DİYARBAKIR - Dilbilimci Sami Tan, gündelik hayatta Kürtçe kullanımının her geçen gün azaldığını belirterek, asimilasyon politikalarının yanı sıra otoasimilasyon tehlikesine dikkat çekti.
TÜYAP tarafından düzenlenen Diyarbakır 6’ncı Kitap Fuarı’ndaki etkinlikler, okuyucuların yoğun ilgisiyle üçüncü gününde devam ediyor. 250’ye yakın yazarın katıldığı fuarda, şiir dinletisi, panel, söyleşi ve belgesel gösterimlerinin yanı sıra çok sayıda etkinlik düzenleniyor. Mezopotamya Dil ve Kültürleri Araştırma Derneği (MED-DER), “Dil ve Eğitim” adlı panel düzenledi. Fatma Budak Güler’in yönettiği panele, Dilbilimci Sami Tan, eğitimciler Adar Jiyan ve Cemil Güneş konuşmacı olarak katıldı. Panelin yapıldığı Fırat Salonu’na “Her toplum dili ile var” yazılı pankart asıldı. Paneli çok sayıda kişi dinledi.
OTOASİMİLASYON TEHLİKESİ
Kürtçenin tarihsel köklerini anlatan Tan, bir dilin yaşaması için eğitim dili olmasının elzem olduğunu söyledi. Kürtçe üzerinde devam eden baskı ve engellemelere değinen Tan, “Kürtlerin iradesini dil ile kırmak amacındalar. Kürt dilini fonksiyonsuz kıldılar. Bugüne kadar devam eden asimilasyon politikalarına karşın Kürt dili üzerinde otoasimilasyon tehlikesi başladı. Anne ve babanın çocuğuyla Kürtçe konuşmaması otoasimilasyona yol açıyor” dedi.
Tan, Kürtçe hayatın her alanında hakim kılınamıyorsa, en azından Kürtlerin ikili ilişkilerinde tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.
‘KÜRTÇE YARIM DİL HALİNE GELMİŞ’
Eğitimci Cemil Güneş, Türkiye’de Kürtlerin iki dile sahip olduğunu söyledi. Gündelik hayatta Kürtçenin tercih edilmesinin her geçen gün azaldığına dikkat çeken Güneş, “Anadilimizi ev dili haline getirmişiz. Ev sınırlarından çıktığımızda Kürtçe ikinci dil haline geliyor. Bugün Kürtçe yarım dil haline gelmiş” dedi.
Güneş, Kürtçenin öğrenmesi ve kullanılması herkesin temel gündemi olması gerektiğini söyledi.