti.
SUÇU ALLAH’A ATIYOR
Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aslında şunu sorgulamak gerekiyor, insanların kullandığı temel eşyalar neden bu kadar fahiş fiyatlarda satılıyor. Ama bizim insanlarımız, sorgulamıyor, şükretmeyi tercih ediyorlar. Olsa da olmasa da şükretmenin derdinde. Biraz sorgulasa gözü açılacak. Recep Tayyip Erdoğan reisicumhur hazretleri, bakara suresinden bir sure okudu, artık ekonominin suçunu Allah’a atıyor. Bu kadar kötü duruma düştük.”
DİNİN ARKASINA SAKLANIYORLAR
Murat Gürgen isimli bir başka yurttaş da asgari ücretin döviz kurunun artışı karşısında en az 5 bin 600 TL olması gerektiğini vurguladı. Gürgen, açıklanan ücretin “zam” içermediğini dile getirerek, “Bu vatandaşı aldatmaca, kandırmaca başka da bir şey değil. Bir de şu var, her sıkıştıkları zaman din imandan bahsediyorlar. Yapıyorsunuz, yapıyorsunuz bari dinin arkasına saklanmayın. Bugün Ankara’da birçok esnaf işçiyi çalıştırıyor ve parasını vermiyor, sigortasını yapmıyor. Sıkıştıkları zaman da Müslümanız diyorlar. Müslüman hak yemez. Bugün benim arkadaşım işten çıkartıldı içeride parası kaldı ve vermiyorlar. Bu insan ev geçindiriyor, insaf. Bana bugün 685 TL doğalgaz faturası geldi, bin TL kira ödüyorum, 420 TL de kendi cebimden yol parası ödüyorum. Bunun neresi zam? Git şikayet et diyorlar, kimi kime şikayet ediyorsun? Padişahın vezirini padişaha şikayet edebilir misin, edemezsin” ifadelerini kullandı.
“Bu devran dönecek, gün gelecek elbet” diyen Gürgen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben evime yavan ekmek alamayacak duruma geldim. Çoğu zaman 20 km uzaklıkta olan işyerime yürüyerek gitmek zorunda kalıyorum. Bu merhamet, vicdan değil. Devlet vatandaşla çok güzel oynuyor, bu zam falan değil. Ben şimdiye kadar oyumu 2 defa AKP’ye bir kere de MHP’ye verdim. Ellerim kırılsaydı da vermeseydim. Bundan sonra oy falan yok. Bunlara kapılarım kapandı.”
CEBİNDEN 10 TL ÇIKARTTI…
Gürgen, cebinden 10 TL çıkartarak, tepkisini şöyle sürdürdü: “Benim cebimde sadece 10 TL param var şu anda. Bugün de bununla evime ekmek götüreceğim. Yarın ekmek paramı neyle alacağım onu bilmiyorum. Ne yapayım, dilencilik mi hırsızlık mı yapayım? Ben isyandayım! Böyle bir yönetim böyle bir devlet görmedim hayatımda. Gelip tutuklasınlar, benim kaybedecek bir şeyim yok, bitmişim ben cebimde 10 TL param var. Neyim var ki benim? Nereye gitsem elim boş. Aldığım bir asgari ücretle geçinemiyorum, kira, elektrik, su, doğalgaz…”
Çevredeki yurttaşlardan birinin, “Yüzde 50 zam yaptı, daha ne yapacak, ne verecek?” demesi üzerine ise Gürgen, “Dolar 7 TL iken 1 ayda 16 TL oldu. Bir teneke yağ 140 TL oldu. Her şeye yüzde yüz zam geliyor hala cahil insanlarımız konuşuyor” diye yanıt verdi.
KARANLIK BİR TÜNEL
Ali Bayram isimli emekli bir yurttaş da kendisini şu sözlerle ifade etti: “Emekliler borç batağında, milletin vergisiyle yürüyor bu ülkenin ekonomisi. Baştaki ekonomiyi çökertmeye çalışıyor, tabutlarla dolar taşıyorlar. Devlet bütçesini boşalttılar. Her adamının hesabına yer altı mafyasına 10 bin dolar yatıyor. Çok acayip sıkıntıları var milletin. Bu iktidar gitmedikçe bu ülke düzelmez. Erdoğan, Türkiye’yi karanlık bir tünele sokmaya çalışıyor.”
TEK ÇÖZÜM ERKEN SEÇİM
“Yumurtanın kolisi 40 TL olmuş, peynir olmuş 50 TL asgari ücret neye yetecek” diye konuşan Mustafa Yanılmaz, iktidarın ömrünün bittiğini söyledi. Yılmaz, şunları dile getirdi: “Ben artık AKP’ye oy verenin aklından şüphe ederim, ona oy verenin mutlaka kafasında sorun vardır. Şu anda asgari ücretin en az 7 bin TL olması lazım. Dolar fırladıkça her şey zamlanıyor. 1 gram altın 900 TL olmuş. Şimdi düğünlerde insanlar altın takamıyor.” Yılmaz, tek çözümün erken seçim olduğunun altını çizerek, “Eğer vatanını seviyorlarsa erken seçime gitsinler. Milli irade diyorlardı ya, bakalım milli irade kimi isteyecek. Mümkün değil artık, hile hurda da olsa başa gelmesi zor” diye konuştu.
‘HIRSILARI BAKAN YAPTI’
Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Kendi gibi hırsızları getirdi bakan yapıyor başımıza. Maliye Bakanı bile hırsız. Yeni model deneyecekmiş, fakir fukara deneme tahtası mı? Neyin modelini deniyorsun sen. Araplara yalvarıyorlar bize para verin diye. Ülkenin haline bak.” Yılmaz’ın sözleri üzerine çevredeki yurttaşlar, “Ne oluyorsa dış güç diyorlar. Dış güç bizim mahremimize mi girmiş o kadar” diyerek tepkilerini dile getirdi.
CAMİ HOCASI FİZİKİ SALDIRIYA KALKIŞTI
Ahmet isimli bir başka yurttaş ise şunları söyledi: “Millet açlıktan kırılıyor, cebinde para yok kimsenin. AKP bu ülkenin başında bir zararlı maddedir. Dolar başını almış gidiyor, asgari ücreti 4 bin 250 TL olarak açıkladılar. Türkiye’yi şu anda tek adam yönetiyor o da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Başka hiçbir muhalefetin sözü yok. Az önce camide hoca vaaz veriyordu, adeta parti adamı olmuşlar. Diyanetin hocalarının verdiği vaaz kişiye göre değişiyor."
Ahmet’in sözlerinin üzerine çevrede bulunan bir cami hocası fiziki saldırıya kalkıştı. Saldırgan, çevredeki yurttaşlar tarafından uzaklaştırıldı.
Bunun üzerine sözlerini sürdüren Ahmet, şöyle konuştu: “Git işine! Sahtekarlara bakın! Zaten bu ülkeyi hep siz bozdunuz. Dini paramparça ettiniz. Milleti İslamiyet’ten soğuttunuz! Sanki sizin dışınızda Müslüman yok bu ülkede. Millet aç derdimizi anlatıyoruz, senin derdine bak! Bu nedir çektiğimiz bizim.”
BIÇAK KEMİĞE DAYANDI
İsmini vermek istemeyen bir başka yurttaş ise asgari ücretin yetersiz olduğunu belirterek şunları ifade etti: “4 kişilik bir ailenin ev kirası, 2 bin TL. Eğer iki çocuğunu okuyorsa bin TL servis ücreti de vardır. Okul masrafları, temel tüketim masrafları derken bu insanlar peynir zeytin yemeyecek mi hiç? Çay şeker almayacaklar mı? Ayakları çıplak mı gidecek işine gücüne? Ne yapacak peki? En az 5 bin 780 TL ile sadece temel ihtiyaçlar karşılanıyor. Peki, hiç hasta olmayacak mıyız? Doktora gitmeyecek, ilaç almayacak mıyız? Ben iki gün önce sucuk aldık kilosu 24 TL idi şimdi gittim 35 TL neden? Asgari ücrete zam gelmiş. Bir çocuğun yumurta yemeye bile hakkı yok mu? Çıkmış diyorlar ki ‘Yüreklere su serpti’ hangi yüreğe su serpti? Bunu konuşurken vicdanlı olmak lazım. Bıçak kemiğe dayandı, yeter. Millet sandığı istiyor. Artık bu milletin kaldıracak gücü kalmadı.”
100 BİN TL OLSA NE OLUR?
Yusuf Demirel isimli bir yurttaş da asgari ücrete yapılan zammın sayısal olarak yüksek olarak gözükse de enflasyonun karşısında çok düşük bir rakam olduğuna işaret etti. Demirel, var olan ücretin yaklaşık iki ay sonra eriyeceğini belirterek, “Asgari ücret 100 bin TL de olsa ne olur? Enflasyon bu şekilde devam ettikçe yetmeyecek. Dolar almış başını gidiyor, yakında 20 30 TL olacak” dedi.
ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI
Çevredeki yurttaşlardan birinin, AKP iktidarını savunması üzerine, erken seçim isteyen birçok yurttaş, “Biraz milleti düşünün, TL kül oldu, dolar 17 TL’yi geçti haberin var mı? Bu ülkeyi kim bu hale getirdi! Baksan cebinde 25 kuruş parası yok gelmiş kimi savunuyor, bunlarda vicdan ve merhamet yok” diye tepki gösterdi. Ekonomik krize, hayat pahalılığına ve iktidara öfkeli olan yurttaşlar, erken seçim çağrısı yaptı.
MA / Berna Kişin- Mukadder Akyol