Yazar Şeyxbizinî: Dil de birlik ulusal birliğin önünü açar

img

DİYARBAKIR – “Hezar û Yek Peyv” adlı kitabı Sîtav Yayınevi’nden çıkan yazar Qendîl Şeyxbizinî, Kürt dil bilimcilerinin birbirinden bağımsız bir şekilde yaptığı çalışmaların Kürtçeye zarar verdiğini belirterek, “Dil birliğinin sağlanması ulusal birliğinin önünü açacaktır” dedi. 

Roj Kültür Merkezi Başkanı ve Roj Med Organizasyonun Hewlêr Sözcüsü Araştırmacı Yazar Qendîl Şeyxbizinî’nin, “Hezar û Yek Peyv (Bin Bir Sözcük)” adlı kitabı Sîtav Yayınevi’nden çıktı. Qendîl Şeyxbizinî, dil üzerine yaptığı çalışmaları Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. Kürtlerin ara dili olan Pehlewani üzerinde çalıştığını ve hazırladığı sözlüğün amacını anlatan Şeyxbizinî, “Kürtçenin yeterlilik açısından zengin bir dil olmasına rağmen neden yabancı dillerden çok fazla sözcük içinde barındırdığını her zaman kendime dert edindim. Yine aynı şekilde Kürtçenin Kurmancî lehçesinde yoğun Arapça sözcük bulunuyor. Ancak Kürtçe'nin diğer lehçelerinde bulunan sözcükler, Arapça sözcüklerinin karşıladığı eksikliği giderme yeterliliğine mevcut. Bunu göz önüne alarak Kurmancide karşılığı olmayan sözcükler için eski Kürtçe ve yeni Kürtçenin diğer lehçelerinden sözcükleri toplayıp Kürtçenin zenginliğini ortaya koymaya çalıştım. Bir diğer amacım da Kurmanci lehçesinin yeterlilik düzeyini göstermeyi sağlarken yine diğer lehçeleri birbirine yakınlaştırmaktı” dedi. 
 
ORTAK ALFABE VE EĞİTİM DİLİ
 
Dil üzerinde araştırmalarda bulunduğunu ve özel olarak eski Kürt dili üzerinde yoğunlaştığını söyleyen Şeyxbizinî, Kürtçeyi üç kısma ayırdıklarını söyledi. Kürtçenin üç kısım olarak değerlendirilebileceğini ifade eden Şeyxbizinî, “Eski Kürtçe, ara Kürtçe ve yeni Kürtçe olarak sınıflandırdık. Eski Kürtçe için Medî, ara Kürtçe için Pehlewani, Hewramî bölgesi buna Palî der. Yeni Kürtçe ise mevcut Kurmancî, Kurdkî, Soranî, Kelhorî, Hevramî (Goranî) olan mevcut beş lehçeden oluşuyor” dedi.
 
Kürt dili birliğinin sağlayamamasının nedenlerini anlatan Şeyxbizinî şunları belirtti: “Kürtçenin dil birliği hep tartışmalı bir konudur. Bunun temel sebepleri; Kürtçenin çok lehçeli olması, ortak bir alfabesinin olmaması ve Kürtçenin, Irak’taki Federal Kürdistan Bölgesi dışında eğitim dili olmamasıdır. Tabi temel faktör, Kürtlerin dört ülkenin sınırları içinde yaşamalarıdır. Hem yaşadıkları ülkelerin yönetimleri tarafından baskı altında tutulan, hem de devletlerin sınırlarından dolayı birbirleriyle ilişki kuramayan Kürtler dil birliklerini sağlayamamaktadır.” 
 
‘EN BÜYÜK ENGEL LEHÇELER ARASI AYRILIK’
 
 Aslında dünyadaki tüm dillerde lehçeler ve ağızlar olduğunu ve tüm diller için doğal bir durum olduğuna işaret eden Şeyxbizinî, "Tüm dillerde aynı zamanda dil birliği de vardır ama Kürtçede dil birliği yoktur. Peki Kürtçede neden dil birliği yoktur? Çünkü Kürtçenin ‘Yüksek Kürtçesi’ yoktur. Yani tüm lehçeleri kapsayan her lehçeyi konuşan Kürtlerin anlayabileceği üst ortak Kürtçe yoktur. İşte Kürtlerinde ihtiyacı olan şey yüksek Kürtçedir. Tüm lehçeleri konuşan Kürtlerin anlayacağı ve resmi dil olarak kullanacağı üst Kürtçeye ihtiyaç vardır. Bu olmadan Kürtçenin birliği sağlanamaz. Oluşturulacak yüksek Kürtçe, eğitim, basın yayın, edebiyat ve diğer tüm alanlarda kullanılacaktır. O zaman lehçelerde ciddi anlamda zenginlik kazanarak Kürtçenin dil birliği önündeki engel olmaktan çıkarlar. Ama günümüzde lehçeler dil birliği önünde en büyük engeldirler” dedi. 
 
‘DİLDE STANDART YAPI ELZEMDİR’
 
Kürtçenin standart bir yapıya ihtiyaç duyduğunu belirten Şeyxbizinî, şunları kaydetti: “Kürtçe içinde standart bir yapı elzemdir. Kürt dil bilimcilerini üzerinde fikir birliği edebilecek bir lehçe seçilip diğer lehçeler ile zenginleştirilmesi gerekir. Bazı dilbilimcilerin öne sürdüğü iki lehçenin birleştirilmesi fikri bana göre yanlıştır. Çünkü her lehçe yüzyıllardır kendi doğal haliyle gelişim göstermiştir. Kürdistan’ın dört parçasında bulunan dil bilimcilerimiz tarafından bir merkez kurulmalı. Bu merkez 5 lehçeyi temsil eden dilbilimcilerin çalışma alanı olmalı ve konferanslar yoluyla tartışmalar ve öneriler ışığında fikir birliğine varmaları bir amaç olmalı. Ve şüphesiz dil birliğinin sağlanması ulusal birliğinin önünü açacaktır.”
 
‘HERKES KENDİ LEHÇESİNİ DAYATIYOR’
 
Lehçeler arasında yaşanan çekişmelere dikkat çeken Şeyxbizinî, “Güneydeki dil bilimciler standart dilin Soranî lehçesi olmasını dayatıyor. Kuzeydeki Kürtler, Kurmancinin standart dil olması görüşünde. Dimilki ve Hevraman lehçelerini konuşan Kürtler kendilerini farklı bir yerde konumlandırıyor. Böyle olmaz. Dilbilimciler bir araya gelmeden bir merkez kurmadan görüş alışverişinde bulunup bilimsel bir çözüm bulmadan kimse amacına ulaşmaz. Güneyde Kurmanci ve Sorani arasında bir mücadelenin olduğunu ve giderek lehçelerin ayrı bir dil gibi görülmeye başladığı görülüyor. Kimse standart bir dil üzerinde birleşip ortak bir dil kuralım demiyor. Herkes kendi lehçesini hakim kılma derdinde” ifadesinde bulundu.  
 
‘BAĞIMSIZ ÇALIŞMALAR KÜRTÇEYE ZARAR VERİYOR’
 
Tüm lehçelerde çalışma yaratan dil bilimcilerin birbirlerinden bağımsız çalıştığını ve bununda lehçeleri arasında farklılığı derinleştirdiğini söyleyen Şeyxbizinî, “Dil birliği sağlanması gerekirken ve lehçeleri birbirine yakınlaşması gerekirken daha fazla bu çalışmalar daha fazla farklılaşmaya neden oluyor. Bunu doğru görmüyorum. Kürtçe yazan her yazar, dil eğitimcisi yada dil bilimcisi çalışmalarının dil birliğinin sağlanmasına dönük olması şarttır. Bu başıbozuk çalışma ile Kürtçeye zarar veriyoruz” şeklinde konuştu.  
 
MA / Lezgin Akdeniz