Batman merkeze bağlı Doluca (Mêrîna), Şerbetli (Şerbetkoy) ve Çarıklı (Reşikê) köylerinin bulunduğu üçgende yer alan Rum Tepelerinin (Gîrê Romiya) arasında kalan ve kutsal sayılan Ziyareta Omê yüzyıllardır korunuyor. Bir rivayete göre, Omê adındaki bir kişi Hz. Muhammed ile birlikte savaştığı ve burada hayatını kaybettiği belirtiliyor. Diğer bir rivayete göre ise bölgede yaşayan Ermeni bir yurttaşın buraya yerleştiği ve ağaçlar dikmesiyle birlikte ormanın oluştuğu, ölümünün ardından ise Aziz olduğu anlatılıyor. Sonradan Müslümanların da diktiği ağaçlarla orman doğa harikasına dönüştü. Ormanın oluşmasının ardından ise Omê'nin mezarının da orman içinde olduğu ama yerinin bilinmediği belirtiliyor. 

 

DOĞA HARİKASI 

 

Reşkotan Aşireti bünyesinde bulunan Ermeniler, soykırımda korunurken, 1940'lı dönemlerde yaşanan kıtlık sırasında bölgeyi terk ettiği vurgulanıyor. Reşkotan Aşireti'nce ve bölgede yaşayan köylülerce kutsal sayılan ormanın içerisinde yüzlerce yıllık meşe, çınar ağaçlarının yanı sıra sonradan ekilen meyve ağaçları da bulunuyor. Ormanın içinde yaşlanarak devrilen kurumuş ağaçlara dahi kimse dokunmuyor. 

 

Ormanın başladığı yerden çıkan kaynak suyundan oluşan travertenler doğa harikası oluştururken, bu yıl kuraklık nedeniyle su azalmış durumda. Orman içinde ağaçların kesilmesi halinde ise başına bir şey geleceği rivayet edilirken, geçtiğimiz yıllarda yol yapımı için ağaçların kesilmesine köylülerin tepki göstermişti. Ormanda özellikle göçmen kuşların uğrak yerlerinden biri de olduğu ifade edilirken, daha önceki yıllarda ise orman içinde kuş seslerinden duralamadığı da anlatılıyor. Bölge halkı ormanın bugüne kadar korunmasını Omê'ye bağlarken, ormanın yüzyıllarca daha korunması için çeşitli dönemlerde ağaçlar dikilmeye devam ediliyor. 

 

'ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ BURAYA GELİRİM'

 

Ormandan bugüne kadar evde yakmak üzere kuru ağaç toplayan 85 yaşındaki çoban Abdurrezak Oruç, maddi durumunun zaman içinde düzeldikten sonra ormana ağaç dikmeyi ihmal etmediğini anlatıyor. Oruç, "Yaşım ilerledi, ormana gelmek artık benim için çok zor. Artık yalnızca arabayla geliyorum. Bu orman yüzyıllardır burada, ben de çocukluğumdan beri buraya gelirim. Her geldiğimde dua etmeyi aksatmam. Çobanlık yaparken bu ormanda kimi zaman yağmurdan, soğuktan korundum. Ben de yıllardır üzerime düşen görevi yerine getirdim ve ormanı korudum. Artık yaşlandık ama buranın insanı bu ormanı yüzyıllarca daha korumaya devam edecek" dedi. 

 

Ormanlardan ağaç kesmemesi gerektiğine işaret eden Oruç, "Bu ormandan yalnızca fakirler ve camiiler için ağaç kesilir ama artık camilerde de ağaç kullanmıyor, ihtiyaçları yok. O yüzden buraya artık kimse dokunmuyor. Aksine insanlar buraya gelip ağaç dikiyor" diye konuştu. 

 

Doluca (Mêrina) köyü sakinlerinden Abdulhakim Ergül (75) de imkanı olduğu sürece ormana geldiğini anlattı. Ormanın bölgede çok az tanındığını, bu yüzden artık insanların yalnızca piknik yapmak için geldiğini ifade eden Ergül, "Buraya gelen de ormana saygı göstermelidir. Çünkü burası kutsal bir yerdir. Ziyarettir" diye kaydetti. 

 

MA / Metin Yoksu