İZMİR - "Davacıyım" adlı yeni kitabını imzalayan Gültan Kışanak, Türkiye'de demokrasinin "Aman Kürdün işine yarayacak" denilerek kısıtlandığını vurgulayarak, "Demokrasi ya vardır ya da yoktur" dedi.
Kürt siyasetçi Gültan Kışanak, İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) ev sahipliğinde düzenlenen 4’üncü İzmir Kitap Fuarında, söyleyişi gerçekleştirdi. Gaziemir Fuar’da gerçekleşen söyleşiye Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (Dem Parti) vekilleri, siyasetçiler ve çok sayıda okuyucu katıldı.
Mahkemelerdeki doğaçlama savunmalarından oluşan “Davacıyım” kitabına ilişkin konuşan Kışanak, “Bu bir savunma değil tarihe not. Tarihin tanıklarına konuşmak istiyoruz. Biz aslında sanık değil davacıyız. Arkadaşlar mahkeme salonlarını direniş alanına çevirdiler. Diğer savunmaları da sizlere buluşturacağız. Son derece politik olarak kurgulanmış bir davaydı. Biz de tarihsel yerde durmamız gerektiği gibi durduk” dedi.
DİRENİŞ YARGILANMAK İSTENDİ
Kitabı hakikat ve barış başlıkları altında Kobanê kumpas davasının önemini vurgulamak amacıyla yazdıklarını söyleyen Kışanak, “Kobanê direnişini sahiplenen bir hareket vardı ama provokatörler bunu engellemeye çalıştı. Hakikati ters yüz ederek tarihi yargılamaya çalıştılar. Dava halen bitmedi. Arkadaşlar halen içerde. Aynı konu ile hem beraat hem de ceza yazan bir garabet ile karşı karşıyayız. Bütün arkadaşları özgürleşene kadar mücadele edeceğiz. Bu kitabın da buna vesile olacağını düşünüyorum. Bütün arkadaşlarımızı buraya alacağız. Bizler tarihsel sorumlukla Kürt Sorunun çözümünde ısrarcı olduk” diye belirtti.
‘ÖZGÜR KOŞULLARDA TARTIŞMAK İSTİYORUZ’
Son günlerde yaşanan gelişmelere ilişkin ise somut adımların atılmadığını ifade eden Kışanak, geçmişten gerekli derslerin çıkarılması gerektiğini vurguladı. Kışanak, sözlerine şu şekilde devam etti: “Biz bu konuyu mahkeme salonlarında değil özgür koşullarda tartışmak istiyoruz. Dönemin tüm aktörlerinin kendilerini özgürce açıklayacağı bir ortam olması lazım. Geçmişte yapılanı irdelemek ve daha iyisini yapmak için çalışmalıyız. Eskisinin bir tekrarı olmaz. Yeni yollar açmalıyız. Dönemin aktörlerinin birbirinin yüzüne bakarak muhasebe yapması gerekir. Mesela akil insanların bir araya gelip değerlendirme yapması lazım. Meclisin yaptığı bir rapor vardı ama eksikti. Bu konu egemenlerin, muktedirlerin ve iktidarın konusu değil. Bir halkın konusu. Seyreden, takip eden değil kendi davasını kamuoyu ile buluşturan ve davasında öncülük eden hatta yer almamız gerekiyor.”
‘DEMOKRASİ YA VARDIR YA DA YOKTUR’
Esenyurt Belediyesi'ne atanan kayyıma da değinen Kışanak, muhalefetin ortak şekilde buna ses çıkarması gerektiğini kaydetti. Kayyımın bir ülkede demokrasinin ya var olduğunu ya da olmadığını gösterdiğini dile getiren Kışanak, "Demokrasi 'Kürt’e yoksa Türk’e vardır diyemiyorsun’. Biz bunu 2016’dan beri söylüyoruz. Fakat yeterince anlaşılmadığını düşünmüyorum. Bu ülkede hak ve özgürlüklerin sınırı ‘Aman Kürtler de yararlanacak’ diye çiziliyor” ifadelerini kullanarak Kürt sorununun çözülmediği sürece ülkede demokrasinin olamayacağını da ekledi.
Kışanak, söyleyişi sonrası sorulara cevap verdikten sonra okurları için “Davacıyım” kitabını imzaladı.